İşletme Araştırmaları Dergisi https://isarder.org/index.php/isarder İşletme Araştırmaları Dergisi’nin yayın kapsamında; Stratejik Yönetim ve Örgütsel Davranış, Pazarlama ve Girişimcilik, Muhasebe, Finansman, Bankacılık, Uluslararası İşletmecilik, İşletmecilikte Araştırma Yöntemleri çalışmaları yer almaktadır. Yrd. Doç. Dr. Melih Topaloğlu tr-TR İşletme Araştırmaları Dergisi 1309-0712 Vatandaşlık Yorgunluğunun İşten Ayrılma Niyeti Üzerindeki Etkisi: Örgütsel Bağlılığın Aracı Rolü https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1961 <p>Amaç – Çalışanların gönüllü olarak sergiledikleri rol ötesi davranışlarını ifade eden örgütsel vatandaşlık davranışı (ÖVD) her zaman olumlu sonuçlar doğurmayabilir. Vatandaşlık yorgunluğu buradan hareketle ortaya çıkmış ve ulusal literatürde herhangi bir araştırmaya konu olmamış bir kavramdır. Bu araştırmanın amacı vatandaşlık yorgunluğunun işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın aracı rolünü incelemektir. Yöntem – Nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modelinin kullanıldığı bu araştırma farklı meslek gruplarından 210 çalışan ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada anket yöntemi kullanılmıştır. Hipotezler Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) ile test edilmiştir. Ayrıca frekans analizi, güvenilirlik analizi, korelasyon analizi, açıklayıcı faktör analizi, doğrulayıcı faktör analizlerinden yararlanılmıştır. Bulgular – Araştırma sonuçlarına göre vatandaşlık yorgunluğu işten ayrılma niyetini pozitif yönde anlamlı bir şekilde, vatandaşlık yorgunluğu örgütsel bağlılığı negatif yönde anlamlı bir şekilde, örgütsel bağlılık işten ayrılma niyetini negatif yönde anlamlı bir şekilde etkilemektedir. Ayrıca vatandaşlık yorgunluğunun işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisinde örgütsel bağlılığın tam aracı role sahip olduğu tespit edilmiştir. Tartışma – Vatandaşlık yorgunluğu kavramı ulusal literatürde bir araştırma modeline dahil edilerek daha önce ele alınmadığı için ilgili bulgular benzer nitelikteki diğer bazı araştırmalarla kıyaslanmış ve uyumlu sonuçlar ortaya çıktığı görülmüştür. Dolayısıyla araştırmada vatandaşlık yorgunluğu kavramının ele alınmasının özellikle ulusal literatüre önemli ölçüde teorik ve pratik katkı sağlayacağı düşünülmektedir.</p> Ceren Aydemir Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1574 1585 10.20491/isarder.2023.1667 Pay Piyasalarında Finansal Balonlar Adaptif Mi? Borsa İstanbul’dan Kanıtlar https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1962 <p>Amaç – Yatırımcılar, portföy yöneticileri ve piyasa yapıcılar finansal varlık değerlerini yakından takip etmekte, fırsatlardan yararlanmak ve zarardan kaçınmak adına finansal trendler, balonlar ve çöküşleri anlamaya ve öngörmeye çalışmaktadırlar. Bu araştırmada pay piyasalarında finansal balonların varlığının ve bu balonların adaptif hareket edip etmediklerinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Yöntem – Bu çalışmada, ülke ekonomisinin önemli bir bölümünü oluşturan sektörlere ait borsa endeksleri olan BIST Sınai (XUSIN), BIST Mali (XUMAL), BIST Hizmet (XUHIZ) ve BIST Teknoloji (XUTEK) endekslerinde finansal balonların varlığı ve finansal balonların adaptif hareket edip etmedikleri 03.01.2010-18.09.2022 dönemi haftalık verileri kullanılarak incelenmiştir. Finansal balonların adaptif hareketler sergileyip sergilemediklerinin tespit edilebilmesi amacıyla veri seti 03.01.2010-08.05.2016 ve 15.05.2016-18.09.2022 olmak üzere iki eşit alt döneme ayrılmıştır. Pay piyasa endeks fiyat serilerindeki balonları, diğer bir ifadeyle rasyonellikten uzak sürü davranışı içeren patlayıcı davranışları yakalayabilmek amacıyla Phillips, Shi ve Yu (2015) tarafından geliştirilen Genelleştirilmiş Sup ADF (GSADF) testi kullanılmıştır. Bulgular – Analizler sonucunda, tüm dönem örneklemi ve birinci dönem örnekleminde sektör endekslerinin hiçbirinde istatistiki olarak anlamlı herhangi bir finansal balon bulgusuna rastlanılmazken ikinci dönem örnekleminde Sınai endeksinde 4, Mali endekste 5, Hizmet endeksinde 4 ve Teknoloji endeksinde 3 finansal balon oluşumu tespit edilmiştir. Tartışma – Elde edilen bulgular, Merkez Bankası’nda yaşanan gelişmeler, yabancı yatırımlardaki değişimler ve Covid-19 gibi faktörlerin sektör endekslerinde balon oluşumuna neden olduğu, piyasanın etkin olmadığı ve sürü davranışlarının gözlendiği ve sektör endekslerinde finansal balonların adaptif hareket ettiklerini işaret etmektedir.</p> Serdar Yaman Emre Esat Topaloğlu Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1586 1604 10.20491/isarder.2023.1668 İşyeri Maneviyatı Literatürünün Bibliyometrik Analizi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1963 <p>Amaç – Çalışmanın temel amacı, işyeri maneviyatı literatürünün genel özelliklerini ve işletme yazınında kavramın gelişim sürecini incelemektir. Yöntem – Çalışmada sistematik literatür taraması gerçekleştirilmiştir. Scopus veri tabanı üzerinden sağlanan 206 makale bibliyometrik analiz yöntemiyle araştırılmıştır. Bibliyometrik yöntemin performans analizi ve bilimsel alan haritalama teknikleri kullanılarak araştırma sorularına cevap aranmıştır. Bulgular – İşyeri maneviyatı literatürünün gelişim sürecini üç dönemde incelemenin mümkün olduğu ve kavramın son dönemde hızla geliştiği görülmektedir. Bulgulara göre alana en fazla katkı sunan ülke, kayda değer bir farkla Hindistan’dır. İşyeri maneviyatının kavramsal açısından dönemler itibariyle farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Tartışma – Literatür taramasında, işyeri maneviyatının çeşitli çalışan tutumlarıyla ilişkilendirildiği görülmektedir. İşyeri maneviyatı literatürünün gelişmesinde Hint çalışma yaşamının ağırlıklı etkisi, kavrama evrensel bir yorum getirmeyi sınırlamaktadır. Kavramın evrensel niteliklerini belirleyebilmek için kültürel bağlamda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.</p> Serap Demirler Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1605 1621 10.20491/isarder.2023.1669 Sanal Deneyimsel Pazarlamanın Çevrimiçi Satın Alma Niyeti ile Müşteri Sadakati Üzerine Etkisi ve Çevrimiçi Alışveriş Yönelimlerinin Düzenleyici Rolü https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1964 <p>Amaç – Çalışmanın amacı, beş sanal deneyimsel pazarlama öğesi (duyu, etkileşim, zevk, akış, topluluk ilişkisi) ile müşterinin çevrimiçi satın alma niyeti ve çevrimiçi müşteri sadakati arasındaki ilişkiyi ve dört çevrimiçi alışveriş yöneliminin (kolaylık, eğlence, ekonomiklik, internet kullanımı) sanal deneyimsel pazarlama öğeleri ile çevrimiçi satın alma niyeti arasındaki ilişki üzerindeki düzenleyici etkilerini incelemektir. Yöntem – Araştırmada sanal deneyimsel pazarlama öğeleri, çevrimiçi satın alma niyeti ve çevrimiçi müşteri sadakatini ölçmek için Luo vd. (2010); çevrimiçi alışveriş yönelimlerini ölçmek için ise Luo vd. (2010) ile Chen ve Hung (2015)’un çalışmalarındaki ifadeler Türkçe’ye çevrilmiştir. Çevrimiçi alışverişi en az bir kez deneyimleyen tüketicilere uygulanan araştırmanın analizleri 700 katılımcının verileri ile gerçekleştirilmiştir. Ölçekler önce doğrulayıcı faktör analizine (DFA) tabi tutulmuş, ardından araştırma hipotezleri yol (PATH) analizi ile test edilmiştir. Bulgular – Analizler sonucunda, duyu deneyiminin çevrimiçi satın alma niyetini anlamlı düzeyde etkilemediği; fakat etkileşim, zevk, akış ve topluluk ilişkileri deneyimlerinin anlamlı düzeyde ve olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir. Çalışmanın bir diğer sonucu, çevrimiçi satın alma niyetinin çevrimiçi müşteri sadakatini anlamlı ve olumlu yönde etkilemesidir. Son olarak, kolaylık, eğlence ve internet kullanım yönelimlerinin sanal deneyimsel pazarlama öğelerinin çevrimiçi satın alma niyeti üzerine etkisinde düzenleyici rollerinin olduğu; fakat ekonomiklik yöneliminin düzenleyici bir rolünün olmadığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Tartışma – Günümüzde tüketiciler sosyal sorumluluk projelerini önemsediğinden işletmeler topluluk ilişkileri deneyimleri çerçevesinde bu projelere verdikleri önemi arttırmalıdır. Çevrimiçi platformda faaliyet gösteren işletmeler, sosyal medya araçlarını da etkin kullanmalıdırlar. Sanal deneyimsel pazarlamanın duyusal etkileşimi olmadığı için, duygusal etkileri artırmak için web ortamının tasarımında özellikle dört sanal deneyimsel pazarlama unsuruna vurgu yapılmalıdır.</p> Pınar Kayıkçı Bardakçı Nil Esra Dal Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1622 1646 Duygusal Emek ve Tükenmişlik: Hekimler Üzerine Nitel Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1965 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı, hekimlerin duygusal emek davranışları ve tükenmişlik olgusu arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu amaç çerçevesinde bahsi geçen iki boyut arasında nasıl bir ilişki olduğu sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır. Yöntem – Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan mülakat tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını hekimler oluşturmaktadır. Katılımcıların belirlenebilmesi için amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan ölçüt örnekleme türü kullanılmıştır. Araştırmada yarı-yapılandırılmış mülakat formu kullanılarak, 15 hekimle derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşmecilerin ifadeleri, içerik analizi yöntemiyle çözümlenmeye çalışılmış, birbirine benzeyen veriler belirli kavramlar ve temalar haline getirilerek araştırmayı okuyan kişilerin anlamasını sağlayacak şekilde yorumlanmıştır. Bulgular – Araştırmada duygusal emeğin yüzeysel davranış, derinlemesine davranış ve samimi davranış boyutlarıyla tükenmişliğin duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı hissinde azalma boyutları ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın sonucunda meslekte geçirilen sürenin artmasıyla birlikte hekimlerin, hasta ve hasta yakınlarına karşı duyarsızlaştıkları görülmüştür. Hekimlerin duygusal çelişki yaşadığı durumlarda daha fazla duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı hissinde azalma yaşadığı sonucuna ulaşılmıştır. Tartışma – Bulgular değerlendirildiğinde, derinlemesine davranış gösteren hekimlerde de duygusal tükenmenin görülebileceği sonucuna varılabilir. Ancak yüzeysel davranış sergileyen hekimlerin ise daha fazla tükendiği sonucuna ulaşılmıştır.</p> Nesrin Kaplan Osman Kürşat Acar Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1647 1664 10.20491/isarder.2023.1670 Evaluation of the use of Robotics in Hotels in terms of Customer Satisfaction https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1966 <p>Purpose: This study aims to evaluate the online guest comments made for all of the hotel businesses in the world that use robotic technology in the tourism industry and serve on the TripAdvisor website by content analysis method Design/methodology/approach –Content analysis model, one of the qualitative research methods, was used in this study. Accordingly, the comments made by customers on Tripadvisor were analyzed and examined under the main theme and sub-themes. Thus, it was determined on which subjects there were more complaints Results – According to the research findings, it was understood that most of the complaints were about price/performance. Additionally, it was seen that the limited responses of the robotic technologies and autonomous systems used to solve the guest's problems were another critical reason for complaints Discussion – The increase in the use of robotic services, which is developing in the tourism sector, as in other sectors, and how this situation affects the consumers of the tourism sector, which shows the service feature based on human relations, have been investigated. In this way, it is revealed how the field of robotics accelerated by the development of technology and the reflections of this field on the tourism industry are welcomed by the visitors, and inferences is made about the future of robotic applications in the tourism sector. In the study, consumer expectations about the future of the tourism sector and the effects of technological developments on the sector in terms of competitive conditions were evaluated. This study will be the first post-pandemic study and aims to guide future research and the industry thanks to its comparison with pre-pandemic findings.</p> Kansu Gençer Defne Keşkekci Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1665 1674 10.20491/isarder.2023.1671 Skills Analysis of Employes by Using LinkedIn Profiles of Global and Türkiye Audit Firms https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1967 <p>Purpose – The study aims to reveal the current status of the skills of those working in audit firms in today's changing business world. In addition, the aim of the study is to reveal the differences between Global audit firms and local audit firms in Türkiye. Design/methodology/approach – In this study, descriptive analysis method were used to reveal the existing situation. It is aimed to reach the top 20 audit firms with the highest turnover in the world and 364 audit firms registered with the Public Oversight Agency in Türkiye as of January 2022. LinkedIn corporate pages of 19 of the top 20 audit firms with the highest turnover in the world and 58 of 364 audit firms in Turkey have been reached. Findings – It has been revealed that the soft skills of employees in Big4 firms are an important complement to their technical skills. This situation is more limited in local audit firms. While Data Analytics (DA) skills are also observed in employees of Big4 firms, no one stated skills with the word “data analytics” in local audit firms. It has been determined that Python, R, SQL, Power BI and Tableau tools are used as DA skills. Engineering education stands out for those who indicate Python, R, and SQL skills. Discussion – The study's empirical evidence shows that Big4 firms need DA skills more and more as they move from the accounting and auditing fields to consulting, technology, and digital services. It shows the lack of both soft and DA skills in local audit firms. This study develops empirical knowledge of what employee skills are and should be for global and local audit firms.</p> Bülent Kınay Ayşegül Ciğer Gizem Çopur Vardar Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1675 1689 10.20491/isarder.2023.1672 Reducing Turnover Intention through Organizational Trust and Self-Efficacy https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1968 <p>Purpose – The aim of this study is to investigate whether there is a decrease in employees' intention to leave their jobs due to organizational trust, and whether employees' self-efficacy plays a role in enhancing or mediating the impact of organizational trust on turnover intention. Design/methodology/approach – This research was carried out with the convenience sampling method model, which is one of the quantitative research methods. To investigate how organizational trust impacts turnover intention and assess the mediating role of self-efficacy in this relationship, a total of 299 completed surveys were gathered from employees in the service sector. These surveys were then subjected to validity and reliability analyses, as well as bootstrapping procedures, using Smart PLS 4 and IBM SPSS 26. Findings – The findings verify the adverse impact of organizational trust on turnover intention. It unveils a noteworthy direct negative correlation between employees' organizational trust and their turnover intention. Furthermore, the results identify self-efficacy as a statistically significant and partially observed mediator between organizational trust and turnover intention. Discussion – By revealing that organizational trust plays a pivotal role in curbing employee turnover intention—an imperative concern for organizations—this study contributes to the existing literature. Furthermore, it sheds light on how employees' self-efficacy enhances this dynamic. Consequently, this research not only enriches scholarly understanding but also offers a valuable perspective for managerial consideration.