İşletme Araştırmaları Dergisi https://isarder.org/index.php/isarder İşletme Araştırmaları Dergisi’nin yayın kapsamında; Stratejik Yönetim ve Örgütsel Davranış, Pazarlama ve Girişimcilik, Muhasebe, Finansman, Bankacılık, Uluslararası İşletmecilik, İşletmecilikte Araştırma Yöntemleri çalışmaları yer almaktadır. tr-TR editor@isarder.org (Yrd. Doç. Dr. Melih Topaloğlu) info@orsamedya.com (ORSA Medya) Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 OJS 3.3.0.6 http://blogs.law.harvard.edu/tech/rss 60 Elektronik Ağızdan Ağıza İletişimin (eWOM) Bibliyometrik Analizi: Scopus ve WoS Veri Tabanlarının Karşılaştırılmasıı https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2160 <p>Amaç – Bu araştırmada, Scopus’da indekslenen dergilerde yayınlanmış olan elektronik ağızdan ağıza iletişim (eWOM) makalelerin bibliyometrik analizleri, Eren ve Eren (2020)’nin Web of Science (WoS)’da yapmış oldukları bibliyometrik analiz sonuçlarıyla karşılaştırılmıştır. Veri tabanları arasındaki benzerlik ve farklılıkların belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem – Çalışma, nicel araştırma desenlerinden betimsel tarama desenine göre yürütülmüştür. Bu amaç doğrultusunda bibliyometrik analiz yöntemi kullanılmıştır. Bibliyometrik analiz için veriler VOSviewer programı kullanılarak analiz edilmiştir. Ağ ve yoğunluk haritaları çıkartılan verilerin elde edilmesinde, 2006-2018 yılları arasında Scopus’da eWOM konusunda yayınlanmış 501 makale kullanılmıştır. Bulgular – Scopus’da eWOM ile ilgili 2006-2018 yılları arasında yayınlanmış 501 makaleye 12999 atıf yapılırken, 2019-2022 yılları arasında yayınlanmış olan 774 makaleye 333392 atıf yapılmıştır. Makale başına ortalama atıf sayısı 36,39 olmuştur. Makalelerin h indeksi de 102’dir. 1638 atıf ile Litvin, Goldsmith ve Pan’ın 2008 yılında yayınlamış oldukları eWOM makalesi, en çok atıf alan makale olmuştur. Araştırmacılar makalelerinin anahtar kelimelerinde en çok “ewom” anahtar kelimesini kullanmışlardır. Tartışma – Elektronik ağızdan ağıza iletişim, pazarlama alanı dışında da bir çok alanda kullanılmıştır. Özellikle COVID-19 pandemi ve sonrasında bu alanda daha fazla araştırma yapılmıştır. Bunda teknolojinin gelişmesi, özellikle internetin yaygınlaşması, akıllı telefonların etkisiyle sosyal medya kullanıcısının her geçen gün artmasının etkisi olmuştur. eWOM konusunda yapılan araştırmalar artarken, uluslararası literatürde Türkiye’den herhangi bir çalışmanın olmaması, bu alanda daha çok çalışma yapılmasını gerektirmektedir.</p> Hayri Uygun Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2160 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 The Mediating Role of Employee Energy in the Impact of Perceived Organizational Support on Creative Behaviors: An Application in Hotel Businesses https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2161 <p>Purpose- The aim of this research is to determine the impact of perceived organizational support on creative behaviors and the mediating role of employee energy in this relationship in hospitality businesses. In addition, determining the impact of organizational support on creative behaviors and employee energy and the impact of employee energy on creative behaviors constitute the sub-objectives of the study. Design/methodology/approach- In the research where quantitative research methods were adopted, field research was conducted with employees of five-star hotels operating in Mersin. In the study, a total of 362 questionnaires were collected using the questionnaire technique and the convenience sampling method. Collected data were analyzed by structural equation modeling using appropriate analysis programs. Findings- Analysis revealed a strong positive relationship among perceived organizational support, creative behavior, and employee energy. Research has shown that perceived organizational support has a positive impact on employees' creative behaviour and energy. In addition, it was concluded that employee energy positively affects creative behaviors. Finally, employee energy was found to be a key mediating variable that determined the impact of perceptions of organizational support on creative behaviors. Discussion- The research is among limited studies that examine the mediating role of employee energy in the relationship between perceived organizational support and creative behaviors in the context of hospitality businesses. Handled within the framework of the social change theory, this study discusses similar and different aspects in terms of theoretical and practical contributions and makes some suggestions for researchers and industry.</p> Mehmet Tekeli- Filiz Demir Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2161 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Yeşil Finansa Yönelik Yapılan Çalışmaların Bibliyometrik Analizi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2162 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı, yeşil finansa yönelik yapılan akdemik çalışmaların incelenerek konuya ilişkin durum tespiti yapılması ve aynı zamanda elde edilen verilerin görsel olarak haritalandırılmasıdır. Yöntem – Web of Science veri tabanından elde edilen veriler ışığında VOSviewer yazılım programında analiz yapılmıştır. Çeşitli dahil etme ve hariç tutma işlemleri yapılarak “green finance” anahtar kelimesiyle arama yapılmıştır. Web of Science veri tabanından 1999 yılı ile 2023 yılının ilk yarısına kadar ki sürede “green finance” kavramı ile ilgili yapılan 957 çalışma elde edilmiş ve analize tabi tutulmuştur. Bulgular – “green finance” kavramı ile ilgili yapılan en fazla çalışmanın 2023 yılının ilk 6 ayında yapıldığı ve analiz dönemi dahilinde bazı yıllarda ise hiç yayın yapılmadığı tespit edilmiştir. Analiz dönemi dahilinde en çok atıf alan makale, 2021 yılında Zhang, DY vd. tarafından yayınlanmış makaledir. En fazla atıf alan ülke ise Çin (1024 atıf ile), Hindistan (98 atıf ile) ve Amerika (38 atıf ile) olmuştur. Tartışma – İnsanoğlunun son asırda sosyal, kültürel ve ekonomik refahını artırmaya yönelik gerçekleştirdiği endüstriyel gelişmeler, beraberinde kirlilik, küresel ısınma, iklim değişikliği, biyolojik çeşitliliğin azalması vb. gibi kendi geleceğini yok edebilecek birçok sorunu da ortaya çıkarmıştır. Ancak maalesef bu sorunu azaltmaya ve sonrasında ortadan kaldırmaya yönelik tüm dünya ülkelerin aynı ölçüde çalıştıklarını söylemek mümkün değildir. Bilim insanları ile birlikte politik karar alıcıların sorunun çözümü için birlikte çalışmaları dünyanın geleceği noktasında büyük öneme sahiptir.</p> Emrah Şahin Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2162 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Sağlık Çalışanlarında İş Motivasyonunun İş Performansı Üzerindeki Etkisinde Çalışmaya Tutkunluğun ve İşyerinde Can Sıkıntısının Aracılık Rolü https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2163 <p>Amaç – Türkiye’deki sağlık çalışanlarının göçü her geçen gün artmaktadır. Çalışanlar yoğun iş yükünden ve olumsuz iş ortamından şikâyet ederek başka ülkelere göç etmektedir. Bu çalışmanın amacı, sağlık çalışanlarında iş motivasyonunun iş performansı üzerindeki etkisini belirlemek ve bu etkideki tutkunluk ve iş yerinde can sıkıntısının aracı rollerini ortaya çıkarılması sağlanacaktır. Yöntem – Veri toplama aracı olarak çevrimiçi anket formu kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini İstanbul’da sağlık sektöründe çalışan 384 kişi oluşturmuştur. Veriler çevrimiçi anket tekniği ile 2023 yılı içerisinde toplanmıştır. Araştırma amacına uygun olarak niceliksel verilerin analizinde SPSS 22.0 programı kullanılmıştır. Bulgular – Araştırmanın sonucuna göre özel ve idari birimlerde çalışan sağlık çalışanları şehir ve üniversite hastaneleri gibi devlet hastanelerinde çalışan sağlık çalışanlarından daha fazla işe tutkun ve iş ortamından sıkılmayan kişiler olduğu görülmüştür. Yapılan regresyon analizi sonucuna göre işyerinde can sıkıntısı ile çalışanların çalışmaya tutkunluk düzeyi iş performansı ile iş motivasyonu düzeyleriyle yakından ilişkilidir. İş motivasyonu iş performansını hem doğrudan hem de çalışmaya tutkunluk aracılığı ile de dolaylı olarak etkilemektedir. Tartışma – İş motivasyonunun iş performansına etkisinde tutkunluk ve iş yerinde can sıkıntısının etki ettiği ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, sağlık çalışanlarının devlet hastanesinde çalışan sağlık çalışanlarının hastanenin tipi ne olursa olsun özel hastanede çalışanlar kadar işlerine bağlı olamadıkları görülmekle birlikte son yıllarda yapılan şehir ve üniversite hastaneleri gibi kamu hastanesi düzenlemelerinin eksik kaldığı görülmüştür.</p> Bilal Çankır- Mehmet Çiğdem- Furkan Baki Zaralioğlu Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2163 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Considering Impulse Buying Behavior on the basis of Islamic Religiosity and Food Retailer Preferences: An Empirical Study in Türkiye https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2164 <p>Purpose – This paper aims to investigate consumers' impulse buying behavior on the basis of retailer equity, Islamic religiosity and food retailer preferences.