</p> Burcu Tosun Gamze Güner Kibaroğlu Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1690 1704 10.20491/isarder.2023.1673 The Relationships between Employees’ Perceptions of Organizational Justice, HR Attributions, and Affective Organizational Commitment https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1969 <p>Purpose – The purpose of this study is to test Nishii et al.’s (2008) HR attributions theory with respect to explaining how individual variability in HR perceptions shapes work attitudes. Design/methodology/approach – Online surveys were sent to the organizational clients of a business consulting company operating in Turkey. Correspondents from organizations were asked to send the forms to a random group among their employees. Survey responses were received from 116 employees from 19 companies. The main and interactive effects of independent variables were tested using moderated multiple regression analyses conducted with SPSS Process macro (Hayes, 2012). Findings – The results supported the hypothesis that there is a positive relationship between employees’ perceptions of organizational justice and affective commitment. Furthermore, as expected, employees’ well-being and service quality HR attributions were found to be positively related to commitment, whereas union compliance HR attribution was negatively related to commitment. Cost-cutting and exploitation HR attributions were not found to be significantly related to commitment. Lastly, it was found that the relationship between justice perceptions and organizational commitment was moderated by only one of the five types of HR attributions, namely employee exploitation attribution. Hence, the moderation hypothesis was partially supported. Discussion – This study explained and provided empirical support for the role of employees’ perceptions of causal HR attributions as an important antecedent and regulator of organizational commitment. This implies that organizations should pay attention to understanding, managing, and maintaining employees’ idiosyncratic perceptions about the rationale behind the adoption of HR practices. Future research is needed to investigate other potential antecedents and outcomes of these HR attributions.</p> Ekin Gülsün Turan Eda Aksoy Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1705 1714 10.20491/isarder.2023.1674 Covid-19 Pandemi Döneminde Uzaktan Çalışmanın İş-Aile Yaşam Dengesine Etkisinin İnsan Kaynakları Yönetimi Perspektifinden İncelenmesi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1970 <p>Amaç – Bu araştırmanın amacı, COVİD-19 pandemi döneminde uzaktan çalışmanın, çalışanların iş-aile yaşam dengesi üzerindeki etkisini incelemektir. Yöntem – Bu araştırmada, Isparta'da görev yapan, COVİD-19 pandemi döneminde uzaktan çalışma düzenine geçmiş 238 çalışana çevrimiçi anket uygulanmıştır. Nicel araştırma yönteminden yararlanılan çalışmada, kolayda örneklem yöntemi tercih edilmiştir. Veri toplama aracı olarak “Uzaktan Çalışma Ölçeği” ile “İş-Aile Yaşam Dengesi Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS ve AMOS programından yararlanılmıştır. Bulgular yapısal eşitlik modeli yöntemiyle analize tabi tutulmuştur. Bulgular – Yapısal eşitlik modeli yöntemi ile Uzaktan Çalışma Ölçeği alt boyutlarının İş-Aile Yaşam Dengesi Ölçeği alt boyutları üzerindeki etkisi ele alınmıştır. Teorik altyapı doğrultusunda modelin iyileştirilmesi için bazı düzenlemeler yapılmıştır. Elde edilen değerlere göre modelin verilerle uyumlu ve kabul edilebilir düzeyde olduğu ortaya çıkmıştır. Model için oluşturulan etki hipotezlerinden; altı tanesi desteklenirken diğer altısı desteklenmemiştir. Bu doğrultuda uzaktan çalışmanın, iş-aile yaşam dengesi üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Tartışma – Çalışanın iş-aile yaşam dengesini sağlamasında etkinlik ve verimlik ile örgütsel güvenin etkili bir faktör olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla bu süreçte; çalışan verimliliği ve performansının iyileştirilmesi, çalışanı destekleyici düzenlemeler yapılması açısından insan kaynakları yönetimi önemli bir rol oynamaktadır. Bu doğrultuda uzaktan çalışanların iş-aile yaşam dengelerini sağlamaya yönelik düzenleme ve politikalar belirlenmesi önerilmektedir.</p> Nuray Korukçu Ahmet Yıldırım Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1715 1733 10.20491/isarder.2023.1675 Endüstri 4.0’a Dönük Yatırımların Lojistik Hizmet Üretim Performansına Etkisinde Esneklik ve Çevikliğin Rolü Üzerine Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1971 <p>Amaç – Endüstri 4.0 üretimden teslim sonrasına kadar ki tedarik zinciri faaliyetlerinin büyük oranda akıllı nesneler tarafından yürütüldüğü yeni nesil bir dönüşümdür. Tedarik zincirinin önemli paydaşlarından birisi olan Lojistik Hizmet Sağlayıcılar da yeni nesil teknolojilerden yararlanmalıdır. Bu bakımdan rekabet avantajı için Lojistik Hizmet Sağlayıcılar yeni nesil teknolojilerin desteği ile tedarik zincirlerinin gerçek zamanlı taleplerine göre hızlı, katma değerli ve kaliteli bir hizmet üretimi yapmalıdır. Bu çalışmasının amacı Endüstri 4.0’a dönük yatırımların, lojistik esnekliğe, lojistik çevikliğe, lojistik hizmet üretim performansına olan etkilerini analiz etmektir. Yöntem – Çalışmada ilişkisel tarama modeli temelinde araştırma hipotezleri oluşturulmuştur. Hizmet İhracatçıları Birliği üyesi olan 158 firmadan anket tekniği ile veri toplanmış ve Yapısal Eşitlik Modellemesi ile hipotezler test edilmiştir. Bulgular: Analiz sonucunda Endüstri 4.0’a dönük yatırımların lojistik çevikliği, lojistik esnekliği ve lojistik hizmet üretim performansını olumlu yönde etkilediğine dair araştırma hipotezleri desteklenmiştir. Ayrıca Endüstri 4.0’a dönük yatırımların lojistik hizmet üretim performansına etkisinde lojistik esnekliğin ve lojistik çevikliğin aracılık rolünün olduğunu ifade eden hipotezler de desteklenmiştir. Tartışma – Araştırmanın amacı doğrultusunda literatür taraması yapılmıştır. Literatür taraması çerçevesinde Endüstri 4.0’a dönük yatırımlara girişmiş Lojistik Hizmet Sağlayıcılar üzerinde genellenebilir bir çalışmaya rastlanamamıştır. Bu çalışmayla araştırmanın amacı çerçevesinde hipotezler desteklenmiştir. Dolayısıyla araştırmanın sonuçları ile literatüre bu açıdan önemli katkılar sağlandığı düşünülmektedir.</p> Mehmet Çakmak Yıldız Özerhan Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1734 1752 10.20491/isarder.2023.1676 Depolama Yeri Atama Problemleri İçin Tavlama Benzetimi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1973 <p>Amaç – Bu çalışmada, depo atama problemini çözmek için Tavlama benzetimi yöntemi Matlab R2017a programında gerçekleştirilmiştir. Yöntem – Tavlama benzetimi algoritması, tavlama katılarının simülasyonu ile büyük kombinatoryal optimizasyon problemlerini çözme problemi arasındaki analojiye dayanmaktadır. Bu nedenle algoritma "Tavlama benzetimi" olarak bilinmektedir. Bulgular – Bu çalışmada, depo atama problemini çözmek için Tavlama benzetimi algoritması Matlab R2017a programında gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, Tavlama Benzetimi Yöntemi ile 3303,62 metre/saatlik taşıma gerçekleştirilmiştir. Tartışma – Elde edilen sonuçlar, önerilen Tavlama Benzetimi (TB) algoritmasının depolama yeri atama problemi çözmede oldukça etkin olduğunu göstermektedir. Geliştirilen uygulama sayesinde imalat sistemlerinde çok sayıda yarı mamulün ambar adreslerine atanması gibi farklı türlerde problemleri hızlı bir şekilde çözümü bulunabilecektir.</p> Arzu Eren Şenaras Onur Mesut Şenaras Şahin İnanç Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1753 1760 10.20491/isarder.2023.1677 Avrupa Birliği Ülkelerinde Politik İstikrar ve Ekonomik Büyüme İlişkisi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1974 <p>Amaç – Bu çalışmada ekonomik ve siyasi açıdan birliktelik oluşturmak amacıyla kurulan Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde politik istikrar ve ekonomik büyüme ilişkisinin incelenmesi hedeflenmektedir. Çalışma kapsamında tüm ülkeler için değişkenler arasındaki ilişki incelenmiş olup, ayrıca panel olarak ilişkinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Yöntem – Çalışma da Cobb-Douglas üretim fonksiyonu temel alınarak oluşturulan modelle 2002-2019 dönemine ilişkin yıllık veriler kullanılarak ortak verilere sahip 24 Avrupa Birliği üyesi ülkede politik istikrarın ekonomik büyüme üzerindeki etkisi incelenmektedir. Çalışmada kullanılan veriler Dünya Bankası ve KOF İsviçre Ekonomi Enstitüsü veri bankasından elde edilmiştir. Analizlerde literatürde sıklıkla kullanılan LLC, IPS ve Bretiung panel birim kök testleriyle serilerin durağanlığı test edilmiştir. Durağanlığın tespit edilmesinin ardından Pedroni ve Kao eşbütünleşme testleriyle seriler arasındaki eşbütünleşme ilişkisi araştırılmıştır. Seriler arasındaki eşbütünleşme ilişkisinin yönü ve katsayıları ise FMOLS katsayı tahmincisi ile test edilmiştir. Çalışmada ayrıca değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisi ise Dumitrescu-Hurlin nedensellik testi ile analiz edilmiştir. Bulgular – Panel geneli içim yapılan analizler sonucunda elde edilen bulgular AB üyesi 24 ülkede sermaye, işgücü ve politik küreselleşmenin ekonomik büyüme üzerinde pozitif, politik istikrarın ekonomik büyüme üzerinde negatif etkili olduğunu göstermektedir. Çalışmada ayrıca 24 AB ülkesi için ayrı ayrı sonuçlara da ulaşılmıştır. Politik istikrar ile ekonomik büyüme ilişkisi değerlendirildiğinde Avusturya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya ve Slovakya’da politik istikrarın ekonomi büyüme üzerinde istatistiki olarak anlamlı ve pozitif etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada kullanılan değişkenler arasındaki nedensellik sonuçları incelendiğinde ise politik istikrardan ekonomik büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Bu sonuçlar kapsamında ülkelerin geleceğe yönelik belirsizlikleri en az seviyeye indirmesi önemli görülmektedir. Tartışma – Çalışma sonucunda 24 AB üyesi ülke için ekonomik büyüme ile siyasi istikrar ilişkisi kabul edilmiştir. Bu ülkelerde politika uygulayıcıların toplumsal şiddet ve terör algısının ve buna bağlı olarak siyasi istikrarsızlığın ortadan kaldırılması için şeffaf ve net uygulamalar hayata geçirilmelidir. Kurum ve kuruluşların işleyişinin öngörülebilir olması, toplumsal talep ve taleplerin değerlendirilmesi, yurt içinde oluşabilecek kaosun önlenmesi ve yapılacak yatırımların istikrarlı bir şekilde artırılması açısından faydalı olacaktır.</p> Murat Tekbaş Barış Armutcu Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1761 1777 10.20491/isarder.2023.1678 Gıda Ürünleri İmalatı Sektörünün Finansal Performansının TOPSİS Yöntemiyle İncelenmesi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1975 <p>Amaç – Çalışmada 2011-2021 yıllarına ilişkin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Sektör Bilançoları kullanılarak gıda ürünleri imalatı sektöründe faaliyette bulunan şirketlerin finansal performanslarının incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem – Çalışmada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının yayınlamış olduğu sektör bilançolarından elde edilen finansal performans oranları TOPSIS yöntemiyle analiz edilmiştir. Bulgular – Çalışma sonucunda gıda ürünleri imalatı sektörünün finansal performans bakımından en iyi yılın 2019 yılı, en kötü yılın ise 2013 yılı olduğu belirlenmiştir. Tartışma – Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayımlanan “Gıda ve İçecek Sektörü 2019 Raporuna” ve “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2019 yılı Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) verilerine” göre gıda sektörüne doğrudan yatırımların 2019 yılında artması, GSYİH harcamalarının büyük bir kısmını gıda ürünleri harcamalarının oluşturması ve gıda sektörü ihracat rakamlarının 2019 yılında yükselmesi gibi nedenlerden dolayı 2019 yılının gıda imalatı sektörü için finansal performans bakımından en yüksek yıl olduğu ifade edilebilir.</p> Filiz Özşahin Koç Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1778 1794 10.20491/isarder.2023.1679 Covid-19 and Revisit Intention: Evaluation of Destination Social Responsibility, Visitor Satisfaction, Perceived Value, and Fear Arousal https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1976 <p>Purpose – This study is an attempt to understand the changes in consumer behavior in the tourism industry related to the pandemic affecting society. This study aimed to evaluate the direct and indirect effects of destination social responsibility (DSR) on the revisit intention of visitors who once visited Turkey before the Covid-19 pandemic breakthrough. Moreover, this research aimed to investigate fear arousal as a moderating effect between tourists' intention of repeat visits and its associated antecedents due to COVID-19. Design/methodology/approach – The research model was examined empirically by targeting 388 tourists from 10 different countries. Structural equation modeling (SEM) was used to analyze the gathered data. Findings –The outcomes of the study demonstrated that DSR is positively and remarkably affected by TS and PV. Also, the results showed that PV has a mediating impact on revisit intention. On the other hand, findings showed that TS has not a remarkable and positive effect on revisit intention. Moreover, the results revealed that FA has a moderation effect on the relationship between DSR-RI, TS-RI, and PV-RI. Discussion – A finding that emerged at the end of this study and contradicted previous studies was obtained. It is a generally accepted phenomenon in the literature that tourist satisfaction has a positive and significant effect on revisit intention. Results show that fear of COVID-19 affects perceived value, tourist satisfaction, and revisit intention differently. Tourist satisfaction and perceived value are undoubtedly two important mediating variables. This contributes to the tourism literature on tourist behaviors.</p> Mehmet Özcanlı Pelin Bayram Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1795 1817 10.20491/isarder.2023.1680 Etkileşim Adaletinin Çalışma Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkisi: Otomotiv Sektöründe Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1977 <p>Amaç – Bu araştırmada otomotiv sektörü çalışanlarının etkileşim adaleti algısının çalışma yaşam kalitesi üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem – İki değişkenli doğrudan etki modelinin test edildiği bu araştırmada, etkileşim adaletinin çalışma yaşam kalitesi üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma amacı doğrultusunda, İstanbul ilinde faaliyet gösteren bir otomotiv firmasının merkez yönetim binası ve merkez yönetime bağlı alt birimlerde alan araştırması gerçekleştirilmiştir. alan araştırması sonucunda elde edilen 209 kişilik veri seti analize tabi tutulmuştur. İstatistiki analizlerinde ilk olarak geçerlilik, güvenilirlik ve normallik testi yapılmıştır. Ardından ilgili ölçeklere doğrulayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Ayrıca değişkenler arası ilişki düzeylerini belirlemek amacıyla korelasyon analalizi gerçekleştirilmiş ve çoklu regresyon analiziyle araştırma hipotezleri test edilmiştir. Bulgular – Araştırma sonucunda Etkileşim adaletinin Çalışma Yaşam Kalitesinin ekonomik ve aile gereksinimleri, sosyal gereksinimler, bilgi (öğrenme ve öğretme) gereksinimi ve estetik ve yaratıcılık gereksinim boyutları üzerinde pozitif yönlü ve anlamlı etkisinin olduğu bulgulanmıştır. Tartışma – Elde edilen sonuçlar etkileşim adaletinin örgütler için son derece kritik öneme sahip bir olgu olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak araştırma konusuna hem örgütsel hem de bireysel olarak yaklaştığımızda örgüt içindeki adalet ikliminin ve çalışma yaşam kalitesinin her iki konuda önemli ve vazgeçilmez olduğu saptanmıştır. Ayrıca ilgili literatürdeki araştırmalar da etkileşim adaleti ve çalışma yaşam kalitesi kavramlarının bu iki konunun refahı ve ortak amaçlara ulaşmadaki önemini destekleyici özellikler taşımaktadır.</p> Serhat Artun Sefa Ceyhan Yusuf Can Tunaboylu Gökhan Demiray Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1818 1833 10.20491/isarder.2023.1681 Destinasyon Pazarlamasında İmaj Algısı: Kırıkkale Örneği https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1978 <p>Amaç – Dünyada her geçen gün turist sayısı artış göstermekte ve bu artışa bağlı olarak turizm destinasyonları arasındaki rekabet de hız kazanmaktadır. Destinasyonların rekabette üstünlük sağlamaları için rakipleri ile aralarındaki farkları ortaya çıkarmaları gerekmektedir. Destinasyon pazarlaması kapsamında gerçekleştirilen tanıtım, imaj, marka ve konumlandırma çalışmaları destinasyonların başarıyı sağlamasında anahtar rol oynamaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, Kırıkkale ilinin destinasyon imajına yönelik olarak üniversite öğrencilerinin algısının belirlenmesidir. Yöntem – Araştırma nicel araştırma yöntemi, tarama modeli ve tekil tarama deseni ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma evreni olarak Kırıkkale ili, örneklem olarak Kırıkkale Üniversitesi öğrencileri olarak belirlenmiştir. Araştırmada veri toplama tekniği olarak anket kullanılmıştır. Anket uygulaması sonucunda, 464 adet değerlendirilebilir anket formu elde edilmiştir. Anketlerden elde edilen verilerin analizinde t-testi ve tek yönlü varyans analizi (anova) kullanılmıştır. Bulgular – Araştırmadan elde edilen sonuçlar, Kırıkkale’nin genel olarak destinasyon imajının çok olumlu olmadığını göstermektedir. Şehrin genel özellikleri, tarih ve kültür, doğal çevre, turizm ve boş zaman faktörlerinin imajına yönelik algı görece daha olumsuzdur. Örneklemin büyük kısmının, Kırıkkale’nin beklentilerini karşılamadığı, bir daha gelmek istemediği ve Kırıkkale’yi çevresine tavsiye etmeyeceği bulgulanmıştır. Tartışma – Turizm sisteminin kompleks yapısı, destinasyon imajını hem gelişmiş hem de gelişmekte olan destinasyonların turizm politikası ve planlaması açısından en önemli destinasyon pazarlaması faktörlerinden biri haline getirmektedir. Kırıkkale’nin destinasyon imajının olumlu olmadığı, benzer çalışma ve destinasyonlarla karşılaştırıldığında da daha düşük seviyede olduğu anlaşılmaktadır. Kırıkkale gibi deniz-kum-güneş gibi olanaklarını bulunmayan destinasyonların “imaj” çalışmalarına bütüncül olarak yaklaşmaları gerekmektedir.</p> Aylin Nalçacı İkiz Sertaç Sert Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1834 1851 10.20491/isarder.2023.1682 Dijital Liderliğin İç Girişimciliğe Etkisinde Dijital Örgüt Kültürünün Rolü https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1979 <p>Amaç – Dijitalleşmenin işletme dünyasına getirdiği yenilikler ve değişimler her geçen gün artarak devam etmektedir. Bu çalışmada, dijitalleşmenin getirdiği yeniliklerle beraber ortaya çıkan dijital liderlik ve dijital örgüt kültürü ile iç girişimcilik kavramları arasındaki ilişkilerin nasıl ve ne yönde olduğu tespit edilerek, işletmelerin iş süreçlerine entegre ederken daha kolay yorum yapabilmeleri ve böylece dijitalleşmenin etkilerinden daha fazla verim alabilmeleri amaçlanmaktadır. Yöntem – Araştırmada dijital liderlik, dijital örgüt kültürü ve iç girişimciliği içeren ve birden fazla değişken arasındaki ilişkininin tespit edilmesi amaçlanarak ilişkisel tarama modeli tercih edilmiştir. Bu çalışma Ankara’da savunma sanayi sektöründe faaliyet gösteren bir işlemenin çalışanları özelinde yürütülmüştür. Bahsedilen işletmenin 262 çalışanına anket uygulanmıştır. Toplanan veriler SPSS 23 ve AMOS 18 Paket programları kullanılarak analiz edilmiştir. Hipotezlerin test edilmesi için regresyon (Process Macro) analizi yapılmıştır. Bulgular – Analizler sonrasında dijital liderliğin örgüt kültürü ve iç girişimcilik üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu görülmüştür. Dijital liderliğin iç girişimcilik etkisinde dijital örgüt kültürünün aracı rolünün olduğu tespit edilmiştir. Araştırmanın diğer iki hipotezinde yer alan dijital liderliğin dijital örgüt kültürü ve iç girişimcilik üzerindeki etkilerinin ise orta düzeyde olduğu görülmüştür. Ayrıca dijital örgüt kültürünün iç girişimcilik ile de ilişkisinin orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Tartışma – Dijitalleşme sürecinden doğan kavramların birbirleriyle genellikle ilişkili oldukları görülmüştür. Ancak bu tespitin güçlenebilmesi için bu konularda yapılan çalışmalara ağırlık verilmesi uygun olacaktır. Farklı evrenlerde ve ölçeklerle yapılacak uygulamaların literatürü güçlendirebileceği değerlendirilmektedir.</p> İlkay Güleryüz Lütfi Sürücü İbrahim Yıkılmaz Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1852 1867 10.20491/isarder.2023.1683 Tarihî Gelişimi Bağlamında Paranın Doğasını ve İcadını Tartışmak https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1980 <p>Amaç – İktisat teorisinin ve tarihinin tartışmalı konu başlıklarından biri, paranın doğası ve icadıdır. Bu zamana kadar paranın doğası konusunda tatmin edici bir açıklama yapılamadığı gibi paranın Lidyalılar tarafından icat edildiği iddiası da yeni bulgularla her geçen gün zayıflamaktadır. Bu makalede paranın ne olduğuna ilişkin tutarlı bir açıklamaya ulaşılmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte paranın ne zaman ve kimler tarafından icat edildiği de araştırılmıştır. Yöntem – Bu araştırma için tarihsel-karşılaştırmalı yöntemin yanı sıra yorumsayıcı veya tarihselci yöntemden de faydalanılmıştır. Bununla birlikte kavram ve teorilerin iktidar ilişkilerinden azade olmadığını söyleyen eleştirel yöntem, Lidya iddiasının sorgulanmasına katkı sunmuştur. Ayrıca paranın ne olduğu konusunda para nesnesine değil de para fikrine odaklanmak gerektiği hususunda kurumcu iktisadın yaklaşımından faydalanılmıştır. Bulgular – Metalizmin yanı sıra devlet ve kredi teorileri de paranın kendisi ile işlevleri veya para kavramı ile para nesnesi arasında açık bir ayrım yapmamıştır. Bu durum, para olgusunun açıklanmasını veya anlaşılmasını zayıflatmıştır. Bu makalede paranın, değeri temsil eden yasal sembol olduğu öne sürülmüştür. Ayrıca Lidya iddiasının temel dayanakları olan damgalama, elektron madeni ve Lidya’nın öncülüğü varsayımlarının geçersizliği ortaya konulmuştur. Tartışma – Paranın ne olduğuna ve ne zaman icat edildiğine ilişkin tutarlı bir açıklama yapılamayışının nedeni, iktisat teorisinin Batı merkezci karakteridir. İktisat teorisinin bütün toplumlara hitap edebilmesinin yolu, Batı merkezci karakterinin tartışılması ve sorgulanmasından geçmektedir. Bu makale, bu amaca yönelik bir girişimdir.</p> Yahya Ayyıldız Murat Arısal Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1868 1884 10.20491/isarder.2023.1684 An Examination of the Relationship between Nurses' Perceived Leadership Behaviors in their Managers and Their Attitudes to Change https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1981 <p>Purpose – The purpose of this study is to examine the connection between manager nurse's leadership styles and employees' attitudes toward change. Design/methodology/approach – This research was conducted with structural equation model, which is one of the quantitative research methods.The study conducted with 222 nurses working in three state hospitals in two towns in the south of Turkey. Data were collected using the Leadership Behavior Questionnaire and the Attitude towards Change Scale. Statistical analyses of the data were performed using SPSS Statistics Base version 23. The correlation between the Leadership Behavior Questionnaire and Attitude to Change Scale was analyzed using Pearson (r) correlation analysis. For structural equation modeling (SEM) analysis and testing research hypotheses AMOS 21 program was used. Findings – Nurses' perceived leadership score averages were found to be highest in the "Task Oriented Leadership" sub-dimension and the lowest in the "Employee Oriented Leadership" sub-dimension. It was determined that the average score of the nurses' attitude towards change was positive. All leadership styles explained the results of change in a positive and meaningful way through the management style in change. Discussion – In the study, nurses' perception of their managers as more business-oriented leaders and lower mean score for employee and change-oriented leadership revealed the need to develop employee and change-oriented leadership skills of manager nurses.The results of the research show that the results of change will be more efficient if nurse managers create institutional policies and strategies for change. However, since nurses have resistance to change, it is important to develop knowledge, skills and attitudes for managers to cope with these resistances.</p> Aysun Ünal Miray Celepli Sütbaş Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1885 1896 10.20491/isarder.2023.1685 Afghan Consumers’ Beliefs, Attitudes, And Behaviors Towards Social Media Advertising: A Case Study on Parwan-Afghanistan https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1982 <p>Purpose – This study aims to examine how consumer behavior toward social media advertising among Afghan consumers relates to belief determinants, attitudes, and consumer behavior. The study also examines the impact that social media advertising has on consumer behavior in Afghanistan in order to properly comprehend how it impacts men's and women's consumption patterns separately. Design/methodology/approach – Data were collected from Parwan city in Afghanistan. A total of 433 questionnaires delivered functional data and were examined using IBM SPSS 26 and IBM AMOS 24. Descriptive statistics were used to examine the participant's demographic traits (frequency and percentage). The structural equation model (SEM) is used to test the research hypothesis. Findings – Information, entertainment, credibility, economy, and value corruption were shown to be the five belief elements that affect Afghan consumers' attitudes regarding social media advertising. The attitude toward social media advertising was significantly predicted by entertainment, credibility, economy, and value corruption. The attitude of Afghan customers was discovered to be a highly important and favorable predictor of behavioral actions related to social media advertising. The association between Afghan consumers' attitudes and behaviors about social media advertising is unaffected by the moderator (gender). Discussion – Understanding how people from a potentially rising market view social media as a method of advertising might be beneficial for Afghan marketers. As a result, the study will help companies and organizations employ social media advertising in their regional marketing campaigns more successfully and effectively. Since there hasn't been any previous research on the subject from an Afghanistan perspective, the investigation of Afghan consumers' attitudes about social media advertising enhances existing research on attitudes in Afghanistan and may have important consequences for growing the economy nationwide.</p> Md Abu Hasnat Ziauddin Rahimi Farid Ahmad Mehmet Kara Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1897 1914 10.20491/isarder.2023.1686 Proactive Personality and Task Performance: The Mediating Role of Job Crafting https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1983 <p>Purpose – The purpose of this study is to investigate the mediating role of job crafting in the relationship between proactive personality and task performance. Design/methodology/approach –The hypotheses of the study were tested with path analysis in AMOS 17. It is hypothesized that proactive personality traits will lead to an increase in job crafting and consequently increase task performance. The data consists of employees working in the education sector. Data were collected from 225 individuals through an online questionnaire. The hypotheses of the study were tested by path analysis. Results – The results show that increasing challenging job demands and increasing structural job resources, which are sub-dimensions of job crafting, partially mediate the relationship between proactive personality and task performance. Discussion – Proactive individuals tend to engage in job crafting behaviors that increase their job demands and job resources, which subsequently contribute to their enhanced task performance. However, it is important to note that the effect of increasing challenging job demands on task performance was found to be negative, suggesting that a certain level of job demands may lead to decreased task performance. As a result of the research, recommendations for managers will be presented.</p> Yaşar Berkay Mamak Handan Akkaş Selin Metin Camgöz Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1915 1928 10.20491/isarder.2023.1687 The Effects of Human Resources Management on Organizational Performance and Organizational Climate: A Study in Konya Industry https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1984 <p>Purpose – This study aims to determine the impact of human resource management on organizational performance and organizational climate. Design/methodology/approach –In the study, "SPSS 23.0 and AMOS" programs were used to analyze the data collected by questionnaire method. Reliability and validity analysis, normality tests, and EFA were performed to define and summarize the observed variables and to reveal the workable factors. Subsequently, confirmatory factor analysis (CFA) was conducted to reveal the structural validity of the variables and Path analysis was used to test the hypotheses. Findings –According to the results of the research, it was determined that human resource management has a significant positive effect on organizational performance (ß=,86; p&lt;,05) and human resource management has a significant positive effect on organizational climate (ß=,82; p&lt;,05). In addition, the levels of relationship between demographic variables and organizational performance and organizational climate were also tested. As a result, it was seen that the perception levels towards organizational performance and organizational climate showed a significant difference according to the participants' years of employment (seniority) and total years of employment in the organization. Discussion – The results regarding the impact of human resource management on organizational performance and organizational climate are related to the literature. In the study conducted by Alzaeane (2018) with the employees of an oil company operating in Libya, it is seen that human resource management has a significant effect on organizational performance. Cafferkey and Dundon (2015) found that human resource management has a significant effect on organizational climate. In the study conducted by Chakraborty and Biswas (2021), it is seen that human resource management has a significant effect on organizational climate and organizational performance.</p> Ahmet Akar Aykut Bedük Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1929 1943 10.20491/isarder.2023.1688 Malzeme Akış Maliyet Muhasebesi ve İş ve İnşaat Makineleri Sektörü Üzerine Uygulama https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1985 <p>Amaç – Araştırma, işletmelerin ekonomik performanslarını artırırken aynı zamanda evresel performanslarını artırabilmelerinin mümkün olduğunu bir maliyet muhasebesi yöntemi ile ortaya koymayı amaçlamaktadır. Yöntem – Araştırma örnek olay çalışması olarak SET MAKİNE işletmesinin ürettiği Tiger Drill Makinesinin üretim süreci ele alınarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada ISO 14051:2011 Malzeme Akış Maliyet Muhasebesi standardında anlatılan yöntem Tiger Drill Makinesinin üretim sürecine uygulanmıştır. Bulgular – Yapılan analizlerin sonucunda işletmenin bu makineyi üretmek için üretim süreçlerine dâhil ettiği girdilerin %48,3’lük kısmının ürün olmayan çıktı olarak sistemi terk ettiği belirlenmiştir. Malzeme Akış Maliyet Muhasebesi yöntemine göre bu çıktı atık ve emisyon olarak sistemi terk etmektedir. Bu üretim sürecinde yapılacak iyileştirmeler sonucunda üretim daha verimli hale gelecek ve malzeme kaybı azalacaktır. Bu da hem ekonomik hem de çevresel olarak performans artmış olacaktır. Tartışma – Literatürde özellikle Japonya ve Almanya’da yapılan örnek olay çalışmaları da bu araştırma sonuçları ile benzer şekilde ortaya çıkmıştır. Asıl problem bu yöntemin işletmelere nasıl uygulattırılacağıdır. Bu konuda teşvik edici uygulamalar ve projeler yapılmalıdır. Projeler kapsamında işletmelere danışmanlık hizmetleri verilmesinin desteklenmesi gerekmektedir. Ayrıca bu araştırmada üzerinde durulan İş ve İnşaat Makineleri sektörü dışında kalan sektörlerde de bu yöntem uygulanmalıdır. Bu yöntemin uygulanması hem genel işletmelerin kalkınmasına hem de çevresel olarak daha temiz bir gelecek bırakmaya hizmet etmektedir.