<br>Design/methodology/approach – Consumers aged 18 and over who live in Türkiye, who are assumed to have knowledge about their religious beliefs and will answer the questions asked in this context correctly, were reached by convenience sampling method. This study was conducted by using the online survey method with a sample size of 480 participants. The model in the research was tested with the regression analysing method by using scales arranged with explaratory analyses.<br>Findings – The results of the study reveal that, the Islamic Religiosity Scale has a significant and negative effect on the Impulse Buying and the Retailer Equity Scale has a significant and positive effect on the Impulse Buying. It is seen that the Consumer Food Retailer Selection Scale does not have a significant effect on Impulse Buying.<br>Discussion – Although the research findings, which show that consumers' religious beliefs do not have a significant effect on their grocery shopping, are not generalizable, they make the idea that the religious population, which constitutes two-thirds of Turkey's population, use their religious beliefs as a guide in their grocery choices debatable.</p> Ayşen Aydın- İrfan Akyüz Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2164 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Metaverse’in Psikososyal Riskler Açısından Değerlendirilmesi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2165 <p>Amaç – Dijital ekonominin istihdam üzerine etkisi, iş sağlığı ve güvenliği açısından da dikkate alınmalıdır. Sanal gerçeklik, bize ideal hayatlar sunarken, aynı zamanda teknoloji bağımlılığı, gerçeklik algısının bozulması, benlik algısının kaybedilmesi, zaman kavramının yitirilmesi gibi psikososyal riskler de yaşamımıza getirmektedir. Bu çalışmada, Metaverse teknolojisi ile çalışan işgücünün karşılaşacağı psikososyal riskler belirlenmeye, iş hayatının değişimi iş sağlığı ve güvenliği perspektifinden değerlendirilmeye ve metaverse ile ilişkisi konusunda bir kaynak oluşturulmaya çalışılmaktadır. Yöntem – “Metaverse”, “occupational health and safety” “Science Direct” n=3 ve “Springer” n=83 “Taylor Francis” n=3 or ve and bağlaçları ile veri tabanlarında aratılmıştır. Sonuçlar, iş yaşamındaki dönüşümü fırsat ve tehditleri, güçlü ve zayıf yanları ile iç ve dış kaynaklarla yararlı ve zararlı amaçları SWOT analizi ile bütünsel olarak ortaya konmuştur. Bulgular – Literatür taramasında, metaverse ile ilişkili psikososyal riskler geliştiği bulunmuştur. Gerçeklik ve benlik algısını bozarak zaman kavramını etkileyebilir. Bu da bilişsel işlevlerde azalmaya neden olabilir. Tartışma – Metaverse’de çalışanların haklarını, sorumluluklarını, yükümlülüklerini ve güvenliklerini koruyacak yasal çerçeveler oluşturulmalıdır. Yanı sıra psikososyal riskleri önlemek ve yönetmek için, işverenlerin metaverse çalışma ortamını düzenli olarak değerlendirmeleri, çalışanların psikososyal durumlarını ölçmeleri ve gerekli müdahaleleri yapmaları psikososyal durumu ölçmek içinde, iş memnuniyeti, tükenmişlik, iş tatmini ve aidiyet gibi değişkenleri içeren standart testler kullanmaları önerilir. Bu testlerin metaverse ortamına uygun olarak uyarlanması ve geçerlilik ve güvenilirliklerinin test edilmesi önemlidir. Çalışanlara gerçeklik algısı hakkında farkındalık eğitimleri verilebilir.</p> Süleyman Şimşek- İrem Nazlı Erkul- Habibe Er Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2165 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Unlocking the Power: How Digital Transformation Fuels Intellectual Capital https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2166 <p>Purpose – This paper aims to explore the transformative impact of digitalization within the aviation sector, with a specific focus on airport terminal management. The primary objective is to understand how digitalization influences and reshapes the various facets of the industry, particularly in terms of intellectual capital. Design/Methodology/Approach – This study employs a conceptual overview to examine the impact of digitalization on intellectual capital in aviation management. By analyzing the integration of digital technologies, the study explores their effects on human, structural, and relational capital. The conceptual framework is enhanced by detailed network analysis using the NetworkX library, offering an in-depth examination of the relationships between elements of intellectual capital and digital transformation criteria. Findings – The study uncovers the intricate relationships defining TAV Holding and its subsidiary entities, providing insights into the dynamic interplay of power, influence, and intellectual capital within the aviation sector. It reveals how digital transformation criteria are crucial in enhancing intellectual capital, which includes human, structural, and relational capital. The findings emphasize the role of digital technologies in streamlining processes, improving decision-making, and fostering innovation. Discussion – This paper contributes to the body of knowledge by highlighting the original value of studying the impact of digitalization on intellectual capital in the aviation sector. It underscores the importance of digital transformation criteria in enriching intellectual capital and fostering resilience in a rapidly evolving industry landscape. The discussion also addresses the broader implications of these findings for the aviation industry and its stakeholders, suggesting that embracing digitalization can lead to more effective and efficient airport terminal management.</p> Ayşe Aslı Yılmaz Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2166 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 The Relationship Between Sectoral Employment and Real Sector Economic Confidence: Fourier Causation Analysis https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2167 <p>Purpose – In order to ensure economic growth in the short term and economic development in the long term, it is important to evaluate the events occurring in the political and economic order correctly and to meet the expectations. This study was created to evaluate the effectiveness of economic confidence on the relevant sectors on a sectoral basis Design/Methodology/Approach – In this study, the relationship between the real sector economic confidence index and employment rates in industry, construction and services sectors will be analyzed. Turkey is selected as the sample and the data range subject to the analysis is determined as 2009:01-2023:08. In the study, the Fourier analysis method, which is among the new generation analysis methods, was applied, and Fractional Frequency Fourier Augmented Dickey Fuller Unit Root Test and Fourier Toda-Yamamoto Causality Test were applied. Findings – As a result of the application, a one-way causality relationship from the real sector economic confidence index to building and industry sector employment was determined. A recommendation should be made regarding the necessity of making political arrangements that will maintain the stability level of employment in the relevant sector. Discussion – In line with the data obtained in this study, the fact that real economic confidence has an effect on employment in the construction and industrial sectors, in addition to the fact that sectoral employment has no effect on the real economic confidence index, can be linked to the fact that sectoral leaders pursue a policy of contraction or expansion within the framework of expectations.</p> Müşerref Arık- Melike Buse Akcan- Yasemin Telli Üçler Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2167 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Muhasebe Eğitimi Araştırmalarının Dinamik Panoraması: Bibliyometrik Bir Analiz https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2168 <p>Amaç – Muhasebe eğitiminde değişim ve dönüşüm, muhasebe disiplininin yapısı gereği her dönem araştırılmaya ve tartışılmaya değer bir konu olmuştur. Bu çalışmanın amacı, bibliyometrik göstergelerle muhasebe eğitimi araştırma alanının panoramasını ortaya koymak, alanı şekillendiren gelişmeleri anlamak ve gelecek araştırmalar için doğru bir referans oluşturabilmektir. Yöntem – Çalışmada Scopus veri tabanında 1960-2023 yılları arasında yayınlanmış 1.250 makale, performans analizi ve bilim haritalama teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir. Analizlerde MS Excel ve VOSviewer yazılımından yararlanılmıştır. Bulgular – Analizler sonucunda 1.250 makalenin 76 ülkeden 2.117 yazar tarafından hazırlandığı ve 164 dergide yayınlandığı görülmüştür. Alanda en üretken ve etkili ülkenin ABD, en üretken ve etkili derginin Accounting Education olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca çalışmalarda ülkeler arası iş birliğinde ABD’nin birinci sırada olduğu ve yazarlar arası iş birliğinde ise dokuz yazar etrafında kümeleşmelerin oluştuğu tespit edilmiştir. Güncel çalışmalarda “yetkinlikler”, “çevrimiçi eğitim”, “karma öğrenme”, “güncel teknolojiler (blok zincir, büyük veri, yapay zeka vb.)” ve “sosyal beceriler” konularının ön plana çıktığı görülmüştür. Tartışma – Muhasebe eğitimi alanındaki çalışmaların artma eğiliminde olması, muhasebe disiplininin dinamik yapısından kaynaklanmaktadır. Özellikle Covid-19 pandemisi sonrasında, çalışmalarda geleneksel öğretim ve öğrenim yöntemlerinin dışına çıkan bir araştırma alanı oluşmuştur. Alanda yapılan ampirik çalışmaların sonuçlarının genelleştirilebilmesi için iş birlikleri oldukça önemlidir. Güncel çalışmalarda ülkeler arası ve yazarlar arası iş birliklerinin arttığı görülmüştür.