</p> Gökhan Kılıç Nalan Akdoğan Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1944 1956 10.20491/isarder.2023.1689 Mobil Alışverişin Yenilikçi Tüketici Davranışına Etkisi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1986 <p>Amaç - Tüketiciler yenilikleri çokça takip edip, bunları kolayca sahiplenebilenler pazarlamada çok taşıyan yenilikçi tüketicilerdir. Bu nedenle amaç, çalışmaya konu olan yenilikçi tüketicilerin demografik değişkenleriyle birlikte mobil alışverişin ne yönlü bir etkisinin olduğu incelemektir. Yöntem – Anketle Türkiye’de yaşayan ve öncesinde mobil alışveriş yapmış 390 tüketiciden Google Formla alınan sonuçlarla yapısal eşitlik modeli uygulanarak analizi yapılmıştır. Oluşturulmuş olan hipotezlerden 3 tanesi kabul edilmiştir. Bulgular – Yapılan testler sonucunda Standart regresyon değerlerine yönelik elde edilen katsayı durumuna göre Mobil Alışveriş değişkeninde görülen 1 birimlik artış durumunun Yenilikçi Tüketici Davranışı değişkenlerinde görülecek olan 0,252 birimlik artış durumuna sebep olacağı beklenilmektedir. Ölçekler ve alt boyutlarının ilişkileri incelendiğinde en yüksek korelasyon değerinin Mobil Alışveriş ölçeği ile onun alt boyutu olan Konfor arasında olduğu, en düşük korelasyon değerinin ise Mobil Alışveriş ölçeği Yer boyutu ile Yenilikçi Tüketici Davranışı ölçeği arasında olduğu görülmüştür. Tartışma – Elde edilen bu sonuçlar literatürle uyumludur. Yenilikçi tüketiciler zaman zaman plansız ve hedonik olarak satın alabildiklerine de rastlanmaktadır. Yeniliğe duyarlı tüketiciler başlarının düşüncelerine bağlı olarak ürün tercihlerine yön verebilmektedirler.</p> Murat Başal Bülent Deyirmenci Ahmet Çelik Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1957 1969 10.20491/isarder.2023.1690 Sağlıkta Davranışsal İktisadın Araştırma Alanlarının İncelenmesi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1987 <p>Amaç - Bu çalışmanın amacı, sağlıkta davranışsal iktisat (SDİ) konulu yayınların bilim haritalama tekniğiyle analiz edilmesidir. Yöntem - Web of Science veri tabanı kullanılarak “health” ve “behavioral economics” anahtar kelimeleri kullanılarak 15.05.202- 01.01.1992 tarih aralığında “topic” seçeneğiyle aramaya tabi tutulmuştur. İngilizce yayınlar, makale ve derleme çalışmalar olarak sınırlandırılmış 876 yayın incelemiştir. Veriler R programının bibliometrix paketi seçilerek analiz edilmiştir. Bulgular - Analiz sonucunda 2008 yılından sonra SDİ konulu çalışma sayılarında artış gözlenmiştir. “Volpp, K” h-endeksi en yüksek olan ve en fazla yayın yapan yazardır., en çok atıf alan yazarın Almlund ve diğerleri, 2011 olduğu saptanmıştır. “Experimental and Clinical Psychopharmacology” dergisi SDİ konulu çalışmalar içinde en etkili dergidir. Ülkeler arasında en fazla işbirliğinin 28 sıklıkla Birleşik Krallık ve ABD arasında 28 sıklıkla ülkeler arasında en fazla işbirliği yapıldığı ortaya koyulmuştur. Davranışsal iktisat, tercihler, teşvikler ve sağlık şeklinde 1992 yılından günümüze değişim göstermiştir. Tartışma - Bu çalışma ile araştırmacılar SDİ alanın dinamiklerini ve yapısını görsel olarak görerek ortaya çıkan bilgi boşluklarını, yeni araştırma alanlarını, ve potansiyel disiplinler arası işbirliklerini belirlemelerine faydalı olacaktır. SDİ alanında çalışma yapacak olan araştırmacılar, yüksek merkeziliğe ve yoğunluğa sahip olan fiziksel aktivite ve obezite, araştırma alanıyla ilgili olup ancak gelişmeye ihtiyacı olan davranışsal iktisat ve dürtme konularına öncelik verebilir. Ek olarak, SDİ üzerine araştırma yapmayı düşünenler için, bu alanın hızla büyüdüğü ve büyük bir önem kazandığı görülmektedir. Davranışsal iktisat ilkelerinin sağlık hizmeti kararlarının oluşturulmasına entegre edilmesi ve bibliyometrik yöntemlerin kullanılması, sağlık alanında faaliyet gösteren paydaşların doğru kararlar almasına, etkili müdahaleler tasarlamasına ve bireyler ile toplumlar için daha iyi sağlık sonuçlarını destekleyen politikaların oluşturulmasına yardımcı olabilir.</p> İlknur Arslan Aras Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1970 1984 10.20491/isarder.2023.1691 Fit Yiyecek-İçecek Hizmeti Yeniliğinin Benimsenmesi: Spor Salonları Üzerine Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1988 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı spor yapan bireylerin bir yenilik olan fit yiyecek-içecek hizmeti alma niyetini ve bu niyeti etkileyen faktörleri incelemektir. Yöntem - Rogers’ın yeniliğin algılanan özellikleri temel alınarak bir model oluşturulmuştur. Veri toplama aracı olarak anketten yararlanılmış ve toplamda spor salonlarında spor yapan 450 kişiden veri toplanmıştır. Hipotezlerin test edilmesi için yapısal eşitlik modeli analizi kullanılmıştır. Bulgular - Fit yiyecek-içecek hizmeti almanın göreceli yararı, uygunluk ve gözlenebilirliğin davranışa yönelik tutumu pozitif ve anlamlı olarak etkilediği belirlenmiştir. Ayrıca davranışa yönelik tutumun da davranışsal niyet üzerinde pozitif ve anlamlı etkisi kabul edilmiştir. Tartışma - Spor yapan bireylerin fit yiyecek-içecek hizmeti almaya yönelik olumlu yaklaştığı tespit edilmiş olup, etkili olan özellikler ile ilgili işletmelere ve sektöre yönelik önerilerde bulunulmuştur. Bu hizmeti veren işletmelerin sayısının ve bilinirliğinin artması ile spor yapan bireylerin daha çok tercih edeceği düşünülmektedir.</p> Ahmet Yarış Neslihan Şahin Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1985 1996 10.20491/isarder.2023.1692 Aşırı İş Yükünün İş Stresi, Tükenmişlik ve İşten Ayrılma Niyetine Etkisinde Dağıtım Adaletinin Rolü: Sivil Havacılık Sektöründe Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1989 <p>Amaç – Bu araştırmada, sivil havacılık sektörü personellerinde oluştuğu düşünülen aşırı iş yükü algısının tükenmişlik düzeyine, işten ayrılma niyeti düşüncesine ve iş stresi üzerindeki etkisinin ve bu ilişkide dağıtım adaleti etkisinin aracılık rolünü üstlenip üstlenmediğinin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Yöntem – Bu araştırma nicel araştırma yöntemlerinden çoklu hiyerarşik regresyon modeli ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri sivil havacılık sektöründe faaliyetlerini yürüten bir işletmede basit tesadüfî örnekleme yöntemi kullanılarak 138 çalışandan anket tekniği kullanılarak elde edilmiştir. Veriler toplanmış ölçeklerin uyumluluğunu belirlemek için doğrulayıcı faktör, hiyerarşik regresyon, korelasyon, t-testi ve tek yönlü ANOVA testi analizleri uygulanmıştır. Bulgular – Araştırmada 10 hipotez test edilmiştir. Aşırı iş yükü iş stresini, tükenmişliği, İAN’yi pozitif ve dağıtım adaletini algısını ise negatif ve anlamlı olarak etkilemektedir. Dağıtım adaleti algısı tükenmişlik düzeyini, İAN’yi negatif ve anlamlı olarak etkilemektedir. Dağıtım adaleti algısının iş stresi üzerinde ise anlamlı bir etkiye sahip olmadığı sonucu çıkmıştır. Ayrıca, aşırı iş yükü ile iş stresi; tükenmişlik ve İAN ilişkisinde dağıtım adaletinin düzenleyici olmadığı belirlenmiştir. Araştırmada çıkan bir başka sonuç, sendika üyesi olmayan çalışanların sendika üyesi çalışanlara oranla tükenmişlik düzeyleri ve işten ayrılma niyetlerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Tartışma – Aşırı iş yükü algısı kaynaklı stres, tükenmişlik, işten ayrılma niyetinin oluşması ve dağıtım adaletini sağlanmadığına yönelik oluşan algılar çalışanlar ve işletmeler üzerinde oluşturduğu olumsuz sonuçlar; işletmelerin sektörde devamlılığını sağlayabilmesine, strateji ve hedeflerini gerçekleştirmesine olumsuz yönde etki edecektir. Çalışanlarında ve işletmelerinde istenmeyen bu durumların yaşanmaması adına aşırı iş yükünün azaltılmasına ve dağıtım adaletinin sağlanmasına yönelik olarak; yönetimsel planlama ve iyileştirmeler, problemliklerin tespiti, personel sayısının arttırılması, görev dağılımının gözden geçirilmesi, ödüllendirme, çalışanlardan şikâyet ve öneri dönüşleri alınması gibi bir takım önleyici ve düzeltici çalışmalar yapılabileceği değerlendirilmektedir.</p> Ömer Turunç Burak Ulusoy Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 1997 2010 10.20491/isarder.2023.1693 Kurumsal İtibarın İşveren Marka Çekiciliği Üzerine Etkisi: Bilişim Sektöründe Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1990 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı; bilişim sektöründe kurumsal itibarı işveren marka çekiciliğinin öncülü olarak irdelemek ve potansiyel çalışanların demografik özelliklerine göre işveren marka çekiciliği ve kurumsal itibar algılarının farklılık gösterip göstermediğini sorgulamaktır. Yöntem – Araştırma evrenini entelektüel sermayesi yüksek yetenekli işgücü aracılığıyla rekabet avantajı kazanılabilen bilişim sektörü çalışanları oluşturmaktadır. Rakip işletmeler arasında işgücü devri, işletmelerin yetenek havuzlarını aynı işgücü ekosistemi içinden bulması, bilişim sektörü çalışanlarının potansiyel işgücü olarak değerlendirilebilmesine imkân tanımaktadır. Fombrun vd. (2015)’ın geliştirdiği Kurumsal İtibar Ölçeği ve Berthon, vd. (2005)’ın geliştirdiği İşveren Marka Çekiciliği Ölçeği kullanılarak, 506 katılımcıdan ‘çalıştıkları sektördeki en ideal işletmeyi düşünerek’ ifadelere cevap vermeleri istenmiştir. Bulgular – Bilişim sektöründeki potansiyel çalışanların kurumsal itibar algısının, işveren marka çekiciliği ile anlamlı ilişkisi ve kurumsal itibarın işveren marka çekiciliğini pozitif yönde ve orta düzeyde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Demografik özelliklerin açısından; erkek çalışanların kurumsal itibar ve işveren marka çekiciliği algılarının kadınlara göre daha yüksek olduğu; genç çalışanların yaş almışlara göre işveren marka çekiciliği algılarının daha düşük, orta yaş çalışanların ise kurumsal itibar algılarının daha düşük olduğu; deneyimli çalışanların daha az deneyimlilere göre işveren marka çekiciliği algılarının ve kurumsal itibar algılarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Tartışma – Bu çalışmayla yetenekli çalışanların organizasyona kattığı entelektüel sermaye ile sürdürülebilir rekabet avantajı hedefleyen bilişim işletmelerinin, en yeteneklileri organizasyonlarına çekebilmek için, kurumsal itibarlarının işgücü piyasasında nasıl algılandığını dikkate almaları gerektiği ortaya konmaktadır. Ayrıca araştırma bulgularında işveren marka çekiciliği ile ilişki en düşük kurumsal itibar faktörü olarak çalışma ortamı ve yönetişim boyutu dikkat çekmektedir. Benzer şekilde demografik özellikler açısından tespit edilmiş farklılıklar da ileriki çalışmalarda tartışılacak yeni varsayımlara imkân tanımaktadır.</p> Buket Akdöl Melike Seçil Kale Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2011 2027 10.20491/isarder.2023.1694 İşin Anlam Kaynakları Ölçeği: Ölçek Geliştirme, Geçerlilik ve Güvenilirlik Çalışması https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1991 <p>Amaç – Çalışmada bireylerin işlerinin anlamlılığını besleyen anlam kaynaklarının tespit edilmesini ve işte anlam deneyiminin ardındaki psikolojik süreçleri keşfetmeyi sağlayan “İşin Anlam Kaynakları Ölçeği”nin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem – Çalışmanın amacı doğrultusunda bir dizi araştırma yürütülmüştür. İlk olarak tümdengelim ve tümevarım yaklaşımı benimsenerek madde havuzu oluşturulmuştur. Ölçeğin faktör yapısının belirlenmesi ve yapı geçerliliğine kanıtlar edilmesi için 143 beyaz yakalı çalışanın katılımı ile Araştırma 1 yürütülmüştür. Daha sonra Araştırma 2’de 283 beyaz yakalı çalışandan elde edilen veriler üzerinden ölçeğin yapı geçerliliğine ek kanıtlar elde edilmiş bununla birlikte ölçeğin güvenilirliği, yapı üzerinden ölçeğin ayrışım ve birleşim geçerliliği; işin anlamlılığı, işe angaje olma ve işten ayrılma niyeti değişkenleri üzerinden ölçüt bağıntılı geçerlilik ve cinsiyet üzerinden ölçüm değişmezliği test edilmiştir. Bulgular – Araştırma sonuçlarına göre 4 boyut ve 14 maddeden oluşan “İşin Anlam Kaynakları Ölçeği”’nin geçerliliği ve güvenilirliği ortaya konulmuş; ölçek alan yazına kazandırılmıştır. Ölçeğin boyutları “var-değerli hissetme, amaç bütünleşmesi, yetkinlik ve bireysel gelişim” dir. Tartışma – Alan yazınında işin anlamlılığına ilişkin ölçüm araçlarının olmasına rağmen akademisyenlik mesleği özelinde geliştirilmiş olan bir ölçek haricinde işin anlam kaynaklarının ölçülmesi için bir araç bulunmamaktadır. Dolayısıyla işin anlamlılığına kaynaklık eden faktörlerin belirlenmesi ve geliştirilen İşin Anlam Kaynakları Ölçeği ile bu çalışmanın alan yazınına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bununla birlikte geliştirilen ölçek sayesinde bireylerin anlam kaynaklarının belirlenmesi ve yönetilmesinin başta işte bulunan anlamın arttırılması olmak üzere bireysel ve örgütsel düzeyde olumlu sonuçlar elde edilmesine de katkı sağlaması beklenmektedir.</p> Ali Murat Alparslan Seher Yastıoğlu Sema Polatcı Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2028 2047 10.20491/isarder.2023.1695 Aile İşletmelerinde Çatışma ve Evlilik İlişkisi: Adidas ve Puma’nın Hikâyesi Film Analizi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1992 <p>Amaç – Aile işletmeleri, bir ailenin fertleri tarafından yönetilen, yüksek ilişkisel bağlar üzerine kurulu işletmeler olarak bilinmektedir. Duygusal bağlar üzerine kurulu bu tür işletmelerde, çatışmalar kaçınılmaz unsurlar olarak gündeme gelmekte olup zaman zaman işletmenin dağılması ile sonuçlanabilmektedir. Aile bireylerinin evlilikleri, bu işletmelerde yalnızca aileye yeni bir üye olmaktan çok işletmede yeni bir sahiplik statüsüyle birlikte gelmektedir. Buradan yola çıkarak araştırmanın amacı, aile işlet melerinin dağılmasında çatışma ve evlilik ilişkisini ortaya koymaktır. Yöntem – Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, doküman olarak aile işletmeleri ile ilgili film analizinden faydalanılmıştır. Araştırmanın örneklemini “Adidas ve Puma’nın Hikayesi” filmi oluşturmaktadır. Söz konusu film, elektronik ortamda izlenerek süre bazlı sahne analizleri, doküman haline dönüştürülmüştür. Elde edilen bulgular, araştırmanın değişkenleri açısından gruplara ayrılarak analiz edilmiştir. Bulgular – Elde edilen bulgular aile işletmelerinin dağılmasında çatışmaların etkin olduğunu, evliliklerin ise çatışmaları destekleyici unsurlar olduğunu göstermektedir. Tartışma – Aile işletmelerinde daha önceden belirlenmiş görev ve sorumluluklar işletme içerisinde çıkabilecek rol çatışmalarını engelleyebilir. İşletme için önceden belirlenmiş amaç, hedefler ve değerler çerçevesinde kurumsallaşmak, çatışmayı indirgeyici yöntemler ar asında değerlendirilebilir. Diğer yandan evliliklerin beraberinde getirdiği ilişkisel çatışmalar daha çok duygulardan ve düşüncelerden kaynaklanabilir. Bu durumda işletmeler için psikolojik danışman eşliğinde çalışmak, hem aile içinde hem de işl etmede doğabilecek sorunları önleyebilecektir.</p> Şenay Karakuş Uysal Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2048 2064 10.20491/isarder.2023.1696 BIST Sürdürülebilirlik Endeksinde Yer Alan İşletmelerin Sosyal Medya Paylaşımları Üzerine Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1993 <p>Amaç – Çalışmada günümüz koşullarında özellikle son birkaç yıldır farklı platformlarda çok daha fazla işlenen ve öne çıkan sürdürülebilirlik olgusunun işletmelerce Instagram paylaşımlarındaki kullanım durumuyla birlikte paylaşımların genel olarak amaçları ve içerikleri incelenmiştir. Bu kapsamda BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde listelenmeyi başaran ve farklı sektörlerde faaliyetlerine devam eden 10 işletme amaçlı örneklem olarak belirlenmiştir. Yöntem – Çalışmada BIST Sürdürülebilirlik Endeksinde yer alan işletmeler amaçlı örneklem kapsamında belirlenerek, içerik analizi yardımıyla kurumsal Instagram hesaplarından yapılan paylaşımlar analiz edilmiştir. Amaçlı örneklem kapsamında belirlenen farklı sektörlerden 10 işletmenin 1 Eylül 2022 ile 31 Aralık 2022 arasında, yılın son çeyrek dönemini kapsayan dönemde kurumsal Instagram hesaplarından yapılan toplam 1277 paylaşım incelenmiştir. Bulgular – İşletmelerin Instagram’ı çoğunlukla; reklam, ürün-hizmet-kampanya-katalog- proje tanıtımı, özel gün, anma ve tebrik mesajı yayınlamak amacıyla kullandığı görülmüştür. Toplamda 72 sürdürülebilirlik temalı içerik paylaşılırken, içeriklerinde sürdürülebilirlik temasını en çok işleyen işletmeler ise Arçelik, Garanti BBVA, Ford Otosan ve Halkbank olmuştur. Arçelik her 3 paylaşımından 1 tanesinde sürdürülebilirlik konusunu işleyerek, örneklemi oluşturan işletmelerin içinde konuya en çok önem veren işletme olmuştur. Tartışma – Araştırma sınırlı bir zaman diliminde ve sınırlı kaynaklarla gerçekleştirilmiştir. Bundan sonra yapılacak çalışmalar farklı sosyal medya platformları ve zaman dilimlerini de kapsayabilir. İşletmelerin üretim ve pazarlama süreçlerinde daha duyarlı davrandıklarını duyurabilmeleri için sosyal medya paylaşımlarını daha profesyonel bir şekilde hazırlayarak, sosyal medyayı pazarlama aracı olarak daha etkin bir şekilde kullanması mümkün olabilir.