</p> Nuray Demirel Arıcı Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2168 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Productivity in the Insurance Company: A Meta-Regression Analysis https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2169 <p>Purpose – This study attempts to examine the studies using Malmquist Productivity Index (MPI) in calculating the productivity of insurance sector and to identify the factors influencing their total factor productivity change through meta-regression analysis. Design/Methodology/Approach – This study employed 29 empirical articles which were published between 1977-2023 and which met the inclusion criteria. Findings – The results on the meta-regression analysis revealed that the publication year of the studies and the income groups of the countries did not have an impact on the total factor productivity. The number of observations, number of variables, and branch of the insurance company were statistically significant on the estimation of total factor productivity change. Discussion – In this study, a meta-regression analysis systematically highlights the effects of methodological assumptions on the productivity of insurance companies and synthesize empirical findings. The study serves to make the literature more accessible to researchers who will use the MPI method for measuring the productivity of insurance companies. This study is expected to guide managers in enhancing the productivity of insurance companies, considering national requirements, making and implementing legal regulations, and identifying policies.</p> Neylan Kaya Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2169 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Sermaye Varlıkları Fiyatlama Modeli Kullanılarak Risk ve Getiri Tahmini Yapılması: BİST Sağlık Hizmetleri Sektöründe Ampirik Bir Uygulama https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2170 <p>Amaç – Bu araştırmanın temel amacı, Borsa İstanbul'da faaliyet gösteren Sağlık Hizmetleri Sektörü'ndeki firmaların risk ve getiri ilişkisini anlamaktır. Özellikle, 2017 ile 2021 yılları arasındaki beş yıllık dönemde bu ilişkiyi Sermaye Varlıkları Fiyatlama Modeli (SVFM) kullanarak analiz etmektir. Sağlık hizmetleri sektörü, karmaşık yapıları ve dışsal faktörlerin etkisi nedeniyle yüksek risk ve getiri potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, sektördeki firmaların risk ve getiri profillerini anlamak, yatırımcılar ve yöneticiler için önemlidir. Yöntem – Araştırma, SVFM'nin temel prensiplerini uygulamayı içermektedir. Bu model, bir varlığın getirisini risk faktörlerine ve piyasa koşullarına bağlı olarak açıklamak için kullanılır. İlk olarak, BİST'teki Sağlık Hizmetleri Sektörü'nde faaliyet gösteren firmaların hisse senedi fiyatlarını ve ilgili finansal verileri elde edilir. Daha sonra, SVFM'nin gerektirdiği risk faktörlerini belirlemek için pazar verileri ve ekonomik göstergeler kullanılır. Model, beklenen getiri, varyans, standart sapma, kovaryans ve Beta katsayısı gibi ölçümleri hesaplamak için bu verilere dayanır. Analiz, geçmiş verilere dayanarak gelecekteki getiri ve riskleri tahmin etmeyi amaçlamaktadır. Bulgular – Araştırma sonuçlarına göre, Sağlık Hizmetleri Sektörü'ndeki firmaların 2017-2021 dönemindeki risk ve getiri profilleri belirlenmiştir. SVFM analizi, sektördeki işletmelerin genellikle yüksek riskli olduğunu ortaya koymuştur. Ancak, yüksek risk genellikle yüksek getiri ile ilişkilendirilmiştir. Bulgular, özellikle yüksek riskli işletmelerin yüksek getiri potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Tartışma – Sağlık Hizmetleri Sektörü'nde faaliyet gösteren işletmelerin risk ve getiri profillerini anlamanın önemini vurgulamaktadır. Yüksek riskin yüksek getiri potansiyeli ile ilişkili olması, yatırımcılar için fırsatlar ve riskler arasında dengeli bir yaklaşımı gerektirir. Ayrıca, SVFM analizi, gelecekteki yatırım kararlarını desteklemek için bir çerçeve sağlar.</p> Yunus Emre Kahraman Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2170 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Exploring the Moderating Effect of Institutional Quality on the Nexus between Remittances and Financial Development: A Comprehensive Analysis https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2171 <p>Purpose – The purpose of this paper is to analyse the moderating effect of institutional quality on the relation between remittances and financial development in low-income economies. The long-term and short-term effects of remittances on financial development have been investigated. Design/methodology/approach – World Bank country classification is considered to categorize low-income countries. These nations are characterized as having Gross National Income (GNI) per capita falling under the threshold of $1,085. 17 countries are included in the dataset spanning the years 2002 to 2022. Panel Autoregressive Distributed Lag Pooled Mean Group (ARDL-PMG) approach is used in this study. Using the PMG approach allows for distinct analysis of long-term and short-term dynamics. Findings – According to the findings obtained from the PMG estimator, institutional quality serves as a moderating factor in the nexus between remittances and long-term financial development. These findings indicate that in nations with robust institutional frameworks, remittances are channelled more effectively and promptly towards bolstering financial development, in contrast to regions with weaker institutional structures. Furthermore, it is noted that institutional quality demonstrates a positive correlation with long-term financial development. However, these conclusions do not hold in the short term. Discussion – The results of this study align with the findings reported in the previous literature. By using the ARDL-PMG model and by considering low-income countries, an important contribution is made to the financial development literature.</p> Nida Abdioğlu Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2171 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Sağlık Yöneticilerinde Profesyonelleşme Düzeyinin Örgütsel Bağlılığa Etkisi: Kamu ve Özel Hastanelerde Karşılaştırmalı Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2172 <p>Amaç – Bu çalışma, sağlık yöneticilerinin profesyonelleşme düzeyini belirlemek ve profesyonelleşmenin örgütsel bağlılığa etkisini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Kamu ve özel sağlık yöneticilerinin profesyonelleşme düzeyinin karşılaştırmalı olarak analiz edilmesi, çalışmanın alt amacını oluşturmaktadır. Yöntem – Araştırmanın evrenini Kasım 2020-Eylül 2021 tarihleri arasında, Ankara ilinde aktif olarak görev yapan 604 sağlık yöneticisi, örneklemi ise çalışmaya katılmayı kabul eden 234 sağlık yöneticisi oluşturmaktadır. Veriler, Kişisel Bilgi Formu, Profesyonelleşme Ölçeği ve Örgütsel Bağlılık Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Veriler bilgisayar ortamında yüzdelik, ortalama, Mann Whitney U testi ve Kruskall Wallis testi, Korelasyon ve Regresyon analizleri ile değerlendirilmiştir. Bulgular – Araştırmaya katılan sağlık yöneticilerinin profesyonelleşme düzeyi ortalamaları, 71,12 ±8,90 olarak tespit edilmiştir. Kamu ve özel sağlık yöneticilerinin profesyonelleşme düzeyi arasında özel hastaneler lehine anlamlı farklılık vardır. Profesyonelleşme ile örgütsel bağlılık arasında pozitif, anlamlı, ancak zayıf bir ilişki bulunmaktadır (r=0,382). Sağlık yöneticilerinin profesyonelleşme düzeyi örgütsel bağlılığı yordamaktadır. Örgütsel bağlılık toplam varyansının % 19,9’u profesyonelleşme ile açıklanmaktadır. Tartışma – Sonuç olarak, sağlık yöneticilerinin profesyonelleşme düzeyi orta seviyededir, profesyonelleşme düzeyi açısından kamu ve özel hastaneler arasında özel hastaneler lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar vardır. Profesyonelleşme ile örgütsel bağlılık arasında anlamlı, pozitif ve zayıf bir ilişki bulunmaktadır.</p> Nesrin Kahraman- Zekai Öztürk Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2172 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Bilgi Yönetimi, Örgütsel Öğrenme ve Motivasyon Araçları ile Duygusal Bağlılık ve Örgütsel Performans Arasındaki İlişkinin İncelenmesi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2174 <p>Amaç – Araştırmanın amacı banka çalışanlarının bilgi yönetimi, örgütsel öğrenme ve motivasyon araçlarına yönelik tutum faktörlerinin duygusal bağlılık ve örgütsel performans üzerindeki ilişkilerini modellemek ve test etmektir. Yöntem – Bu çalışmanın araştırma hipotezleri yapısal eşitlik modellemesi ile test edilmiştir. Çalışmada olasılıklı olmayan örnekleme yöntemlerinden kolayda örnekleme yöntemi ve veri toplama araçlarından anket kullanılmıştır. Araştırma verileri olasılıklı olmayan kolayda örneklem yöntemiyle DOKA bölgesindeki banka çalışanları arasından seçilen 570 katılımcıdan elde edilmiştir. Bulgular – Araştırma sonuçları paylaşılan vizyon, bilginin üretimi ve paylaşımı, vizyon ilham sağlama, içsel motivasyon faktörlerinin hem duygusal bağlılık hem de örgütsel performans arasında %5 anlamlılık düzeyinde önemli ilişkilerinin var olduğunu göstermektedir. Ayrıca örgütsel öğrenmeye bağlılık, dışsal motivasyon faktörlerinin %5 anlamlılık düzeyinde doğrudan sadece duygusal bağlılıkla ilişkili olduğunu tespit edilmiştir. Diğer taraftan paylaşılan vizyon ve içsel motivasyon faktörlerinin duygusal bağlılık faktörü üzerinden örgütsel performans faktörü üzerine anlamlı dolaylı etkileri saptanmıştır. Tartışma – Bu çalışmanın bulguları ile alandaki çalışmaların bulguları genel olarak kuramdaki hipotezlerle örtüşmektedir. Modeldeki etkiler dikkate alındığında Motivasyon Araçları (IM, DM ve VIS), Paylaşılan Vizyon (PV), Örgütsel Öğrenmeye Bağlılık (OB) ve Bilginini Üretilmesi ve Paylaşılması (BUP) örtük değişkenlerinin anlamlı; Açık Fikirlilik (AF), Bilginin Elde Edilmesi (BE) ve Bilginin Depolanması (BD) örtük değişkenlerinin ise anlamsız bir etkiye sahip olduğu görülmüştür.</p> Ali Sait Albayrak- Zeynep Kazancı Başaran Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2174 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Türk Bankacılık Sektöründe Bilanço Dışı Riski Etkileyen Faktörlerin Analizi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2175 <p>Amaç – Bankacılık sektöründe bilanço dışı riskler tüm bankaları olumsuz şekilde etkilemektedir. Buradan hareketle bankacılık sektöründe bilanço dışı risk üzerinde hangi faktörlerin etkili olduğunun anlaşılması önem taşımaktadır. Türkiye’de bu alanda ilk yapılan çalışmalardan biri olan makale bankacılık sektöründe bilanço dışı riski etkileyen faktörlerin tespitini amaçlamıştır. Yöntem – Bankacılık sektöründe bilanço dışı işlemleri etkileyen bankaya özgü değişkenler ve makro değişkenler bulunmaktadır. Literatüre bağlı kalınarak mikro ve makro değişkenlerden seçilen çeşitli parametreler Genelden Özele Hendry Ekonometrik Yöntem ile analiz edilmiş ve hangi değişkenlerin ne yönde bilanço dışı risk üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Bulgular – Model sonuçları genel olarak model tahminleri ile uyumluluk göstermektedir. Çalışmanın ortaya koyduğu bulgular, literatürdeki benzer çalışmaların sonuçlarıyla tutarlıdır. Bununla birlikte zorunlu karşılık oranı, dış ticaret, özkaynaklar ve mevduatlara ilişkin bulgular model tahminleri ve literatür ile uyuşmamaktadır. Tartışma – Bu çalışma Türk bankacılık sektörünün bilanço dışı riski üzerinde etkili olan faktörlerin belirlenmesine ilişkin ilk çalışmalardan biridir. Çalışmada hem kısa hem de uzun dönem için birçok değişkenin bilanço dışı risk üzerindeki etkilerini incelenmiştir. Literatürdeki çalışmalardan farklı bir ekonometrik model uygulamıştır. Tüm bu doğrultuda çalışmanın literatüre katkıda bulunacağı düşünülmektedir.</p> Tolga Balcı- Ahmet Aksoy Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2175 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Kadın Sağlık Çalışanlarının Motivasyonlarının Risk Alma Eğilimine Etkisi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2176 <p>Amaç – Bu çalışmanın temel amacı, kadın sağlık çalışanlarının motivasyonlarının risk alma eğilimine etkisini incelemektir. Yöntem: Bu amaca ulaşmak için nicel araştırmanın en uygun yöntem olduğu düşünülmüştür. Çalışmanın evrenini kadın sağlık çalışanları oluşturmaktadır. Kolayda örneklem yöntemi ile 381 kişiden çevrimiçi anketler kullanılarak veri toplanmıştır. Elde edilen verilerle, faktör analizi, frekans analizi, korelasyon ve regresyon analizleri yapılmıştır. Faktör analizi sonuçlarına göre çalışan motivasyonu değişkeninde dört boyut (örgütsel, sosyal, içsel, fiziksel altyapıya dönük motivasyon), risk alma değişkeni ise tek boyutla ifade edilmiştir. Bulgular – Korelasyon analizi sonuçlarına göre kadınların çalışma motivasyonu ile risk alma eğilimi arasında düşük düzeyde anlamlı ilişki saptanmıştır. Ayrıca regresyon analizi sonuçlarına göre kadın çalışan motivasyonunun alt boyutlarından örgütsel motivasyon ile içsel motivasyonun risk alma eğilimi üzerinde pozitif yönlü anlamlı etkileri olduğu saptanmıştır. Tartışma – Bu sonuca göre, kadın sağlık çalışanlarının motivasyonlarının arttırılması, risk alma eğilimlerinin de artmasını sağlayacaktır. Çalışan motivasyonunu arttırabilecek faktörlerin (eğitim, gelir, çalışma şartları, fiziki faktörler, yönetici ilişkileri vb.) iyileştirilmesi, çalışanların risk alma eğilimini olumlu yönde etkileyeceği için sağlık sektörüne dönük girişimciliği de destekleyecektir. Gelecek çalışmalarda, risk alma eğilimini ve girişimciliği etkileyen bireysel özelliklerin, duygu durumların, sağlık çalışanlarının öğrenim hayatında ve sonrasında aldığı eğitimin incelenmesi, literatüre ve sağlık sektörüne önemli faydalar sağlayabilir.</p> Yusuf Öcel- Ayhan Terzibaş- Büşra Köse Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2176 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Bist Vadeli İşlemler Piyasası İle Katılım Endeksleri Arasındaki İlişkinin Analizi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2177 <p>Amaç - Bu çalışma, BIST Vadeli İşlemler Piyasası ile Katılım Endeksi arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçlamaktadır. Vadeli İşlemler Piyasası, gelecekteki fiyat hareketlerini öngörmek ve riskten korunma sağlamak için kullanılan bir piyasa türüdür. Katılım Endeksi ise, İslami finans prensiplerine uygun olarak oluşturulan ve İslami yatırımcıların tercih ettiği bir endeks türüdür. Yöntem - Vadeli işlemler piyasasını temsilen BIST30 vadeli işlemler endeksi, katılım endekslerin temsilen ise BIST Katılım100, BIST Katılım50 ve BIST Katılım30 endeksi kullanılmıştır. Çalışmada 17.11.2021 - 5.03.2024 dönemine ait veriler kullanılmıştır. Değişkenlere ait veriler getiri serisine dönüştürülerek çok değişkenli GARCH modellerinden olan Dinamik Koşullu Korelasyon (DCC-GARCH) modeli yardımıyla analize tabi tutulmuştur. Bulgular – Gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre, BIST30 vadeli işlemler endeksi, BIST Katılım100 endeksi, BIST Katılım50 endeksi ve BIST Katılım30 endeksinin volatilitesinin kalıcı olduğu ve etkisinin uzun süre devam ettiği belirlenmiştir. Ayrıca, BIST30 vadeli işlemler endeksi ile BIST Katılım100 endeksi, BIST Katılım50 endeksi ve BIST Katılım30 endeksi arasında düşük derecede koşullu korelasyon ilişkisi olduğu bulunmuştur. DCC-GARCH modeline göre elde edilen bir diğer önemli sonuç ise BIST30 vadeli işlemler endeksinin getirileri ile BIST Katılım100 endeksi, BIST Katılım50 endeksi ve BIST Katılım30 endeksi getirileri arasında volatilite yayılımının olmadığıdır. Tartışma - Sonuç olarak endekslerin fiyat hareketlerinin belirli bir süre boyunca istikrarlı ve sürekli bir şekilde dalgalanmaya eğilimli olduğu ve endeksler arasında fiyat hareketlerinin belirgin bir şekilde birbirini etkilemediği görülmektedir. BIST vadeli işlemler piyasasının, BIST katılım endeksleri yatırımcılarına şu an için bir ön gösterge niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu çalışmanın İslami finans piyasalarında türev araçların kullanımını değerlendirmek isteyen araştırmacılara ve uygulayıcılara önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.</p> Yavuz Türkan Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2177 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Ulusal Literatürde Müşteri Katılımının Kavramsallaştırılması ve Öne Çıkan Temalar Üzerine Bibliyografik Bir Analiz https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2178 <p>Amaç – Müşteri katılımı, işletmelerin müşterilerle yakın ilişki kurmasını ve bu ilişkinin sürdürülebilir olmasını sağlayan önemli bir kavramdır. Kurulan yakın ilişkiler işletmelere rekabet üstünlüğü, karlılık ve sadakat gibi birçok alanda doğrudan ve dolayı olarak katkı sağlamaktadır. Bu çalışmada Uluslararası ve ulusal literatürde üzerinde pek çok çalışma yapılan ve giderek popülaritesi artan bu kavramla ilgili ulusal literatürdeki çalışmaların sistematik bir analizinin yapılması, kavramın haritasının çıkarılması ve kavramla ilgili çalışmaların hangi yönde ilerlediğini anlaşılması amacıyla ulusal literatürde yer alan çalışmalar bibliyometrik analiz yöntemi ile incelenecektir. Yöntem – Çalışmada araştırma yöntemi olarak bibliyometrik analiz kullanılmıştır. Bibliyometrik analiz, belirli bir araştırma alanıyla ilgili literatürde yer alan çalışmaların nicel veri yöntemleriyle sistematik bir şekilde derlenmesini ve incelenmesini sağlayan bir analiz türüdür. Bu araştırma kapsamında müşteri katılımı kavramıyla ilgili YÖK Tez Merkezi veri tabanı, DergiPark veri tabanı ve TRDizin veri tabanında yayınlanan çalışmalar “müşteri katılımı”, “tüketici katılımı”, “customer/consumer engagement”, “tüketici marka katılımı”, “consumer brand engagement” kelimeleri kullanarak taranmıştır ve bu taramadan elde edilen veri seti ile bibliyometrik analiz gerçekleştirilmiştir. Bulgular –Yapılan analiz sonucunda müşteri katılımı kavramına olan akademik ilginin yıllar içinde arttığı görülmüştür. Fakat kavrama olan ilginin artmasına rağmen müşteri katılımının Türkçe’ ye çevrilmesinde ortak bir ifade kullanılmadığı tespit edilmiştir. Anahtar kelime analizi kapsamında kavramla ilgili çalışılan konular kümelere ayrılmıştır ve kümeler şu şekilde isimlendirilmiştir: sosyal medya pazarlaması, marka, teoriler ve çalışmalarda kullanılan modeller, metodoloji ve ölçüm, mobil pazarlama, ağızdan ağıza iletişim, benlikle ilgili çalışmalar ve dijital pazarlama. Ayrıca çalışmalar yayınlandıkları kaynaklar açısından, aldıkları atıf sayıları açısından ve çalışmalarda kullanılan ölçekler açısından da analiz edilmiştir. Tartışma – Çalışmanın bulguları müşteri katılımı kavramının literatürde özellikle farklı bağlamlarda çalışılmaya devam ettiğini göstermektedir. Bununla birlikte çalışma sonucunda ortaya çıkan kümelerin içeriklerine yönelik öneriler bu bölümde sunulmuş ve müşteri katılımı konusunda çalışılabilecek farklı alanlar ortaya konulmuştur.