</p> İbrahim Alkara Merve Çalışkan Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2065 2083 10.20491/isarder.2023.1697 The Effect of Uncertainty Intolerance on Career Anxiety and Career Change Intention: A Case Study of the Hospitality Industry https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1994 <p>Purpose – A sudden development can quickly have an impact on the tourism sector because of its fragile structure. There are likely to be employment concerns in such an industry. In this study, it is aimed to determine the effect of intolerance of uncertainty on career anxiety and career change intention, as well as the direction and strength of this effect in accommodation business employees. Design/Methodology/Approach – The questionnaire technique, one of the quantitative research methodologies, was used in the research. The questionnaire form was administered to 402 Antalya-based employees of accommodation businesses. On the obtained data, confirmatorys factor analysis, correlation analysis, and path analysis were performed. Results – As a result of the statistical data obtained, the relations between the variables were determined, and all four research hypotheses developed in order to test the research model created based on these relations were accepted. According to the results, prospective anxiety (PA), which is a sub-dimension of intolerance of uncertainty (IU), positively affects career anxiety, as does inhibitory anxiety (IA), which is also a sub-dimension of intolerance of uncertainty. In addition, the sub-dimensions (PA) and (IA) of intolerance to uncertainty negatively affect career change intention. Discussion – It can be said that employees' intolerance to uncertainty, career anxiety, and career change intentions are generally at a moderate level. It has been revealed that employees with a high level of intolerance to uncertainty do not turn to career changes due to their fear of uncertainty as well as their increased career anxiety. This result may indicate the existence of unhappy employees in the sector.</p> Handan Özçelik Bozkurt Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2084 2095 10.20491/isarder.2023.1698 Exploring The Intersection of Big Data and Hospitality: A Bibliometric Analysis https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1995 <p>Purpose – The term big data has been become one of the most discussed issue not only in the computer science disciplines but also in other disciplines as well. Due to that reason, it has become an interdisciplinary term. Tourism is one of those disciplines where this term is highly studied as the tourism industry has been using big data recently. However, this term has never been studied with the term hospitality via bibliometrics and scientometrics. The main aim of this study is to reveal the bibliometric findings about the studies related to these two keywords. Design/Methodology/Approach – Two different software programs were used during the analysis because they both have advantages and disadvantages. Data (n=120) were collected from WOS database. Results – Two research questions were answered. Results about the trends in scientific publications on the concepts of "big data" and "hospitality" worldwide have shown us that 120 documents were published so far and first paper about these two keywords were published in 2014. Annual Growth Rate was found as 44,49% and 2021 is an important year as it is the peak point for the number of publications about these two keywords. 2015 is the year with the highest average citations per year. Data, hospitality, and tourism are the most important terms because they have the highest frequencies. International Journal of Contemporary Hospitality Management has 20 publications and Mariani, M. has 7 articles. Discussion – 4 potential directions were proposed for future studies. At the end of the study, Theoretical and Practical Implications were proposed as well.</p> M. Bahadır Kalıpçı Erkan Kadir Şimşek Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2096 2110 10.20491/isarder.2023.1699 Makyavelist Eğilimler ve İşlevsel Olmayan Denetim Davranışı Arasındaki İlişkide Kuralsızlık Davranışının Aracı Değişken Etkisi: Bağımsız Denetçiler Üzerinde Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1996 <p>Amaç – Bu araştırmanın amacı Türkiye’deki bağımsız denetçilerin Makyavelist eğilimlerinin ve kuralsızlık davranışlarının işlevsel olmayan denetim davranışları üzerindeki etkilerini ölçmektir. Yöntem – Nedensel karşılaştırmalı araştıma modelinin kullanıldığı bu araştırmanın uygulama bölümünde kullanılan veri seti 112 bağımsız denetçiden anket yöntemiyle sağlanmıştır. Katılımcılar basit tesadüfi örneklem seçimi ile belirlenmiştir. Veri seti ile tanımlayıcı istatistiksel analizler, doğrulayıcı faktör analizi, güvenirlik analizi ve regresyon analizleri gerçekleştirilmiştir. Bulgular – Gerçekleştirilen analizler sonucunda Makyavelist eğilimlerin, işlevsel olmayan denetim davranışı ve kuralsızlık davranışı üzerinde; kuralsızlık davranışının da işlevsel olmayan denetim davranışı üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Bulgular ayrıca Makyavelist eğilimler ile işlevsel olmayan denetim davranışındaki ilişkide kuralsızlık davranışının tam aracı değişken etkisinin olduğunu ortaya koymaktadır. Tartışma – Bağımsız denetçilerin yaptıkları denetimin kalitesinin arttırılması için işlevsel olmayan denetim davranışına yönelmemeleri gerekmektedir. Bu açıdan bağımsız denetçilerin işlevsel olmayan denetim davranışına yönlendiren Makyavelist eğilimlerinin ve kuralsızlık davranışlarının temelinde yatan faktörlerin incelenmesi ve Kamu Gözetimi ve Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından gerekli düzenlemelerin yapılması önerilmektedir.</p> Mehmet Günlük Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2111 2127 10.20491/isarder.2023.1700 Kargo Sektöründe Hizmet kalitesi, Müşteri Memnuniyeti ve Sadakat İlişkisi: Bir Aracılık Modeli https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/1998 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı, ürün göndericilerinin kargo firmalarından algıladığı hizmet kalitesinin, müşteri memnuniyetine ve sadakate etkisini belirlemektir. Ayrıca bu çalışmada hizmet kalitesinin sadakat üzerindeki etkisinde müşteri memnuniyetinin aracılık rolü de değerlendirilmiştir. Yöntem – Nicel araştırma yöntemleri uygulanan çalışmada Gaziantep’te ikamet eden kargo göndericilerinden anket yoluyla veri toplanmıştır. Ölçeklerin yapı geçerliliğini ve güvenilirliğini ortaya koymak için sırasıyla keşfedici faktör analizi (KFA), güvenilirlik analizi ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) uygulanmıştır. Elde edilen ve kullanılabilir 409 veri ile hizmet kalitesinin sadakate etkisinde müşteri memnuniyetinin aracılık rolü, SPSS’in bir uzantısı olarak çalışan Process Macro yöntemi kullanılarak test edilmiştir. Bu yöntem çoklu regresyon ile aracılık etkiyi aynı anda test etmeye izin vermektedir. Bulgular – Yapılan analiz sonucunda hizmet kalitesinin, müşteri memnuniyeti ile sadakate etki ettiği ve müşteri memnuniyetinin de sadakate etki ettiği görülmüştür. Ayrıca hizmet kalitesinin sadakate etkisinde, müşteri memnuniyetinin aracı etkisi olduğu tespit edilmiştir. Böylelikle araştırmanın tüm hipotezleri kabul edilmiştir. Tartışma – Önceleri, hizmetleri daha standart olan kargo firmaları, günümüzde sundukları hizmet kalitesiyle birebirinden ayrışmaktadır. Daha memnun ve daha sadık kargo müşterileri elde etmenin yolu, yüksek hizmet kalitesi sunmaktan geçmektedir. Müşterilerine hizmet sunarken, sorunlarla yakından ilgilenmek ile teslimatta hızlı ve doğru olmak gibi özellikler, hizmet kalitesini arttırmakta ve daha memnun müşteriler oluşturmaktadır. Memnun olan kargo müşterileri sadakat göstermektedir. Tüm bu bulgular önceki çalışmalarla uyum göstermektedir.</p> Ahmet Çetindaş Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2128 2138 10.20491/isarder.2023.1701 Etik Liderlik Anlayışının Örgütsel Bağlılığa Etkisi: Kamu Kurumlarında Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2000 <p>Amaç - Bu çalışmanın amacı etik liderlik anlayışının örgütsel bağlılığa olan etkisinin belirlenmesidir. Bu bağlamda etik liderlik anlayışının duygusal bağlılık üzerindeki, devam bağlılığı üzerindeki ve normatif bağlılık üzerindeki etkilerinin de belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem - Bu çalışmada etik liderlik anlayışının örgütsel bağlılığa olan etkisi araştırılmıştır. Araştırmada nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Anket tekniği ile veriler toplanmıştır. Etik liderlik ölçeği Brown vd. (2005) tarafından geliştirilmiştir. Tuna ve arkadaşları tarafından (2012) tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Örgütsel bağlılık ölçeği ise Allen ve Meyer tarafından geliştirilmiştir. Çalışmada değişkenler arasındaki ilişkilerin ölçümü ise Smart-PLS analiz programı ile analiz edilmiştir. Ana kütle olarak Van ili kamu kurumları seçilmiştir. Van ili İpekyolu ilçesinde bulunan kamu kurumları çalışan toplam sayı 500’dür.Bu sayıdan elde edilmesi gereken örneklem sayısı 217 olarak hesaplanmıştır. Toplamda dağıtılan anket sayısı 300,geri dönen anket sayısı 264 ve analize konu olan anket sayısı 237 olmuştur. Anket üç bölümü kapsamaktadır. Birinci kısımda demografik değişkenler, ikinci kısımda Etik Liderlik Ölçeği, üçüncü kısımda ise Örgütsel Bağlılık Ölçeği yer almaktadır. Bulgular - Ortaya çıkan bulgulara göre etik liderlik anlayışının örgütsel bağlılık kavramı üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu görülmüştür. Etik liderlik anlayışı en fazla duygusal bağlılık alt boyutu üzerinde etkilidir. Etik liderin benimsediği etik değerleri ve ortaya koyduğu etik davranışları vasıtasıyla iş görenlerin kendilerini işletmenin bir parçası görmelerini sağlamaya çalıştıkları söylenebilir. Diğer bir ifadeyle etik davranışlar arttıkça duygusal bağlılığın daha fazla artacağı ve yöneticilerin bu tarz davranışlar ile çalışanlarının işletmeye karşı olumlu duygular besleyerek amaçlarına ulaşmaya çalıştıkları söylenebilir. Etik liderliğin, örgütsel bağlılığın boyutları içerisinde en çok duygusal bağlılığı etkilediği ve en az olarak da devam bağımlılığını etkilediği tespit edilmiştir. Tartışma - Bu çalışmanın etik liderlik anlayışının örgütsel bağlılık kavramı üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu bulguları literatürü destekler niteliktedir. Bu doğrultuda etik davranışlar arttıkça duygusal bağlılığın daha da arttığı söylenebilir ve çalışanların örgütsel bağlılıklarını arttırmak için etik liderlik davranışlarında bulunabilecekleri önerilebilir.</p> Burcu Turan Torun Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2139 2153 10.20491/isarder.2023.1702 Kişi-Örgüt Uyumunun Özgeciliğe Etkisinde Sosyal Zekânın Rolü: Hizmet Sektörü Çalışanlarında Bir Uygulama https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2001 <p>Amaç – Bireylerin ödülleri en üst düzeye çıkarmak ve maliyetleri en aza indirmek için sosyal etkileşimlere girmesini temel alan Sosyal Mübadele Teorisi kapsamında, örgüt çalışanlarının sosyal etkileşimlerinin örgüt yararına kanalize edilmesi gerekmektedir. Özelli kle örgütle ilgili bir görev ya da sorunla ilgili olarak başka bir kişiye yardım etmeye yönelik gönüllü davranışları içeren özgeciliğin geliştirilmesini sağlayan faktörlerin belirlenmesi önemlidir. Bu noktadan hareketle hazırlanan araştırmada kişi kişi-örgüt uyumu ve özgecilik ilişkisinde sosyal zekanın aracı rolünün araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem – Hizmet sektöründe çalışan 294 kişinin dahil edildiği araştırma verileri Smart PLS 4 kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde öncelikle örnekleme ilişkin özellikler sunulmuş, ardından ölçeklere ilişkin güvenirlik, doğrulayıcı faktör analizi ve g eçerlilik analizleri yapılmıştır. Hipotezlerin test edilmesi için yapısal eşitlik modellemesi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular %95 güven aralığında ve %5 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir. Bulgular – Araştırma bulgularına göre kişi kişi-örgüt uyumu özgeciliği artırmaktadır. Bununla birlikte, kişikişi-örgüt uyumu sosyal zekâ faktörleri olan sosyal bilgi sürecini ve sosyal becerileri artırmakta; sosyal bilgi süreci ve sosyal beceri de özgeciliği artırmaktadır. Ar acılık rolü için yapılan analiz sonuçlarına göre ise kişi kişi-örgüt uyumunun özgeciliğe etkisinde sosyal zekâ faktörlerinden sosyal bilgi süreci ve sosyal beceri aracı rol üstlenmektedir. Tartışma – Özgecilik ve toplum yanlısı davranış kültürü geliştirmek isteyen örgütler, çalışanların değerleri ile örgütsel hedefler arasındaki uyuma dikkat etmeli ve sosyal zekâ becerilerini geliştirmeyi amaçlayan programlara yatırım yapmalıdır.</p> Zeki Çetin Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2154 2172 10.20491/isarder.2023.1703 Bağımsız Denetim Kalitesinin Pay Senedi Getirisine Etkisi: Bist Tüm Endeksi Üzerine Dinamik Panel Veri Analizi Uygulaması https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2002 <p>Amaç – BİST Tüm Endeksinde yer alan şirketlerin 2013-2022 yılları arasında bağımsız denetim kalitesi ile pay senedi getirisi arasındaki ilişkisinin incelenmesidir. Yöntem – Çalışma örneklemimizi 135 şirket oluşturmaktadır. Çalışma örneklemimiz ve çalışma yıllarımız itibari ile Dinamik Panel Veri Analizi (GeneralizedMethod of Moments – GMM) yönteminin kullanılabilmesi için oluşturulan modelde 4 bağımsız ve 4 kontrol değişkeni kullanılarak, bağımlı değişken üzerindeki etkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Söz edilen değişkenlerin kullanılabilmesi için ihtiyaç duyulan verilere; BİST Data Store, Yahoo Finans ve Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP)’ndan ulaşılmıştır. Bulgular – Çalışma sonuçları doğrultusunda; bağımsız denetim firması, bağımsız denetim raporunda açıklama paragrafının olması ve iki bağımsız denetim raporu arasında geçen süre ile pay senedi getirisi arasında anlamlı bir ilişki tespit edilirken, bağımsız denetçi görüş türü ile pay senedi getirisi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir. Tartışma – Çalışmanın ampirik sonuçları değerlendirildiğinde; potansiyel ve/veya mevcut yatırımcıların yatırım kararlarını bağımsız denetim kalitesi açısından etkileyen faktörler arasında; şirketin bağımsız denetim faaliyetinin dört büyükler (4BÜYÜKLER) tarafından gerçekleştirilmesi, bağımsız denetim faaliyeti sonucunda düzenlenen bağımsız denetim raporunda açıklama paragrafının olması ve bağımsız denetim raporlarının muhasebe bilgi kullanıcılarının kullanımına sunulması arasında geçen sürenin olduğu tespit edilmiştir.</p> İrem Doğan Sinan Aytekin Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2173 2194 10.20491/isarder.2023.1704 Mobil Yemek Servis Uygulamalarında Kurumsal Sosyal Sorumluluk Faaliyetlerinin Tüketici Satın Alma Niyetine Etkisi: Marka İtibarının Aracılık Rolü https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2003 <p>Amaç - Bu çalışmada kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin marka itibarı aracılığıyla tüketici satın alma niyetine etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Söz konusu etki, mobil yemek servis uygulamaları kapsamında incelenmiştir. Yöntem - 18 yaş ve üzeri mobil yemek servis uygulamalarını kullanan 300 gönüllü tüketiciden elde edilen verilerin analizinde SPSS ve AMOS paket programından faydalanılmıştır. Araştırma amacı olan söz konusu etkileri incelemek için yapısal eşitlik modellemesinden (Y EM) yararlanılmıştır. Bulgular - Araştırma bulguları ile kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin tüketici satın alma niyeti üzerinde direkt etkisinin olmadığı, kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin marka itibarı aracılığıyla tüketici satın alma niyetine etkisinin güçlü ve anlamlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Buna karşın kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin marka itibarı üzerindeki etkisinin güçlü ve pozitif olduğu belirlenmiştir. Son olarak marka itibarının tüketici satın alma niyeti üzerindeki etkinin pozitif ve güçlü olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın sonucunda kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinde marka itibarı aracı değişkeninin tüketici satın alma niyetinin oluşmasında önem arz ettiği görülmüştür. Tartışma - Literatürde yer alan çalışmaların aksine kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin tüketici satın alma niyeti üzerindeki direkt etkisinin bulunmadığı ortaya koyulmuştur. Ancak aracı değişken olan marka itibarı ile kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerini n tüketici satın alma niyetine etkisinin güçlü olduğu görülmüştür. Ayrıca kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin işletmelerin marka itibarını güçlü ve olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.