</p> Melike Pınar- Canan Eryiğit Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2178 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 The Mediating Role of Job Satisfaction in the Effect of Servant Leadership on Employee Performance: A Research on Saving Finance Sector https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2179 <p>Purpose – The purpose of this article is to analyze the mediating role of job satisfaction in the effect of servant leadership on employee performance. Design/Methodology/Approach – The population of the research consists of 7000 employees who work in savings finance sector and live in Istanbul. The sample of the study which has a correlational quantitative design was selected by the "simple random" method. A 5-point and 7-point Likert-type survey was applied to the employees. The survey consists of a demographic part and three scales: Servant leadership scale, Job satisfaction scale, Employee performance scale. Data collected from 502 employees were analyzed through SPSS 26, AMOS 26, and PROCESS MACRO statistical programs. In the study, confirmatory factor analysis, reliability and validity methods and mediator variable analysis were used to analyze the data. Findings – Servant leadership was found to have a direct significant effect on employee performance. The results of the analysis supports that servant leadership has a positive effect on job satisfaction and job satisfaction plays a mediating role in increasing employee performance. Discussion – It was concluded that the characteristics of servant leaders such as focusing on team members, trying to understand their needs, and providing support will positively affect the performance of employees by increasing their job satisfaction.</p> Ömer Faruk Akbal- Ahu Tuğba Karabulut Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2179 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Is It Possible to Prevent Organizational Broken Windows with an Organizational Spirituality Shield? From the Disaster of the Century to the Solidarity of One https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2180 <p>Purpose – The main objective of this study was to examine the relationship between perceived organizational spirituality and organizational broken windows of employees who were directly affected by the Kahramanmaraş earthquakes. In addition, it was aimed to determine whether the mentioned variables varied according to the demographic characteristics of the participants. Design/methodology/approach – The sample of the research, designed in descriptive and cross-sectional type, consisted of earthquake victims (n=226) who were directly affected by the Kahramanmaraş earthquakes and working in one of the two production enterprises during June when the research data were collected. The data were collected using the Organizational Spirituality Scale and Organizational Broken Windows Scale. SPSS 26 and AMOS 24 package programs were used in the analysis of the data. Findings – According to the findings, it was determined that organizational spirituality had a negative (β: -.764) effect on organizational broken windows. In addition, according to the parametric test results conducted between organizational spirituality and organizational broken walls and demographic variables, it was found that there was a statistically significant difference between the participants' organizational spirituality levels and gender, marital status, age and total duration of professional experience. Similarly, a statistically significant difference was found between the participants' perception of organizational broken windows and gender, marital status, age and total duration of professional experience. Discussion – The meaning that earthquake victim participants attach to their work and the commitment they have with a sense of responsibility for their community and compliance with organizational values will allow them to avoid attitudes and behaviors (broken windows) that may threaten the institution and the social order.</p> Sevda Demir Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2180 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Predicting Financial Failure of Public Teaching Hospitals: An Application of Fuzzy Clustering Analysis https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2181 <p>Purpose – To develop a novel prediction model and determine the variables that best predict hospitals’ financial failures. Design/methodology/approach – A fuzzy C-means clustering analysis was conducted using financial ratios from MoH Hospitals’ financial databases. Hospital Fuzzy Financial Health Scores (HF-HFS) then were calculated the as the degree of financial failure measured through the selected n-cluster model. Findings – The results show that the number of teaching hospitals experiencing financial failure has increased. HF-FHS scores also were compared with the modified Altman Z scores a commonly used financial distress measure in the hospital service sector. The HF-FHS scores in good and poor financial conditions differ significantly. The HF-FHS scores were also strongly correlated with the Altman Z scores. Discussion – The rising trend in the number of hospitals experiencing financial difficulties over the years may cause some hospitals in financial distress to fail to fulfill their obligations, which may disrupt the services provided. In such a situation, good management skills, which are the most important factor reducing the financial risks of hospitals, will not work after a certain point. Conclusions – The findings indicate Fuzzy C Means clustering as a viable option to evaluate the financial failure of hospitals compared to more traditional methods such as Altman Z scores. Hospitals still face financial pressures due to market and structural factors such as the global budget repayment system, pricing and collection time, and insufficient competition conditions. Predicting hospitals’ financial failures can help develop managerial policies and strategies to recognize and combat risks, improve performance, and improve the current situation of hospitals.</p> Nurettin Öner Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2181 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Bist Banka Endeksinde Faaliyet Gösteren Bankaların 2016-2023 Yılları Finansal Etkinliğinin Araştırılması https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2182 <p>Amaç – Çalışmada Türkiye'deki BIST Banka Endeksi'nde yer alan bankaların 2016-2023 yılları arasındaki finansal performanslarına dayalı etkinliklerinin belirlenmesi ve etkin olmayan bankalar için öneriler amaçlanmıştır. Yöntem – Çalışmada Türkiye Banka Birliğinin yayınlamış olduğu seçilmiş rasyolardan elde edilen finansal performans rasyo oranları Girdi Odaklı BCC Yöntemi kullanarak Veri Zarflama Analizi (VZA) ile analiz edilmiştir. Araştırma, bankaların sermaye yeterlilik oranı, toplam krediler ve alacakların toplam aktiflere oranı, duran ve likit aktiflerin toplam aktiflere oranı gibi girdi değişkenlerini ve ortalama aktif ve özkaynak karlılığı çıktı değişkenlerini incelemiştir. Bulgular – Elde edilen bulgular, incelenen dönem boyunca bazı bankaların performanslarında önemli dalgalanmalar olduğunu göstermektedir. Etkinlik skorlarına göre, bazı bankalar sürekli olarak yüksek performans gösterirken, diğerleri belirli yıllarda etkinliklerinde düşüş yaşamıştır. Etkin olmayan bankalar için iyileştirme yapacağı girdi ve çıktılar tespit edilmiştir. Tartışma – Çalışma, performans analizinde kullanılan değişkenlerin anlam ve önemini açıkça ortaya koyarak, banka yönetimlerine finansal sağlamlık ve etkinlik açısından stratejik öngörüler sunmaktadır. Önerilen stratejiler, bankaların etkinliğini artırmak, riskleri minimize etmek ve sektörde sürdürülebilir başarıyı teşvik etmek için denetim mekanizmalarını güçlendirmeyi, aktif-pasif yönetiminde iyileştirme yapmayı ve performans yönetim süreçlerini iyileştirmeyi içermektedir. Etkinlik eksikliği gösteren bankaların, verimlilik seviyelerini artırarak tam etkinliğe ulaşmaları mümkündür. Bu durum, banka paydaşlarının finansal kararlarını şekillendirmede kritik bir rol oynayacaktır.