</p> Hande Aydoğdu Saadet Sağtaş Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2195 2212 10.20491/isarder.2023.1705 Örgütsel Değişime Hazır Olma ve Genel İş Stresi Arasındaki İlişki: Hemşireler Üzerine Bir Uygulama https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2004 <p>Amaç – Bu çalışmada yeni faaliyete geçen Ankara Etlik Şehir Hastanesi bünyesine katılacak olan ve aynı zamanda örgütsel, teknolojik ve fiziki olarak yeni bir ortamda faaliyet göstermesi beklenen bir kamu hastanesinde görev yapan hemşirelerin örgütsel değişime hazır olmaları ile genel iş stres düzeyleri arasındaki ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem – Çalışmada hemşirelerin örgütsel değişime hazır olmalarını ölçebilmek adına Holt vd. (2007) tarafından oluşturulan ve Çalışkan (2019) tarafından Türkçe’ye uyarlaması yapılan Örgütsel Değişime Hazır Olma Ölçeği kullanılmıştır. Hemşirelerin genel iş stres düzeylerini belirleyebilmek için De Bruin’in (2006) oluşturduğu ve Teleş (2020) tarafından Türkçe uyarlaması yapılan Genel İş Stresi Ölçeği’nden yararlanılmıştır. Çalışmanın evrenini yeni faaliyete geçen Ankara Etlik Şehir Hastanesine taşınması kuvvetle muhtemel olan bir kamu hastanesinde görev yapan 1193 hemşire oluşmaktadır. Basit rastgele örnekleme yöntemi ile araştırmaya katılmayı kabul eden 306 hemşire araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Çalışmada veriler istatistik paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular – Çalışmada örgütsel değişime hazır olma ile genel iş stresi arasında zayıf düzeyde, negatif bir ilişkinin varlığı tespit edilmiştir. Örgütsel değişime hazır olmanın genel iş stresini azalttığı sonucuna ulaşılmıştır. Tartışma – Örgütsel değişimin yaşandığı ortamlar doğası itibari ile belirsizliğin hakim olduğu yerlerdir. Bu nedenle özellikle çalışanların örgütün birer parçası oldukları düşünüldüğünde örgütsel değişime yönelik gerekli bilgilerin aktarılarak süreçlere dahil edilmesi, çalışanların genel iş streslerini azaltmada önemlidir. Çalışanların örgütsel değişime hazır olma durumları ile genel işi stresleri arasındaki ilişkinin belirlenmesine yönelik yapılan bu çalışmanın alanyazında bu konulara ilişkin herhangi bir çalışmaya rastlanılamamış olması nedeniyle literatüre katkıda bulunacağı düşünülmektedir.</p> Dilek Uslu Orhan Pehlevan Gülizar Gülcan Şeremet Büşra Çavuşoğlu Yıldırım Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2213 2222 10.20491/isarder.2023.1706 İhracat Performansı Üzerine Türkiye’de Yapılmış Lisansüstü Tezlerin Bibliyometrik Analizi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2005 <p>Amaç – Bilimsel bilginin üretilmesi ve yayılması açısından üniversitelerde yazılmış tezler büyük önem taşımaktadır. Bu araştırmada, ihracat performansı konusunda Türkiye’de yazılmış olan lisansüstü tezlerin içerik analizi yöntemi kullanılarak incelenmesi ile bu tezlere ilişkin genel bir çerçeve ortaya konulması amaçlanmıştır. Yöntem – Araştırmanın kapsamını YÖK Ulusal Tez Merkezinde kayıtlı olup, adında ihracat performansı geçen lisansüstü tezler oluşturmaktadır. YÖK Ulusal Tez Merkezinde 15 Ekim 2022 ile 24 Kasım 2022 tarihleri arasında araştırmacı tarafından “ihracat performansı” yazılarak yapılan aramada toplamda 131 adet lisansüstü teze ulaşılmış olup yapılan incelemede 7 adet teze erişim izni olmadığı için 124 adet lisansüstü tez araştırmaya dahil edilmiştir. Verilerin toplanması sürecinde doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Bulgular –İhracat performansı konusundaki lisansüstü tezlerin büyük çoğunluğunun devlet üniversitelerinde üretildiği, en çok yayının 2019 yılında yapıldığı ve tezlerin %75’inin yüksek lisans tezi olduğu tespit edilmiştir. Tezlerin %80’inin Türkçe olduğu, %85’inin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yayınlandığı ve en fazla tezin KTO (Konya Ticaret Odası) Karatay Üniversitesi’nde üretildiği görülmüştür. Tez danışmanlıklarının %54’ünün profesör unvanı olan öğretim üyeleri tarafından yapıldığı ve danışmanların %63,7’sinin erkek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, tezlerin %89’unda nicel yöntem, %65’inde birincil veri, veri toplamada çoğunlukla anket yöntemi ve analiz yöntemi olarak ise istatistiksel analiz yöntemi kullanıldığı tespit edilmiştir. Tartışma – Bibliyometrik analiz yöntemi kullanılarak uluslararası ticaret alanının alt başlıklarında yapılan lisansüstü tezlerin ve makalelerin incelendiği birçok çalışma bulunmaktadır. Bununla birlikte; bu araştırma ihracat performansı konusunu doğrudan ele alan ilk bibliyometrik analiz çalışmasıdır. Bu nedenle, ihracat performansı konusunda çalışma yapacak olan araştırmacılara ve uygulamacılara bütünsel bir bakış açısı sunulacağı ve alanyazında var olan boşluğun doldurulacağı düşünülmektedir.</p> Ata Kahveci Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2223 2235 10.20491/isarder.2023.1707 Unlocking the Power of Diversity Climate: How Does it Drive Employee Loyalty and Fuel Job Passion in Human Resource Management? https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2006 <p>Purpose- The study, rooted in Social Exchange theory, aims to examine the relationship between diversity climate and loyal behavior within the context of human resources management. Furthermore, it seeks to analyze the mediating role of job passion in this relationship. The primary objective of this research is to understand the connection between diversity climate and loyal behavior while shedding light on the role of job passion as a mediator in this relationship. By employing two distinct methods, this study aims to comprehensively explore the interplay of these factors in the organizational context. Design/Methodology/Approach- The research was meticulously designed and conducted through two primary approaches. In the first phase, quantitative data was gathered using a comprehensive questionnaire, amassing responses from a total of 312 participants in the industrial field. For the second phase, a qualitative methodology was employed, involving face-to-face interviews conducted with 91 selected participants. This mixed-method approach enables a robust exploration of the dynamics between diversity climate, job passion, and loyal behavior. Results- The outcomes of both quantitative and qualitative investigations concur, revealing a notable impact of diversity climate on loyal behavior among employees. This impact manifests itself consistently and significantly across both studies, underlining the significance of diversity climate as a predictor of employee loyalty. Additionally, the research uncovers the moderating role of job passion in this equation, indicating that the degree of passion for a job can influence the strength of the relationship between diversity climate and loyal behavior. Discussion- The findings of this study not only confirm the previously hypothesized relationship between diversity climate and loyal behavior but also provide deeper insights into the underlying mechanisms. The observed interaction of job passion as a moderating factor adds an extra layer of complexity to the understanding of this relationship. Notably, the nuanced analysis of different sub-dimensions of job passion reveals contrasting impacts; while harmonious passion mitigates the relationship between diversity climate and loyal behavior, obsessive passion exacerbates this relationship. These findings underscore the intricate nature of employee engagement and loyalty within the context of diverse workplaces, emphasizing the need for a holistic approach to managing workforce diversity in human resources management.</p> Gamze Güner Kibaroğlu Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2236 2248 10.20491/isarder.2023.1708 Reflections of The Strategies Applied in the Boeing 737-Max Crisis Management on Passenger Perception https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2007 <p>Purpose ⎯ Following the two crashes in Indonesia in 2018 and Ethiopia in 2019, resulting in 346 casualties, Boeing 737-Maxs became a global safety crisis. Boeing has pursued crisis strategies to restore brand trust. This study aims to ascertain whether Turkish passengers are concerned about the safety of Boeing 737-Maxs following two deadly plane crashes and whether they favor airlines that continue to use 737-Maxs. Methodology ⎯ In this study, the structured interview research method is adopted to reveal the participants' perceptions of Boeing 737-Maxs. The research sample comprised "Turkish passengers who had no fear of flying" and "who had heard about Boeing 737-Max accidents". A total of 14 interview questions were extracted by reviewing the literature. In this study, interviews were conducted with 32 people. The data collected were subjected to content analysis. Findings ⎯ The Boeing 737-Max is considered unsafe by 10 out of 20 men and 11 out of 12 women (or 50% and 92%, respectively). 66% of the participants believe that the Boeing 737-Max is an unsafe airplane. The participants, who had not previously heeded the type of aircraft they flew or heard about Boeing, started to pay attention to the type of aircraft type or identified Boeing with these accidents. Discussions ⎯ Even though Boeing fixed the issue and resumed flying its aircraft, it is concluded that unfavorable opinions of passengers, who are one of its key stakeholders, persisted.</p> Habibe Güngör Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2249 2262 10.20491/isarder.2023.1709 Göz İzleme Tekniği ile Bir Siyasal Pazarlama İletişimi Araştırması: Türkiye Cumhuriyeti 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Billboardlarının Analizi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2008 <p>Amaç – Türkiye Cumhuriyeti 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde kullanılan billboard çalışmalarının göz izleme yöntemi ile analiz edilmesi ve elde edilen bulgular doğrultusunda siyaset ve pazarlama bilimlerinin kesişiminde ortaya çıkan siyasal pazarlama bakış açısı yla billboardların verimliliğinin değerlendirilmesi araştırmanın temel amacını oluşturmaktadır. Yöntem – Araştırma kapsamında adayların, partilerin ve ittifakların resmi seçim kitlerinden billboardlar elde edilmiştir. Araştırma resmi seçim kiti yayımlayan aday, parti ve ittifaklar ile sınırlı tutulmuştur. Çalışmada yapay zekâ tabanlı göz izleme yöntemi kullan ılarak billboardlar analiz edilmiştir. Yapay zekâ tabanlı göz izleme yöntemi, gerçek göz izleme verileri ile eğitilen algoritmaların yeni görselleri analiz etmesine dayanmaktadır. Bulgular – Yapay zekâ tabanlı göz izleme analizleri sonucunda, ısı haritaları elde edilmiştir. Billboard tasarımlarında yer alan ögelere olan ilgi, ısı haritalarıyla görselleştirilmiştir. Metin içerikli ögelerin daha çok ilgi gördüğü ve “doğru, istiklal, sağlam ve Cumhurbaşkanı” gibi anahtar kelimelerin sloganların odak noktasında olduğu tespit edilmiştir. Billboardlarda yer alan öge sayısı arttıkça ilginin ögelere dağıldığına ulaşılmıştır. Tartışma – Billboardlar hakkında geleneksel metotlar ile elde edilmesi mümkün olmayan önemli bulgular göz izleme yöntemi ile elde edilmiştir. Bu sebeple, siyasal pazarlama iletişimi kampanyalarında nöropazarlama araçlarının kullanımı, kampanyanın olağan bir parçası h aline gelmelidir. Güven verici anahtar kelimelerin kullanılması, sloganlara olan ilgiyi arttırmaktadır. Kelime işareti türü logoların (metin logolar) tercih edilmesi logolara karşı ilgiyi arttıran bir unsur olarak değerlendirilmiştir. Kampanya s tratejisinin verimliliği için daha az ögeye sahip billboardların oluşturulması ya da çok sayıda öge kullanılması durumunda billboardların çeşitlendirilmesi önerilmiştir.</p> Doğuş Yüksel Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2263 2274 10.20491/isarder.2023.1710 Sermaye Piyasalarının Dinamikleri: Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıklarının Performansı Üzerine Bir İnceleme https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2009 <p>Amaç – Yatırımcıların Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıklarına (GSYO) olan güvenlerinin artması ve sektöre olan ilginin sağlanması, bu ortaklıkların daha fazla fon toplamasını sağlayarak, girişim sermayesi yatırımlarının artmasına katkıda bulunmaktadır. Bu amaç doğrultusunda yapılan çalışmada Türkiye’de son 5 yılda faaliyet göste ren ve BIST’de işlem gören 6 adet GSYO’nın performanslarının karşılaştırılması hedeflenmiştir. Yöntem – Literatür ve sektörün dinamikleri dikkate alınarak performans kriterleri olarak likidite oranlarından; cari oran ve nakit oranı, finansal yapı oranlarından; kaldıraç oranı, finansman oranı, borç/özsermaye oranı, maddi duran varlık/ özkaynaklar oranı, duran varlıklar/ devamlı sermaye oranı, kârlılık oranlarından aktif karlılığı (ROA), özkaynak karlılığı (ROE), pay başına kazanç ve esas faaliyet kârı/toplam aktifler olmak üzere toplam 11 rasyo belirlenmiştir. Analiz aşamasında Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) yöntemlerinden, kriter ağırlıklandırılması için CRITIC yöntemi, performans sıralaması için ise COPRAS yöntemi kullanılmıştır. Sonuç – Yöntemin sonucuna göre analizin yapıldığı dönemler itibariyle finansal yapı oranlarından Duran Varlıklar/Devamlı Sermaye Oranının ve Maddi Duran Varlıklar/Özkaynaklar oranının en yüksek ağırlığa sahip olduğu görülmüştür. Bunun nedeni bağlı ortaklıklar ve i ştirakler, yani girişim sermayesi yatırımlarının bu kalemlerde bulunmasıdır. Performans sıralamasında ise Hedef GSYO’nın son 5 yıllık performansında istikrarlı bir başarı sergilediği görülmüştür. Hemen arkasından gelen ortaklık ise Gözde ve Hub GSY O olmuştur Tartışma – Performans sıralamasında üst sıralarda yer alan GSYO’nın bilançoları incelendiğinde sermaye artışlarının yüksek olduğu dikkat çekicidir. Sermaye artışları, şirketlerin finansman ihtiyaçlarını karşılamak, yeni pazarlara giriş yapmak, Ar Ar-Ge faaliyetlerini de steklemek ve işletme süreçlerini iyileştirmek gibi stratejik hedeflerini gerçekleştirmelerine yardımcı olabilir. Yüksek sermaye artışları, şirketlerin büyüme potansiyelini ve rekabet güçlerini artırabilir. Bu anlamda özkaynak payı yüksek olan şi rketlerin sıralamada üst sıralarda olması kaçınılmazdır.</p> Asuman Erben Yavuz Şenol Babuşcu Adalet Hazar Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2275 2289 10.20491/isarder.2023.1711 Finansal Okuryazarlık ve Sağlık Okuryazarlığı İlişkisi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2010 <p>Amaç – Toplumda etkili bir şekilde işlev görmek için yazılı materyalleri kullanma yeteneği olarak tanımlanan okuryazarlık, yaşam boyu sağlık ve esenliğin kritik bir belirleyicisidir. Bu çalışmada, üniversitelerde çalışmakta olan idari ve akademik personellerin ve üniversitelerde eğitim gören öğrencilerin anket yöntemi ile demografik değişkenler arasında sağlık okuryazarlığı ve finansal okuryazarlık seviyeleri açısından anlamlı farklılığın olup olmadığını; finansal okuryazarlık seviyelerinin sağlık okuryazarlığı üzerinde anlamlı bir etkisinin olup olmadığını tespit etmek amaçlanmıştır. Yöntem – Çalışmada, genel tarama modelleri arasında yer alan ilişkisel tarama modeli kullanılan nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Kolayda örnekleme yöntemi ile tarama modelini test etmek için anket verileri toplanmıştır. Araştırmanın ana kütlesini 18 yaş ve üzeri Türkiye’deki üniversitelerde eğitim gören öğrenciler ve bu üniversitelerde çalışan akademik ve idari personeller oluşturmaktadır. Kolayda örneklem yoluyla ana kütleden seçilen 50 kişi çalışmanın örneklemini oluşturmaktadır. Toplanan veriler SPSS 23 programı kullanılarak analiz edilmiş ve değerlendirilmiştir. Bulgular – Araştırmanın bulguları, finansal okuryazarlık seviyeleri demografik açıdan anlamlı farklılıklar tespit edilirken sağlık okuryazarlığı düzeyleri açısından anlamlı farklılıkların olmadığı görülmüştür. Katılımcıların finansal okuryazarlık düzeyleri ve sağlık okuryazarlığı seviyeleri arasındaki ilişki Pearson Korelasyonu ile ölçülmüştür. Bu değişkenler arasında düşük seviyede, pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bireylerin finansal okuryazarlık seviyesinin sağlık okuryazarlığı üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. Tartışma – Katılımcıların sağlık okuryazarlık puanlarının 128 puan üzerinden ortalama 96 puan olduğu görülmekteyken; finansal okuryazarlık puanının ise 25 puan üzerinden 13,42 olduğu görülmektedir. Katılımcıların mükemmel olmasa da yeterli sağlık okuryazarlık düzeyine sahip oldukları; ancak finansal okuryazarlık seviyesinin ortalama düzeyde olduğu söylenebilir.