</p> Akif Ziya Bayrak Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2182 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Marka Farkındalığının Olumlu Ağızdan Ağıza İletişim Üzerindeki Etkisinde Marka Güveni, Müşteri Memnuniyeti ve Marka Sadakatinin Aracılık Rolleri https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2183 <p>Amaç – Bu çalışmada, marka farkındalığının olumlu ağızdan ağıza iletişim üzerindeki etkisinde marka güveni, müşteri memnuniyeti ve marka sadakatinin aracılık rollerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Yöntem – Araştırmanın ana kütlesini; Ankara ilinde ikamet eden, 18 yaş ve üzeri, Nike markalı ürünleri en az 2 defa satın alan kişiler oluşturmaktadır. Araştırmada örnekleme yöntemi olarak kümelere göre örnekleme yönteminden yararlanılmıştır ve veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Anket uygulaması yüz yüze yapılmış olup uygulama sonucunda 400 anket elde edilmiştir. Araştırmanın hipotezleri yapısal eşitlik modellemesi (YEM) analizi ile test edilmiştir. Açıklayıcı faktör analizi (AFA) SPSS 26 programı, doğrulayıcı faktör analizi (DFA) ve YEM analizi AMOS 26 programı kullanılarak yapılmıştır. Bulgular – Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre marka farkındalığı, müşteri memnuniyeti ve marka sadakati olumlu ağızdan ağıza iletişimi doğrudan ve pozitif olarak etkilemektedir. Ayrıca, marka farkındalığının olumlu ağızdan ağıza iletişim üzerindeki etkisinde hem müşteri memnuniyeti hem de marka sadakati kısmi aracılık rolü üstlenmektedir. Tartışma – Olumlu ağızdan ağıza iletişimin artması için işletmelerin marka farkındalığı, müşteri memnuniyeti ve marka sadakatini artırması gerekmektedir. Diğer taraftan işletmeler, marka farkındalığının olumlu ağızdan ağıza iletişim üzerindeki etkisini tam kapasiteyle kullanabilmek için marka farkındalığının yanı sıra müşteri memnuniyetinin ve marka sadakatinin de yüksek düzeyde olmasına özen göstermelidir.</p> Sezin Aksoy- Mehmet Baş Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2183 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Çevresel Sürdürülebilirlik Eksenli Yönetim Yaklaşımı Olan Doğal Kaynak Temelli Görüş’ün Bibliyometrik İncelemesi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2184 <p>Amaç – Alanda çalışma yapmak isteyen araştırmacılara kılavuzluk etmesi adına, Doğal Kaynak Temelli Görüş literatürünün mevcut durumunu, tematik araştırma kümelerini, gelişim eğilimlerini ve gelecekteki yönlerini makro perspektiften açıklamaktır. Bu amaç Doğal Kaynak Temelli Görüş’ün, işletmelerin çevresel sürdürülebilirliği amaç edinmeleri ve sürdürülebilir yönetilmeleri yolunda yönetim bilimleri çatısı altında geliştirilen ve uygulamaya rehberlik eden yönetim teorilerinden olmasına ve bununla birlikte artan popülaritesine dayanmaktadır. Yöntem – Bibliyometrik analiz yönteminin tercih edildiği çalışma Web of Science ve Scopus veritabanlarında yürütülmüş olup Doğal Kaynak Temelli Görüş’ün ilk ortaya atıldığı 1995 yılı ile 31.12.2023 tarihleri arasını kapsamaktadır. Çalışmada tanımlayıcı analizler, dergi analizleri, yazar analizleri, doküman analizleri, yazar anahtar kelime analizleri, atıf analizi, ortak atıf analizi ve ortak kelime analizi uygulanmıştır. Verilerin analizinde ve haritalandırılmasında R programlama yazılımı tabanlı Bibliometrix paketi tercih edilmiştir. Bulgular – Belirlenen üç araştırma sorusuna ilişkin; yüksek etkinliğe sahip, yayın ve atıf sayısı anlamında baskın çıkan dergiler ve yazarlar ortaya koyulmuştur. Alandaki temel çalışmalar olarak ifade edilebilecek, alana yön veren ve entelektüel olarak besleyen çalışmalara ulaşılmıştır. Ayrıca literatürdeki tematik araştırma kümeleri ve alana ilişkin gelecek yönelimleri keşfedilmiştir. Tartışma – Literatürdeki en güncel konular olarak yeşil inovasyon, döngüsel ekonomi, firma performansı ve kurumsal sosyal sorumluluk öne çıkmaktadır. Literatürün gelecekteki yönleri ve eğilimleri, yeşil inovasyon yoluyla hem firmaların çevresel, finansal ve firma performanslarının arttırılmasına yönelik hem de döngüsel ekonomi oluşturulmasına yönelik konulardır. Ayrıca genelde büyük ölçekli firmalar tarafından yapılan sürdürülebilirliğe yönelik uygulamalar KOBİ’leri de kapsayacak şekilde genişlemektedir. Sonuçlardan hareketle araştırmacıların KOBİ’ler bağlamında yeşil inovasyon ve performans konularına odaklanmaları tavsiye edilmektedir.</p> Halil Yorulmaz Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2184 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Olumsuz Örgütsel Dedikodu Ve Örgütsel İkiyüzlülüğün İşten Ayrılma Niyetine Etkisi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2185 <p>Amaç – İşgören devriyle ilişkili maliyetler, işe alım ve eğitimin anlık mali yüklerinin çok ötesine uzanarak; örgütsel bilgi kaybını, azalan morali ve müşteri ilişkilerinin potansiyel erozyonunu da kapsayacak bir sürece dönüşmektedir. Bu bağlamda sahip olunan nitelikli insan sermayesinin elde tutulması ve işgören devrine bağlı olarak ortaya çıkabilecek çok yönlü maliyetleri önlemek için örgütler, işgörenlerin işten ayrılma niyetini şekillendiren unsurları belirlemek ve bu unsurlara ilişkin stratejik müdahaleler geliştirmek için çabalamaktadır. Bu noktadan hareketle hazırlanan araştırmada olumsuz örgütsel dedikodunun işten ayrılma niyetine etkisinde örgütsel ikiyüzlülüğün aracı rolü araştırılmıştır. Yöntem – Araştırmaya bilişim sektöründe çalışan 437 kişi dahil edilmiştir. Verilerin analizi için SPSS 26.00 ve Smart PLS 4 kullanılmış, araştırma hipotezlerinin sınanması için yapısal eşitlik modellemesi yapılmıştır. Bulgular – Araştırma bulgularına göre olumsuz örgütsel dedikodu ile birlikte örgütsel ikiyüzlülük faktörlerinden sözlerin tutulmaması ve uygulamalardaki tutarsızlıklar işten ayrılma niyetini artırmaktadır. Bununla birlikte olumsuz örgütsel dedikodu örgütsel ikiyüzlülüğe ilişkin tüm faktörleri ayrı ayrı artırmaktadır. Aracılık rolü için yapılan analiz sonuçlarına göre ise olumsuz örgütsel dedikodunun işten ayrılma niyetine etkisinde örgütsel ikiyüzlülük faktörlerinden sözlerin tutulmaması ve uygulamalardaki tutarsızlıklar aracı rol üstlenmektedir. Tartışma – Sahip oldukları insan sermayesini korumak için örgütler; olumsuz dedikodulara karşı net politikalar geliştirmeli, olumlu iletişim ve saygı kültürünü teşvik etmeli, örgütsel ikiyüzlülük algısını azaltmak için uygulamalarını düzenli olarak gözden geçirmeli ve beyan ettikleri değerler ve taahhütlerle uyumunu sağlamalıdır.</p> Haydar Baki Doğan Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2185 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 İşyeri Maneviyatının ve Pozitif Psikolojik Sermayenin İşe Adanma Üzerindeki Etkisi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2187 <p>Amaç – Araştırmanın amacı, eğitim kurumlarındaki işyeri maneviyatının ve öğretmenlerin sahip olduğu pozitif psikolojik sermayelerinin işe adanma üzerindeki etkisini ortaya koymaktır. Bu çalışma ile okullardaki işyeri maneviyatının ve pozitif psikolojik sermayenin sağlanmasına, işe adanma konusunda yaşanan problemlerin giderilmesine, pozitif psikolojik sermaye ve işyeri maneviyatı ile işe adanmanın açıklanmasına destek sağlaması ve böylelikle eğitim sektörüne katkı sağlayabilecek bulguların elde edilmesi amaçlanmaktadır. Yöntem – Veriler anket yöntemiyle Balıkesir ili ve 20 ilçesinde bulunan 70 devlet okulunda görevli 763 öğretmenden gönüllülük esasına dayalı olarak toplanmıştır. Araştırmanın veri analizinde, istatistik paket programından yararlanılmıştır. Öğretmenlerden toplanan verilerin analizi keşfedici faktör, korelasyon ve regresyon analizi değerlendirilmeleriyle yapılmıştır. Bulgular – Araştırmadan elde edilen bulgular, işyeri maneviyatının ve pozitif psikolojik sermayenin işe adanmanın boyutları olan enerjik olma, işe bağlılık ve kendini işe verme üzerinde pozitif yönde ve anlamlı etkisinin olduğunu göstermektedir. Tartışma – Bulgular, benzer olan diğer araştırmalarla kıyaslanmış ve araştırma sonuçlarının diğerleriyle uyumlu olduğu görülmüştür. Dolayısıyla işyeri maneviyatı yüksek olan kurumlarda ve pozitif psikolojik özellikleri yüksek öğretmenlerde, işe adanmanın daha yüksek düzeyde sergilenmesi beklenmektedir.</p> Vacide Ancın- Pelin Kanten Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2187 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Psikolojik Sözleşme İhlalinin Hizmet Sektörü Çalışanlarında Yaratıcı Davranışlara Etkisinde Örgütsel Adalet Algısının Düzenleyici Rolü https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2188 <p>Amaç – Yaratıcılık, yenilikçiliği ve sorun çözmeyi teşvik ettiği ve genel performansı artırdığı için hizmet sektörü başta olmak üzere tüm sektörler için değerli bir sermayedir. Çalışanlar arasında yaratıcı davranışları etkileyen faktörleri anlamak, yaratıcı potansiyelden etkin bir şekilde yararlanmak isteyen işletmeler için kritik önem taşımaktadır. Bu noktadan hareketle hazırlanan araştırmada, hizmet sektörü çalışanlarında psikolojik sözleşme ihlali yaratıcı davranışlara etkisinde örgütsel adalet algısının düzenleyici rolü değerlendirilmiştir. Yöntem – Nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli çerçevesinde yapılan araştırmanın örneklemi, 422 hizmet sektörü çalışanından oluşturmuştur. Verilerin analizinde SPSS 26.00 ve AMOS 21.00 programları kullanılmıştır. Hipotezlerin test edilmesi için yapısal eşitlik modellemesi kullanılmıştır. Bulgular – Araştırma bulgularına göre psikolojik sözleşme ihlalinin yaratıcı davranışlar üzerinde azaltıcı etkisi vardır. Bununla birlikte dağıtım adaleti, prosedür adaleti ve etkileşimsel adaletin ayrı ayrı yaratıcı davranışlar üzerinde artırıcı etki yarattığı sonucuna ulaşılmıştır. Diğer taraftan örgütsel adalet faktörlerinden prosedür adaletinin, psikolojik sözleşme ihlalinin yaratıcı davranışlar üzerindeki olumsuz etkisini azaltarak düzenleyici rol üstlendiği belirlenmiştir. Tartışma – Örgütler modern iş ortamının karmaşıklıklarını yönlendirecek dinamik iş gücünü sağlamak ve örgüt içindeki yaratıcı davranışları artırmak için psikolojik sözleşme ihlallerini proaktif bir şekilde azaltmalı ve çalışanlar arasında örgütsel adalet algılarını oluşturmaya öncelik vermelidir.