</p> Abdulkadir Ertaş Yusuf Bahadır Kavas Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2290 2301 10.20491/isarder.2023.1712 Firmalar ve Kamu Maliyesi Perspektifinden Çevre Harcamalarının Yakın Geleceği: GMDH Tipi Yapay Sinir Ağları Analizi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2011 <p>Amaç – Çalışmanın amacı, çevre harcamaları konusunda kamunun ve firmaların paylarını ve gelecekte karşılaşabilecekleri olası eğilimleri ortaya koyarak, karar alıcılara yol göstermektir. Yöntem – 2021-2028 dönemi için çevre kirliliği, çevre koruma harcamalarında kamu kesimi ve firmaların payları ile 2021-2027 döneminde çevre vergilerinin gelişim seyrinin Grup Veri İşleme Yöntemi Tipi Yapay Sinir Ağları temelinde zaman serisi analizleri yapılmıştır. Bulgular – Türkiye’de Sera Gazı Emisyon değerlerinin ilgili dönemde yaklaşık yüzde 14,2, çevre koruma harcamalarının yaklaşık yüzde 106,9 artacağı ve toplam çevre vergi gelirlerinin de yaklaşık yüzde 15,3 azalacağı tespit edilmiştir. Kamu kesiminin toplam çevre koruma harcamaları içinde cari harcamalarının yüzde 2’ye düşeceği ve kamu yatırım harcamalarının da yüzde 11’e düşeceği de hesaplanmıştır. Buna karşılık firmaların cari harcamalarının toplam çevre harcamaları içindeki payının 2020 yılında yüzde 59,06 iken 2027 yılında yüzde 50’ye düşeceği ve yatırım harcamalarının payının da yüzde 89’a yükseleceği hesaplanmıştır. Tartışma – Çalışma, 2028 yılına kadar artan kirliliğe karşı alınan tedbirlerin ekonomik yükünün büyük ölçüde firmaların toplam çevre harcamaları içindeki payının artışı ile karşılanacağı ve bunun için de firmaların yakın dönemde çevre harcamaları için yüksek bütçeler ayırması gerektiğine dair bir öneri sunmaktadır. Bu çalışmaya ek olarak daha geniş veri setleri ve farklı değişkenler kullanılarak firmaların yüksek miktarda çevre harcamalarını yapması durumunda ortaya çıkacak olumlu ve olumsuz etkiler tartışılabilir.</p> Bilgen Taşdoğan Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2302 2320 10.20491/isarder.2023.1713 Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Yer Alan Beş ve Dört Yıldızlı Otel İşletmelerinin Web Sitelerinin İçerik Analizi Yöntemiyle Değerlendirilmesi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2012 <p>Amaç – Bu araştırmanın amacı Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yer alan beş ve dört yıldızlı turizm işletme belgeli konaklama işletmelerinin web sitelerinin etkinlik ve verimlilik düzeylerini belirlemek ve mevcut durum paralelindeki eksikliklere yönelik otel yöneticilerine öneriler sunmaktır. Yöntem – Araştırma kapsamında Artvin, Rize, Trabzon, Gümüşhane, Giresun ve Ordu şehirlerindeki dört ve beş yıldızlı otellerin web sitelerinin özellikleri ve etkinlikleri incelenmiştir. Nitel araştırma yönteminden yararlanılan çalışmada toplanan veri içerik analizi tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Veri toplamada web sitesi değerlendirme formu kullanılmış ve ulaşılan veri istatistik programından faydalanılarak irdelenmiştir. Bulgular – Araştırma bulgularına göre Doğu Karadeniz’de yer alan otellerin web sitelerinin büyük çoğunluğunun rezervasyon bilgilerinin, iletişim bilgilerinin, çevreleri hakkında bilgilerin ve işletme (kurumsal) bilgilerinin çok temel düzeyde kaldığı ve yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca araştırma, otel yöneticilerinin web sitelerindeki bilgileri daha verimli ve müşteri odaklı olacak şekilde düzenlemesine yardımcı olabilecek detaylı ve önemli bulgular ortaya çıkarmıştır. Tartışma – Otel web siteleri günümüzde otel işletmelerinin başarısı için önemli bir araç haline gelmiştir. Bununla birlikte araştırma bulguları Doğu Karadeniz’de faaliyet gösteren otel işletmelerinin web sitelerinin çok temel düzeyde ve yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır. Bu durum kaliteli içerik, kullanıcı dostu tasarım ve kolay rezervasyon imkânı sunması beklenen otel web sitelerinin müşteri çekmesine, marka değeri artırmasına ve rekabet avantajı elde etmesine olumsuz etki yapabilir.</p> Ömür Uçar Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2321 2330 10.20491/isarder.2023.1714 Finansal Gelişmenin Ekonomik Büyümeye Etkisi: Türkiye Ekonomisinin Toda-Yamamoto Yaklaşımıyla Analizi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2013 <p>Amaç - Çalışmanın amacı, gelişmekte olan ülkelerden biri olan Türkiye’nin finansal gelişme ile ekonomik büyümesi arasındaki etkileşimin belirlenmesi ve buna yönelik politika önerileri getirilmesidir. Yöntem - Çalışmada, 1980-2020 yılları arasındaki IMF’nin yayınladığı finansal gelişmişlik endeksi, finansal kurum gelişmişlik endeksi, finansal piyasa gelişmişlik endeksi ile ekonomik büyümesi arasındaki nedensellik ilişkisi Toda-Yamamoto analizi ile incelenmiştir. Çalışmanın, kurum, piyasaların ve bütün finansal sistemin büyümeye etkisini ayrı ayrı ele almasının literatüre katkı yapacağı düşünülmektedir. Bulgular - Analiz sonucunda, finansal gelişmişlik endeksi ve finansal kurum gelişmişliği endeksinin büyüme ile çift taraflı ve ayrıca ekonomik büyümeden finansal piyasaların gelişmişliğine yönelik tek taraflı bir nedensellik ilişkisi içerisinde olduğu belirlenmiştir. Kontrol değişkenleri olan, yurtiçi tasarrufların, doğrudan yabancı yatırımların, enflasyonun, ekonomik katma değerin, ticaretin de büyüme ile çift taraflı bir nedensellik ilişkisinin olduğu görülmüştür. Tartışma – Uygulama sonucunda elde edilen veriler gözönüne alındığında, Türkiye’de finansal gelişme ile ekonomik büyümenin birbirlerini etkilediği ve birlikte hareket ettiği görülmektedir. Bu nedenle, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme için, özellikle finansal kurumların güçlendirilmesi, finansal araçların çeşitlendirilmesi, erişilebilir ve kontrollü bir sistemin kurulması yoluyla finansal gelişmenin sağlanması gerekmektedir.</p> Burcu Zengin Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2331 2346 10.20491/isarder.2023.1715 Finansal Erişimin Girişimcilik Üzerindeki Etkisi: G G-7 Ülkeleri Örneği https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2014 <p>Amaç – Girişimciler, işletme hedeflerine ulaşmak için sürekli olarak stratejik kararlar almak zorundadır. Bu kararlar, finansal verilere ve analizlere dayandırılarak daha bilinçli ve etkili bir şekilde yapılabilir. Girişimcilerin finansal bilgi ve hizmet erişimin e sahip olmaları, işletmenin uzun vadeli başarısı için kritik öneme sahiptir. Çalışmanın amacı, G G-7 ülkeleri örneğinde, finans kurumları ile finansal piyasalara erişimin girişimcilik üzerindeki etkisini belirlemektir. Yöntem – Çalışmada girişimcilik, finans kurumlarına erişim ve finansal piyasalara erişim arasındaki kısa ve uzun dönemli ilişkinin analizi, Dumitrescu ve Hurlin (2012) nedensellik testi ile Westerlund ve Edgerton (2007) LM boostrap eşbütünleşme testi kullanılarak y apılmıştır. Bulgular – Nedensellik testi bulguları, finans kurumlarına erişim ile finansal piyasalara erişimden girişimciliğe doğru tek yönli nedensellik ilişkisi olduğunu göstermektedir. Diğer yandan, eşbütünleşme testi bulguları, finans kurumlarına erişim ile finansal piyasala ra erişimin uzun dönemde girişimciliği pozitif etkilediğni göstermektedir. Tartışma – Girişimciliğin gerçek potansiyeline ulaşması için, girişimcilerin ihtiyaç duyduğu finansal hizmetlere erişimi olmalıdır. Finansal erişimin geliştirilmesi, sadece girişimciler için değil, tüm ekonomi için de fayda sağlamaktadır. Çalışmanın bulguları hem finans kurumlarına erişimin hem de finansal piyasalara erişimin teorik beklentiler ve ilgili ampirik literatür ile uyumlu olarak, kısa ve uzun dönemde girişimciliğin önemli belirleyicileri olduğunu göstermektedir.</p> Lina Karabetyan Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2347 2356 10.20491/isarder.2023.1716 Türkiye’ye Yönelik Turizm Talebinin Çekim Modeli ile Analizi: OECD Ülkeleri Örneği https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2015 <p>Amaç – Araştırmanın amacı Türkiye’yi etkileyen kriz değişkenleri ile birlikte OECD ülkelerinden Türkiye’ye yönelik turizm talebini etkileyen faktörlerin belirlenmesidir. Turizm talebini etkileyen faktörlerin belirlenmesi ile talebin nicelik ve nitelik açısından a rtırılmasına yönelik stratejilerin geliştirilmesi beklenmektedir. Yöntem – Araştırmada nüfus, GSYH, fiyat, uzaklık, kriz, vize ve turizm ülkesi olma değişkenlerinin turizm talebine yönelik etkilerinin belirlenmesi doğrultusunda; ekonomik büyüklüğün ülkeler arası dış ticareti pozitif, uzaklığın negatif etkilendiği varsayımına dayandırılan Genişletilmiş Çekim Modeli kurulmuştur. Araştırma modelinin testinde Sistem Genelleştirilmiş Momentler Me todu (System GMM) kullanılmıştır. Dinamik bir panel veri analizi yöntemi olan System GMM, değişkenlerin uzun dönemli ilişkilerinin incelenmesine olanak sunmaktadır sunmaktadır. Bulgular – Araştırma modelinin test edilmesi ile OECD ülkelerinden Türkiye’ye yönelik turizm talebinin; ekonomik büyüklükten pozitif, uzaklıktan negatif, fiyatlardan pozitif, krizlerden negatif etkilendiği bulgularına ulaşılmıştır. Diğer taraftan nüfus, vize ve turiz m ülkesi olma değişkenlerinin turizm talebi üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı bir etkisi bulunamamıştır. Tartışma – OECD ülkelerindeki ekonomik büyüklüğün Türkiye’ye yönelik turizm talebini artırması gelir ve talep arasındaki pozitif ilişki ile açıklanırken; iki ülke arasındaki uzaklık artışının talebi azaltması uzaklığın ulaşım maliyeti ve zamanı olumsuz etkilemesi ile açıklanabilir. Ayrıca OECD ülkelerindeki fiyat artışının talebe yönelik olumlu etkisi, satın alma gücünün azalmasından dolayı turistlerin göreli daha ucuz olan Türkiye’ye yönelik talep oluşturmalarına sebep olmaktadır. Türkiye’deki küresel ölçe kli ekonomik krizler de dâhil olmak üzere, doğal afetler, terör saldırıları gibi krizlerin Türkiye’ye yönelik turizm talebini olumsuz etkilemesi ise ülkenin turistler açısından güvensiz olarak algılanması ve küresel talep daralması ile açıklanabilir.</p> Sezi Aydın İnci Oya Coşkun Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2357 2370 10.20491/isarder.2023.1717 Muhasebe Meslek Mensuplarında Mesleki Tükenmişlik Düzeyinin Saptanmasına Yönelik Bir Araştırma: Çorum İli Örneği https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2016 <p>Amaç – Bu çalışma Çorum ilinde faaliyet gösteren muhasebe meslek mensuplarının mesleki tükenmişlik düzeylerini belirlemek aynı zamanda yaş, cinsiyet, deneyim ve gelir seviyesi gibi demografik özelliklerin mesleki tükenmişlik seviyelerinde farklılaşmaya yol açıp açmadığını araştırmak amacıyla yapılmıştır. Yöntem – Araştırmanın örneklemini Çorum İlinde faaliyet gösteren 444 muhasebe meslek mensubu oluşturmaktadır. Bu araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama yöntemi (survey method) kullanılmıştır. Veriler anket yoluyla toplanmış olup, anket formu online olarak hazırlanmış ve katılımcıların bağlı bulundukları odadan gerekli izinler alındıktan sonra katılımcıların mail adreslerine gönderilmiştir. Anket formu iki temel bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm araştırmanın bağımsız değişkenlerini oluşturan demografik değişkenleri içermektedir. İkinci bölümde 22 ifadeden oluşan Maslach Tükenmişlik Ölçeği yer almaktadır. Elden edilen bulgular SPPP 25 programı ile analiz edilmiştir. Ölçeğin içsel tutarlığının ölçülmesi için güvenilirlik analizinden, araştırma hipotezlerinin test edilmesinde ise ki-kare analizinden yararlanılmıştır. Bulgular – Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların yaklaşık %65’inde duygusal tükenme düzeyinin, %57’sinde duyarsızlaşma düzeyinin ve yaklaşık %61’inde kişisel başarı hissinde azalma düzeyinin yüksek seviyede olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, tüm boyutlarda orta düzeyde tükenmişlik yaşayan katılımcıların oranları da küçümsenmeyecek seviyededir. Katılımcıların eğitim düzeyinin duygusal tükenme düzeyleri üzerinde farklılaşmaya neden olduğu görülmektedir. Katılımcıların yaşları ile duyarsızlaşma düzeyleri arasında da bir farklılaşmadan söz edilebilir. Ancak mesleki deneyim ile mesleki tükenmişlik arasında bu anlamada bir ilişki bulunamamıştır. Son olarak, katılımcıların gelir yeterlilik düzeylerinin duygusal tükenme düzeyleri ve kişisel başarı hissinde azalma düzeyleri üzerinde farklılaşmaya neden olduğu bulgular arasında yer almaktadır. Bu durum düşük gelire sahip meslek mensuplarında duygusal tükenmişliğin arttığı şeklinde yorumlanabilir. Tartışma – Meslek mensuplarının yaş demografik değişkeninin duyarsızlaşma düzeyi üzerinde farklılaşmaya neden olduğu saptanmıştır. Ancak yaş ile paralel düşünülebilecek bir değişken olan mesleki deneyim bakımından herhangi bir farklılık yaratmıyor olması duyarsızlaşma düzeyinde diğer etkenlerin etkisi olduğu anlamına gelebilir. Gelir seviyesi yeterliliği ve gelir düzeyi değişkenlerinin duygusal tükenme ve kişisel başarı hissinde azalma düzeyleri üzerinde farklılığa neden olduğundan hareketle meslek mensuplarının gelir seviyelerini artırmaya yönelik girişimlerde bulunmaları önerilmektedir.</p> Cihat Savsar Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2371 2385 10.20491/isarder.2023.1718 Determinants of Pharmaceutical Expenditure in OECD Countries: Evidence from Panel Data https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2017 <p>Purpose – The objective of this study is to identify the main factors affecting pharmaceutical expenditures in the Organization for Economic Cooperation and Development (OECD) countries. Design/methodology/approach – In this study, it was investigated whether the university graduate rate (UNI), the unemployment rate (UNEMP), gross domestic product per capita (GDP) in Purchasing Power Parity (PPP $), and the number of physicians per 1,000 people (PHY) affected per capita pharmaceutical expenditures (PHAR) (PPP $) by using panel data analysis. The population of the study was 33 OECD countries whose data were available. The data consisted of the time period of 2013-2016. Results – GDP and UNI statistically significantly increased PHAR (p&lt;0.05). The UNEMP and PHY also increased PHAR, but the effects of these variables were not found to be statistically significant (p&gt;0.05). The variables included in the model explained 22% of the variance in PHAR. Conclusion – PHAR are affected by economic factors and sociodemographic factors as well as health systems' structure. Therefore, governments wishing to control pharmaceutical expenditures should also focus on these variables.</p> Hasan Bağcı Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2386 2390 10.20491/isarder.2023.1719 Hemşirelik İş Rotasyonu Stres Düzeyinin İşe Angaje Olma Üzerine Etkisi: Medeni Durumun Düzenleyici Rolü https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2018 <p>Amaç – Bu çalışma, hemşirelik iş rotasyonu stres düzeyinin işe angaje olma üzerine etkisinde medeni durumun düzenleyici rolünü belirlemek amacıyla gerçekleştirildi. Yöntem – Bu araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli ile gerçekleştirildi. Araştırmaya Şanlıurfa ilinde görev yapan toplam 555 hemşire katılım sağladı. Çalışmada, anket yöntemi kullanıldı. Anket içerisinde, hemşirelerin kişisel özelliklerinin yanı sıra Hemşirelik İş Rotasyonu Stres Ölçeği (HİRSÖ) ve İşe Angaje Olma Ölçeği (İAOÖ) yer almaktadır. Bulgular – Araştırma sonucunda, hemşirelik iş rotasyonu stres düzeyinin işe angaje olma üzerine etkisinde medeni durumun düzenleyici rolünin olduğu tespit edildi. Evli hemşirelerde iş rotasyonu stres düzeyinin işe angaje olma üzerine etkisinin bekar hemşirelere göre daha belirgin olduğu sonucuna ulaşıldı. Tartışma – Hastaların iyileşme sürecinin her aşamasında yer alan hemşireler çeşitli nedenlerden dolayı strese maruz kalmaktadır. Kötü planlanmış iş rotasyonu hemşirelerin stres yaşamasına neden olan faktörlerden biridir. Hemşirelerin iş rotasyonu stres düzeyinin yüksek olması, işe bağlılığı azalttığı gibi işe angaje olmayı da olumsuz etkilemektedir. Bu durum hemşirelerin evli ya da bekar olmalarına göre farklılık göstermektedir. Evli hemşirelerde iş rotasyonunun stres düzeyi arttıkça işe angaje olma daha belirgin olarak azalmaktadır. Buradan hareketle iş rotasyonlarının bir plan dahilinde ve hemşirelerin özel durumlarına (medeni durum ve çocuk sahibi olma gibi) göre hazırlanması önerilmektedir.