</p> Zeki Çetin Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2188 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 İşyerinde Şiddet Görme Korkusunun İşten Ayrılma Niyetine Etkisinde İşin Anlamlılığının Aracılık Rolü: Sağlık Çalışanları Üzerine Bir İnceleme https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2189 <p>Amaç – İş yerinde şiddet, günümüz çalışma hayatında çalışanları için endişe ve korku kaynağıdır. İşyerinde şiddet yaygın bir sorun olduğundan bu olgunun çalışanın tutum ve algısı üzerindeki olumsuz sonuçları hakkında bilgi edinmek önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı sağlık çalışanları üzerinden işyerinde şiddet görme korkusunun işten ayırılma niyetine etkisinde işin anlamlılığının aracı rolünü belirlemektir. Yöntem –Araştırmada nicel araştırma yöntemi ve kesitsel araştırma deseni benimsenmiştir. Araştırma verileri olasılıklı örneklem tekniklerinden basit rastgele örnekleme tekniği kullanılarak 421 sağlık çalışanından elde edilmiş ve tanımlayıcı istatistikler, korelasyon, t-testi, tek yönlü varyans analizi ve yapısal eşitlik modeli kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular – Araştırma sonuçlarına göre şiddet görme korkusu işin anlamlılığını pozitif yönde etkilerken işin anlamlılığı işten ayrılma niyetini negatif etkilemektedir. Başka bir ifadeyle şiddet görme korkusu işin anlamlılığını etkilerken işin anlamlılığı da işten ayrılma niyetini etkilediği görülmüştür. Bununla beraber şiddet görme korkusunun işten ayrılma niyetini de pozitif yönde etkilediği görülmüştür. Tartışma – İşyerlerine şiddet, kaynağı ve hedefi ne olursa olsun çalışanlar üzerinde kaygı ve korkuya sebep olmaktadır. Çalışanların işyerlerinde şiddet görecekleri korkusunu taşımaları onların işten ayrılma niyetini etkileyebilir. Bu durum çalışanların verimini düşürebileceği gibi kurumun performansını da azaltabilir. Kurum yöneticileri sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturmak için işyerinde şiddeti önleyici tedbirler geliştirmelidir.</p> Ömer Karademir Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2189 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 THY’ye Yönelik Marka Tutkusunun ve Marka Sevgisinin Tüketici Davranışları Üzerindeki Etkisinde Marka İmajının Düzenleyici Rolü https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2190 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı, THY (Türk Hava Yolları) markasına duyulan tutkunun ve sevginin tüketicilerin yüksek fiyatı ödeme isteği, olumlu ağızdan ağıza iletişim ve satın alma niyeti üzerindeki etkisini ve bu ilişkilerde marka imajının düzenleyici rolünü ortaya koymaktır. Yöntem – Bu kapsamda THY’ye duyulan tutkunun ve sevginin tüketicilerin yüksek fiyatı ödeme isteği, ağızdan ağıza iletişim ve satın alma niyeti üzerindeki etkisini ve bu ilişkilerde marka imajının yarattığı düzenleyici etkiyi incelemek amacıyla literatür araştırması yapılarak hipotezler ve kavramsal model ortaya konulmuştur. Çalışmanın anketi Türkiye’de yaşayan ve Türk Hava Yolları’nın müşterisi olan kişilere uygulanmıştır. Çalışmanın modeli elde edilen 453 veri üzerinden test edilmiştir. Regresyon analizi ile çalışmanın hipotezleri test edilmiştir. Bulgular – Çalışma bulguları marka tutkusunun ve marka sevgisinin tüketicilerin yüksek fiyatı ödeme isteği, olumlu ağızdan ağıza iletişim ve satın alma niyeti üzerindeki etkisini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, THY’ye duyulan tutkunun ve sevginin tüketicilerin yüksek fiyatı ödeme isteği, olumlu ağızdan ağıza iletişim ve satın alma niyeti üzerindeki etkisinde marka imajının düzenleyici role sahip olduğu saptanmıştır. Tartışma – Araştırmanın sonuçları tüketicilerin THY’ye yönelik tutku ve sevgi duygularının yüksek fiyatı ödeme isteği, olumlu ağızdan ağıza iletişim ve satın alma niyeti üzerindeki olumlu etkisini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, THY markasına yönelik yüksek seviyede olumlu imaja sahip tüketicilerde marka tutkusu ve marka sevgisi yüksek fiyatı ödeme isteği, olumlu ağızdan ağıza iletişim ve satın alma niyeti üzerinde daha büyük etkiye sahiptir.</p> Parisa Alizade Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2190 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Prososyal Motivasyon ve Kurumsal İtibar Algısı İlişkisi: Kahramanmaraş’ta Bulunan Özel Sağlık Kurumları ve Kızılay Çalışanlarına Yönelik Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2191 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı prososyal motivasyon ile kurumsal itibar algısı arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Yöntem – Çalışmada nicel yöntemler kullanılarak, veriler çevrimiçi ve yüz yüze anket aracılığıyla elde edilmiştir. Çalışmanın modeli ilişkisel tarama yöntemi olarak belirlenmiştir. Araştırmanın örneklemi, Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren özel sağlık kurumları ve Kızılay çalışanlarından oluşmaktadır. Örneklem belirleme yöntemi olarak ise amaçsal örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizi için SPSS analiz programı kullanılmıştır. Sonuç – Elde edilen verilere yönelik yapılan analizler sonucunda prososyal motivasyon ile kurumsal itibar algısı ve alt boyutları arasında orta düzeyli pozitif bir ilişkinin olduğu görülmüştür. Tartışma – Yapılan çalışmalara göre örgütsel anlamda başarı, pozitif davranışlar ve çalışanların kendini değerli hissetmesi; iyi, faydalı ve anlamlı faaliyetler aracılığıyla elde edilmektedir. Toplumun ve çevredeki bireylerin çıkarları doğrultusunda gerçekleştirilen iyi davranışlar kurumların itibarını da olumlu yönde etkilemektedir. Temelinde iyilik, fedakarlık ve yardımseverlik duyguları barındıran prososyal motivasyon uygulamaları, hem iç çevresine hem de dış çevresine yansıtmış olduğu algıyı arttırarak; kurumlar açısından müşteri bağlılığı, sadakati ve rekabet konusunda avantaj elde edilmesini sağlayacaktır.</p> Mine Elagöz- Canan Gamze Bal Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2191 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Ölüm Kaygısının Tüketicinin Kendine Hediye Davranışına Etkisinin İncelenmesi: Kırıkkale İlinde Bir Araştırma https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2192 <p>Amaç – Bireyler kutlama, kendilerini ödüllendirme veya hayal kırıklıklarını giderme gibi amaçlarla ilgi duydukları ürün ve hizmetlerle kendilerine yönelik alışverişler veya tüketimler yapabilmektedir. Ölüm kaygısı ise tüketici davranışlarını etkileyebilen bir duygu olmakla birlikte, bunun kendine hediye davranışına etkisiyle ilgili bulgular kısıtlıdır. Bu araştırmada, ölüm kaygısının kendine hediye davranışına olası etkisinin ortaya konması amaçlanmıştır. Yöntem – Bu araştırma da Kırıkkale ilinde online anket yöntemiyle birincil veriler toplanmıştır. Kolayda örnekleme yöntemiyle seçilen katılımcılara yönelik olarak toplam 336 anket uygulaması yapılmış ve elde edilen veriler SPSS istatistik paket programı kullanılarak analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Bulgular – Elde edilen verilerin analizi neticesinde; ölüm kaygısının bireylerin kendine hediye verme davranışı üzerinde pozitif yönde etkili olduğu tespit edilmiştir. Buna göre ölüm kaygısı; bireyin kendisine yönelik ruh hali pekiştirme/geliştirme, ödüllendirme, hayal kırıklığı giderme ve kutlama olarak adlandırılan kendine hediye davranışı boyutlarını etkilemektedir. Araştırma bulgularının tüketici davranışları yazını ve pazarlamacılar için yararlı olması umulmaktadır. Son olarak araştırma bulguları yorumlanmış ve önerilerde bulunulmuştur. Tartışma – Araştırma bulguları literatür ile benzer şekilde ölüm kaygısının tüketim üzerinde etkili olduğunu; ve tüketimin bir alt alanı olan kendine hediye davranışlarını pozitif yönde etkilediğini göstermektedir. Bu davranışın bir tür ölümle başa çıkma mekanizması olarak işlev gördüğü değerlendirilmektedir. Bu sonuçlar, ölüm kaygısının tüketim davranışları üzerindeki etkilerinin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olabilir.</p> İbrahim Bozacı- Rabia Vildan İşcan- Cihat Kartal Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2192 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Innovation in Family Businesses: A Bibliometric Analysis https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2193 <p>Purpose – This research aims to find out the general movement and gaps in the innovation studies in family businesses by connecting them with studies in mainstream innovation literature. Design/methodology/approach – In this research, 926 documents published in 283 journals in the Web of Science database between 1997 and 2022 in the field of innovation in family businesses were analyzed. Bibliographic coupling analysis, co-citation analysis, co-word analysis, and trend analysis were carried out to evaluate the intellectual and conceptual structure of the field. Trends in the relevant literature were visually mapped by identifying journals, authors, research topics, and connections between them. Findings – According to the results of the intellectual structure analysis, family participation, family culture, family ownership, and socio-economic wealth issues come to the fore. Co-citation analysis findings indicate that the concepts of performance and sustainability, which have a strong relationship with entrepreneurship, will be among the important research topics in the near future. Discussion – The desire of family businesses to protect their assets causes them to avoid long-term risky innovation projects and their innovation speed to decrease. Family businesses tend to rely on external sources of knowledge and technology, focusing on incremental rather than radical innovation. This tendency stems from the typical organizational climate of low formality and risk aversion in determining strategic choices and functional organizational structures with high decision-making autonomy. Intergenerational innovation should be focused on to create innovation competencies in future generations.