</p> Selman Kızılkaya Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2391 2401 10.20491/isarder.2023.1720 Türkiye’de Reel Efektif Döviz Kurunun Turist Başına Düşen Ortalama Harcama Miktarı Üzerindeki Etkisi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2020 <p>Amaç – Türkiye’de döviz kurlarının turistlerin yapmış oldukları harcama miktarı üzerinde önemli bir etkisi olduğu görülmektedir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, Türkiye’nin 2002 ila 2022 yılları arasındaki döneminde reel efektif döviz kuru ile turist başına düşen ortalama harcama miktarı arasındaki ilişkiyi ekonometrik yöntemlerle açıklamaktır. Yöntem – Modelde bağımlı değişken olarak turist başına düşen ortalama harcama miktarı, bağımsız değişken olarak ise reel efektif döviz kuru ele alınmıştır. Değişkenler arasındaki uzun dönem ilişki, Johansen eşbütünleşme modeli, kısa dönemli ilişki ise vectör hata düzeltme modeli ile tahmin edilmiştir. Değişkenler arasındaki nedenselliğin yönü, VECM temelli Granger nedensellik testiyle analiz edilmiştir. Bulgular – Reel efektif döviz kuru ile turist başına düşen ortalama harcama miktarı arasında hem kısa hem de uzun dönemde ilişki mevcuttur. Uzun dönemde reel döviz kurundaki %1’lik artış turist başına düşen ortalama harcama miktarını %0.18 artırmaktadır. Ayrıca uzun dönemde reel döviz kurundan turist başına düşen ortalama harcama miktarına doğru tek yönlü, kısa dönemde ise çift yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Tartışma – Çalışmada, ekonometrik yöntemlere bağlı olarak Türkiye’de reel efektif döviz kurunun turist başına düşen ortalama harcama miktarı üzerindeki etkisinin pozitif ve anlamlı olduğu görülmüştür. Dolayısıyla Türkiye’de turist başına düşen ortalama harcama miktarının artması ve buna bağlı olarak da turizm gelirlerinin artış gösterebilmesi için reel döviz kurunun artması yani Türk Lirası’nın değer kazanması gerekmektedir.</p> Sadık Gündüz Hüseyin Çeken İrfan Yazıcıoğlu Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2402 2412 10.20491/isarder.2023.1721 İş-Aile Yaşam Çatışması ve İş Doyumu Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Sağlık Turizmi Sektöründe Çalışanlara Yönelik Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2021 <p>Amaç – Bu makale iş-aile yaşam çatışmasının iş doyumu ile ilişkisini incelemek suretiyle iş-aile ve aile-iş çatışmasının iş doyumunu nasıl etkilediğini emek yoğun bir sektör olan sağlık turizmi çalışanları üzerinden ortaya koymayı amaçlamaktadır. Yöntem – Çalışma ilişkisel (korelasyonel) bir araştırma desenine sahiptir. Çalışmanın örneklemini sağlık turizmi kapsamında çalışan 294 işgören oluşturmaktadır. Veriler “İş-aile yaşam çatışması ölçeği” ve “İş doyumu ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Verilere güvenirlik, korelasyon, basit ve çoklu regresyon analizleri yapılmıştır. Bulgular – Araştırmada, iş-aile yaşam çatışmasının iş doyumu düzeyini negatif yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. İş-aile yaşam çatışması boyutlarından iş-aile çatışması boyutunun iş doyumunun anlamlı bir belirleyicisi olduğu görülmektedir. Aile-iş çatışması boyutunun iş doyumunu açıklamada anlamlı bir etkisi yoktur. İş doyumunun alt boyutları olan dışsal ve içsel doyum da iş-aile çatışması boyutundan negatif yönde etkilenmektedir. Aile-iş çatışması içsel ve dışsal doyum boyutları üzerinde etkili değildir. Tartışma – Çalışmada, iş-aile çatışması boyutu ve dışsal doyum arasındaki ilişkinin öne plana çıktığı, iş-aile yaşam çatışmasının iş doyumu üzerindeki etkisinde özellikle iş-aile çatışmasının dışsal doyum üzerindeki etkisinin dikkate değer olduğu görülmüştür. Bireylerin iş nedeniyle ailesi ile çatışma düzeyleri dışsal doyum düzeylerini olumsuz yönde etkilemektedir. Çalışma, sağlık turizmi çalışanlarının iş-aile çatışması ve iş doyumu arasındaki bağlantının anlaşılabilmesi için sektörel bir iç görü sağlamaktadır.</p> Şükran Arslan Göztürk Ömer Emre Arslan Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2413 2428 10.20491/isarder.2023.1722 “HOWARD HOWARD-SHETH” Modeli Çerçevesinde Tüketicilerin Yeni Nesil Kahve İşletmelerini Tercihleri Üzerine Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2022 <p>Amaç – Yeni nesil kahve işletmelerine olan ilginin artmasının arkasında yatan nedenleri keşfetmek ve anlamak çalışmanın en temel amacını oluşturmaktadır. Ayrıca Howard Howard-Sheth tüketici davranış modeli çerçevesinde tüketicilerin işletmeleri tercih ederken nelere dikkat ettikleri ve tüketicilerin kahve tüketim alışkanlıklarını tespit etmek çalışmanın diğer amaçlarını oluşturmaktadır. Yöntem – Çalışmanın amacı doğrultusunda fenomenolojik yaklaşım benimsenmiştir. Fenomenolojinin amacı insan deneyimini anlamaktır (Van Manen, 2007). Çalışmanın keşifsel bir araştırma niteliği taşıması sebebiyle bu yaklaşım benimsenmiştir. Araştırma verileri yeni nes il kahve işletmelerini tercih eden 20 katılımcıdan yarı yapılandırılmış sorularla toplanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi ile değerlendirilmiş ve çeşitli kodlamalar ve modellemelerle açıklanmıştır. Bulgular – Elde edilen bulgulara göre katılımcıların büyük çoğunluğun her gün kahve tükettikleri tespit edilmiştir. Tüketicilerin yeni nesil kahve işletmelerini tercihlerinde kafe ve kahvenin tarihsel gelişimi hakkındaki bilgilerinin herhangi bir etkisinin olmadığını n ve yeni nesil kahve işletmeleri ile ilgili bir bilgilerinin olmadığı anlaşılmıştır. Katılımcıların haftanın en az üç günü yeni nesil kafelere gittikleri tespit edilmiştir. Ayrıca katılımcıların yeni nesil kahve işletmelerini tercih ederken özellikle deko rasyon, mekânın popülaritesi ve aydınlatmaya dikkat ettikleri tespit edilmiştir. Katılımcıların yeni nesil kahve işletmelerinde “americano” ve “latte” gibi içecekleri yoğun olarak tükettikleri gözlemlenmiştir. Tartışma – HowardHoward-Sheth modeli çerçevesinde tüketicilerin yeni nesil kahve işletmelerini tercihleri üzerine yapılan bu araştırmada tüketicilerin yeni nesil kahve işletmelerini tercih ederken hangi kriterlere dikkat ettiklerine değinilmektedir. Bununla birlikte gelene ksel kafelerle yeni nesil kahve işletmeleri arasındaki farklar tüketici bakış açısıyla değerlendirilmiştir. Söz konusu kahve işletmelerini tercih ederken hangi sıklıkla tercih ettikleri ve hangi ürünleri tercih ettiklerine yönelik sonuçlar tartı şılmıştır.</p> Ömer Akbaba Samet Gökkaya Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2429 2448 10.20491/isarder.2023.1723 İşyerinde Cinsiyet Ayrımcılığı İle Tükenmişlik Arasındaki İlişkide İşyeri Nezaketsizliğinin Aracı Etkisi ve Özsaygının Düzenleyici Aracılık Rolü https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2023 <p>Amaç – Bu çalışmada işyerinde algılanan cinsiyet ayrımcılığının, işyeri nezaketsizliği ve tükenmişlik üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkileri ve özsaygının düzenleyici rolünün araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem – Bu çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini Batı Akdeniz Bölgesinde yer alan Antalya, Burdur ve Isparta illerinde çalışan 420 beyaz yakalı özel sektör çalışan oluşturmaktadır. Çalışmada anket tekniği kullanılmış ve veriler “Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği”, “İşe Bağlı Duygusal Tükenmişlik Ölçeği, “Örgütlerde Algılanan Kadınlara Yönelik Cinsiyet Önyargısı” ve “İşyeri Nezaketsizlik Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Çalışmada Doğrulayıcı Faktör Analizi, Korelasyon Analizi, Aracılık Etki ve Düzenleyici Aracı Etki modelleri kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS, SPSS Makro ve Amos programları kullanılmıştır. Bulgular – Araştırma bulgularına göre işyerindeki cinsiyet ayrımcılığının işyeri nezaketsizliği ve tükenmişliği pozitif yönde etkilediği ortaya konulmuştur. Ayrıca cinsiyet ayrımcılığı ile tükenmişlik arasındaki ilişkide işyeri nezaketsizliğinin aracı etkisi vardır. Son olarak düzenleyici aracılık etki modelinde cinsiyet ayrımcılığı ile tükenmişlik arasındaki ilişkide işyeri nezaketsizliğinin aracı etkisinde özsaygının düzenleyici rolü tespit edilmiştir. Tartışma – Çalışma sonucunda elde edilen bulgular konuyla ilgili yapılmış olan önceki araştırmalar ve literatür dahilinde tartışılmıştır.</p> Tolga Gül Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2449 2464 10.20491/isarder.2023.1725 Otel ve Restoran İşletmeleri Mutfak Yöneticilerinin Ticari Mutfak Planlama İlkeleri Konusunda Bilgi Düzeylerinin Tespit Edilmesine Yönelik Bir Çalışma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2024 <p>Amaç - Bu araştırmanın amacı, otel ve restoran işletmelerinde yiyecek içecek üretiminin gerçekleştirildiği mutfakların planlama aşamasında uzman ekip içinde yer alması gereken mutfak yöneticilerinin, ticari mutfak planlamaya yönelik bilgi düzeylerini tespit etmektir. Yöntem - Araştırmanının evrenini; Ankara, Antalya ve İstanbul illerinde bulunan oteller ile 1. Sınıf lokanta mutfaklarında görev yapan 11592 mutfak yöneticisi oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklem çapı Yamane’nin sosyal bilimler için örneklem çapı belirleme formülü kullanılarak 372 bulunmuştur. Örneklem grubu amaçlı örnekleme tekniklerinden yararlanılarak seçilmiş, mutfak yöneticisinin ticari mutfak planlama bilgi düzeylerinin tespitine yönelik 425 mutfak yöneticisine anket uygulaması yapılmıştır. Nicel araştırma yöntemlerinden keşfe dayalı ilişkisel tarama modeli kullanılarak yürütülmüş bu çalışmada elde edilen verilerin analizi istatistik paket programı kullanılarak yapılmış ve çalışmadan elde edilen verilerin analizinde; t testi, Mann-Whitney U testi, ANOVA, Tukey çoklu karşılaştırma testi ve Kruskal Wallis H testi ile Bonferroni düzeltmeli Mann-Whitney U-testi gibi istatistiksel testler kullanılmıştır. Tüm istatistiksel analizlerde önemlilik seviyesi olarak p&lt;0.05 değeri kabul edilmiştir. Bulgular - Elde edilen bulgulara göre yaş ilerledikçe mutfak yöneticilerinin ticari mutfak planlamaya yönelik genel bilgi puanlarının anlamlı olarak azaldığı, ticari mutfak planlama yapma sayısı arttıkça mutfak yöneticilerinin genel bilgi puanlarının anlamlı olarak arttığı tespit edilmiştir. Tartışma - Mutfak yöneticilerinin eğitim durumlarına paralel olarak ticari mutfak planlamaya yönelik bilgi puanlarının yükselmesi çalışmanın diğer bir sonucu olarak göze çarpmakta olup bu da alana yönelik verilen eğitimlerin önemini ortaya koymaktadır.</p> Fuat Bayram Mahmut Hamil Nazik Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2465 2479 10.20491/isarder.2023.1726 Tüketicilerin Çevrimiçi Satın Alma Davranışlarının Nomofobiye Etkisi : Z Kuşağı Araştırması https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2025 <p>Amaç – Günlük yaşamın bir parçası haline gelen akıllı telefonlar bir ihtiyaç olmaktan çok kişiler için bir gereklilik, olmazsa olmaz bir araç haline gelmiştir. Teknolojileri giderek gelişen akıllı telefonlar tüketiciler için bir çok fonksiyonu yerine getirmektedir. Çalışmanın temel değişkenlerinden biri olan nomofobi olgusu, bir alışkanlık haline gelmiş akıllı telefonlardan insanların uzak kalma korkusu olarak literatüre girmiştir. Araştırma kapsamında nomofobiyi tetikleyen psikolojik nedenlerin yanında tüketicilerin değişen satın alma davranışlarının etkileyici faktörler arasında yer alıp almadığı araştırılmıştır. Yöntem – Araştırma modeli temelde çevrimiçi satın alma davranışının nomofobiye etkisinin olup olmadığı üzerine kurulmuştur. Çevrimiçi satın alma davranışına, satın alma dürtüsü ve çevrimiçi yeniden satın alma niyeti değişkenleri üzerinden ölçülmüştür. Araştırma örneklemi Ankara’da yaşayan üniversite öğrencileri arasından basit rastgele örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Veri setine açımlayıcı faktör analizi ve çoklu regresyon analizi uygulanarak çevrimiçi satın alma davranışlarının nomofobiye etkisi analiz edilmiştir. Bulgular – Analiz sonucunda özellikle Z kuşağı üzerinde akıllı telefon kullanıcılarının çevrimiçi satın alma davranışlarının nomofobiyi etkileyen faktörler arasında etkin olarak yer aldığı görülmüştür. Tartışma – Pazarlama uzmanları için önemli bir konu olan çevrimiçi satın alma davranışlarının belli bir düzeyde akıllı cihaz bağımlılığını etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Tüketicileri ile duygusal ve kalıcı bir bağ kurmak isteyen işletmeler ve markalar çalışma sonucu doğrultusunda çevrimiçi satın almayı ve mobil cihaz kullanımını güçlendirecek yeni stratejiler geliştirebilirler.</p> Tuba Tokuçoğlu Yumuşak Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2480 2490 10.20491/isarder.2023.1727 Turizm Krizleri Sonrası Yeniden Şekillenen Konaklama İşletmeciliği ve İkinci Konut Turizminin Geleceği https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2026 <p>Amaç – Bu araştırmanın amacı, Alanya'da ikinci konut turizminin artan önemini incelemek ve bu turizmin yerel halk üzerindeki etkilerini anlamak, özellikle Covid-19 sonrası dönemdeki gelişmeleri vurgulamaktır. Aynı zamanda, yerel halkın ikinci konut sahiplerine yönelik tutumlarını, algılarını ve karşılıklı ilişkileri değerlendirmek, ikinci konut turizminin Alanya'nın ekonomik yapısı üzerindeki etkilerini analiz etmek, yerel halkın endişelerini ve beklentilerini belirlemek, ikinci konut turizminin kentsel planlama, çevre sürdürülebilirliği ve altyapı üzerindeki etkilerini incelemektir. Bu çalışma, Alanya'da ikinci konut turizmi ile ilgili daha derinlemesine bir anlayış geliştirme ve gelecekteki kentsel gelişim ve turizm politikalarına katkıda bulunma amacını taşımaktadır. Yöntem – Araştırmanın verileri, ikincil veri analizi yöntemi kullanılarak, doküman incelemesi yoluyla elde edilmiştir. Araştırmanın verileri Alanya'daki ikinci konut turizmi ile ilgili yerel halkın görüşlerini incelemeyi amaçlayan 147 yorumdan elde edilmiştir. Bu yorumlar, www.yenialanya.com ve www.gazetealanya.com gibi yerel haber sitelerinde yayınlanan haberlerin altındaki yorumlardan seçilmiştir. Bu şekilde, Covid-19 sonrası ikinci konut turizmi hakkındaki yerel halkın düşüncelerini analiz etmek için elde edilen veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak ana tema ve alt temalar oluşturulmuştur. Bulgular – Bulgular, altı ana tema etrafında toplanmıştır. Yabancıların konut kiralaması ve emlak satın alması, Alanya'da kültürel etkileşimi artırmıştır, ancak yerel halk için konut kiralarındaki artış ve mülkiyet erişimini zorlaştırmıştır. İkinci konut turizmi, emlak fiyatlarını artırmış, işsizliği etkilemiş ve yerel iş dünyasına yabancı rekabetini getirmiştir. Ayrıca, çevre sorunları ve yerel halkın endişelerini de artırmıştır. Tartışma – Araştırmanın bulguları, Alanya'da ikinci konut turizminin yerel ekonomi, emlak piyasası, iş gücü ve çevresel dinamikler üzerinde önemli etkilere sahip olduğunu göstermektedir. Yabancıların artan konut talebi, yerel konut kiralarını artırmış ve bu durum ekonomik zorluklarla mücadele eden yerel halk için önemli bir sorun haline gelmiştir. Emlak fiyatlarının yükselmesi, mülkiyet erişimini kısıtlamış ve yerel halkın ekonomik refahını etkilemiştir. İşsizlik ve iş kayıpları, özellikle emlak sektöründe, yerel iş gücünün karşılaştığı zorlukları vurgulamaktadır. Ayrıca, çevresel sorunlar ve yerel halkın endişeleri, ikinci konut turizminin sürdürülebilirlik ve toplumsal uyum açısından da ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu bulgular, Alanya'daki ikinci konut turizmi yönetimi ve politika oluşturulabilmesi için bilgi sağlamakta ve gelecekteki araştırmalar için temel oluşturmaktadır.</p> Caner Güçlü Telif Hakkı (c) 2023 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2023-10-03 2023-10-03 15 3 2491 2504 10.20491/isarder.2023.1728