</p> Selçuk Nam Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2193 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Örgütsel Sinizmin Görev Performansı Üzerindeki Etkisi: Sorumluluk Bilincinin Düzenleyicilik Rolü https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2194 <p>Amaç – Bu çalışmada; örgütsel sinizm ile çalışanların görev performansı arasındaki ilişkide onların sorumluluk bilincinin düzenleyicilik etkisi araştırılmıştır. Yöntem – Araştırmanın veri seti; Türkiye’deki bir kamu kurumu genel müdürlüğünün merkez teşkilatında çalışan mühendis unvanına sahip personelden elde edilen 224 anketten oluşmaktadır. SPSS 24 ve ModGraph-I istatistik programları kullanılarak araştırmanın veri girişi ve analizleri yapılmıştır. Bu çalışmada; açımlayıcı faktör, iç tutarlılık, Pearson korelasyon ve düzenleyici değişken içeren regresyon analizleri gerçekleştirilmiştir. Daha sonra regresyon eğrileri grafiği, ModGraph-I Excell 2010 versiyonu aracılığıyla çizilmiştir. Bulgular – Çalışmaya katılanlar bakımından analiz sonuçlarına göre; örgütsel sinizm çalışanların görev performansı üzerinde anlamlı ve negatif yönde bir etkiye sahiptir. Bununla birlikte çalışanların sorumluluk bilinci düzeyi yükseldikçe, örgütsel sinizmin onların görev performansı düzeyi üzerindeki negatif yönlü etkisi azalmaktadır. Hatta sorumluluk bilinci düzeyi yüksek seviyeye ulaştığında, çalışanlar örgütsel sinizme rağmen daha yüksek görev performansı sergilemektedir. Sorumluluk bilinci düzeyi yüksek seviyeden düşük seviyeye doğru hareket ettiğinde ise bu durumun tam tersi gerçekleşmekte, yani negatif yönlü etki artmaktadır. O halde çalışma çerçevesinde kurulan mekanizmada; sorumluluk bilinci düzenleyici değişken rolüne sahiptir. Tartışma – Bu çalışmada; kamu personelinin sorumluluk bilinci sayesinde örgütsel sinizmin onların görev performansı düzeyi üzerindeki düşürücü etkisini hafifletmek hatta performansı yükseltmek suretiyle hem örgütsel sinizmin kamu kurumları üzerindeki zarar verici etkilerini azaltmanın hem de çalışan performansının kamu kurumları üzerindeki olumlu etkilerini artırmanın ve böylece kamu kurumlarına katkı sağlamanın mümkün olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.</p> Zülfi Umut Özkara Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2194 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Gönüllü Sadelik Yaşam Tarzı Ölçeği: Bir Ölçek Geliştirme Çalışması https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2195 <p>Amaç – Tüketicilerin gönüllü sadelik yaşam tarzı davranışlarının belirlenmesine yönelik gönüllü sadelik yaşam tarzı ölçeği geliştirmektir. Yöntem – İlk aşamada, ölçeğe nihai olarak dahil edilmeye aday geniş bir madde havuz oluşturulmuş, madde havuzunda bulunan sorular alanda uzman kişiler tarafından kapsam geçerliliği açısından değerlendirilmiştir. Pilot uygulama aşamasında Ankara ilinin Altındağ, Çankaya, Etimesgut, Gölbaşı, Keçiören, Mamak, Pursaklar ve Yenimahalle ilçelerinde yaşayan, 18 yaş ve üzeri düzenli geliri olan veya ev hanımı olup aile gelirini kullanan 600 tüketiciye uygulanmıştır. Madde havuzunda yer alan sorular katılımcılara uygulandıktan sonra Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ile ölçeğin yapısı incelenmiştir. Bulgular – Yapılan ilk AFA sonucunda ölçeğin maddelerinin 12 faktör altında toplandığı görülmüştür. Bu 12 faktörün ölçeğe ilişkin açıkladığı varyans %59,316’dır. Burada bazı faktörlere çok az sayıda maddenin yük verdiği, bazı maddelerin birden fazla faktöre yük verdiği ve bazı yük değerlerinin ise .30’un altında olduğu görülmüş ve bu maddeler ölçekten çıkarılarak AFA tekrarlanmıştır. Yapılan analizler sonucunda geriye kalan 46 maddenin 4 faktörde toplandığı ve açıklanan varyansın toplamda %43,156 olduğu görülmüştür. Verilerin analizi ve değerlendirilmesi yapılarak Maddi Sadelik, Ekolojik Farkındalık, Kendine Yeterlilik, Kişisel Gelişim boyutlarından oluşan 4 boyutlu gönüllü sadelik ölçeği elde edilmiştir. Tartışma – Alan yazında yer alan, farklı uluslarda gönüllü sadelik yaşam tarzı ile ilgili yapılan ölçek geliştirme çalışmalarında (Iwata, 1997; Leonard-Barton, 1981; Shama and Wisenblit, 1984) boyutlar ve maddeler incelendiğinde hem farklılıklar hem de benzerlikler görülmektedir. Sonuç olarak, geliştirilen ölçeğin güvenilir ve geçerli bir ölçme aracı olduğu ifade edilebilir. Ayrıca bu çalışma ile, daha önce Türk kültürüne uygun bu konuda ölçek olmaması nedeniyle çalışma önem arz etmektedir. Bu yönü ile çalışmanın yerli alan yazındaki boşluğu gidererek alana ciddi katkı sağlayacağı düşünülmektedir.</p> Şefika Akgül- Aybala Demirci Aksoy Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2195 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Çok Yönlü Liderlik Yönelimlerinin Örgütsel Vatandaşlık Davranışına Etkisi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2196 <p>Amaç – Araştırmanın amacını, işgörenlerin çok yönlü liderlik yönelimlerinin örgütsel vatandaşlık davranışı üzerindeki etkilerinin tespit edilmesi oluşturmaktadır. Yöntem – Araştırmada belirlenen bağımlı ve bağımsız değişkenlerin ilişki ve etki düzeylerinin belirlenmesi amacıyla ilişkisel tarama modelinden yararlanılmıştır. Araştırmanın evrenini Kırşehir ilinde hizmet sektöründe faaliyet gösteren işgörenler oluşturmaktadır. Örneklem hesaplaması sonucunda yeterli sayının üstünde olan 433 işgören, alt, orta ve üst kademe yöneticinin katılımı ile araştırmanın saha çalışması tamamlanmıştır. Bulgular – İnsan kaynaklı çerçevenin (β= ,339 , p&lt;.001), karizmatik çerçevenin (β=,151 , p&lt;.005) ve yapısal çerçevenin (β=,106 , p&lt;.005) örgütsel vatandaşlık davranışını amlamlı ve pozitif yönde etkilemektedir. Ancak politik çerçeve yöneliminin örgütsel vatandaşlık davranışı üzerinde anlamlı etkisi tespit edilmemiştir. Tartışma – Örgütlerde vatandaşlık davranışının birçok kavramla ilgisi yapılan çalışmalarda görülmektedir. Bu noktada örgütler açısından büyük önem arz eden ve bir olumlu davranış geliştirme noktasında vatandaşlık davranışı ön plana çıkmaktadır. Bu açıdan çok yönlü liderlik yönelimlerini oluşturan insan kaynaklı, karizmatik, yapısal ve politik çerçeve davranışları örgüt çalışanlarının işgücü seçimini büyük ölçüde etkilemektedir.</p> Ercan Yavuz- Mustafa A. Demirel- Hatice Aydın Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2196 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Düzenlilik Denetimine Geçişin Sayıştay Denetimine Etkisi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2197 <p>Amaç - Kamu sektöründe uluslararası denetim standartları küresel anlamda yüksek denetim kurumlarının belirlenmiş standartlara göre denetim yapmasını amaçlamaktadır. Bu maksatla 1953 yılında bağımsız ve apolitik bir organizasyon olan INTOSAI (Uluslararası Yüksek Denetim Kurumları Organizasyonu) kurulmuştur. Söz konusu organizasyon kamuda dış denetimin hangi şekilde yürütüleceğine dair denetim standartları belirlemiştir. Kamu sektörü dış denetimi standartları, özel sektörde gerçekleşen ve mali tablolara görüş vermeye dayanan denetim şekli benimsenerek oluşturulmuştur. Bu çalışmanın amacı uluslararası standartların kabulünün Sayıştay denetiminin kalitesini nasıl etkilediğini göstermektir. Yöntem - Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi modeli kullanılmıştır. Sayıştay denetiminin uluslararası standartlara geçmeden önceki ve sonraki denetim faaliyetlerinin sonuçları; veriler üzerinden rakamsal olarak karşılaştırılmalı bir şekilde incelenecektir. Sayıştayın fiili denetçi sayıları, kurumların denetlenme yüzdeleri, iç kontrol sistemi başarı puanları ve de tazminat tutarları karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Bulgular – Sayıştayın yıllar itibariyle denetçi sayıları artmamasına hatta azalmasına rağmen kurumları denetim oranının arttığı, iç kontrol sistemlerinin her geçen gün geliştirildiği ve daha da önemlisi kamu zararı ve tahsilat tutarlarının arttığı tespit edilmiştir. Tartışma – Sayıştay denetiminde uluslararası standartlara geçmenin iş yükünü çok artıracağı için performansı düşüreceği tezi doğru değildir. Aksine uluslararası standartlara geçişle birlikte Sayıştay denetimin kalitesi ve denetlenen kurumlara katkısı çok daha artmıştır. Bu yeni sistemin geliştirilmesi kamu kaynaklarının etkin kullanımını sağlayacaktır.</p> Adem Altay- Rifat Emre Özer Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2197 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Özel Hastanelerde Bütçeleme Sürecinin Katılımcı Bütçe Üzerine Etkileri: Ankara İli Örneği https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2198 <p>Amaç: Araştırmanın amacı, Ankara ilinde faaliyet gösteren özel hastanelerde katılımcı bütçe anlayışının idari çalışanlar açısından değerlendirilmesi; bütçe planlama, bütçe hazırlık ve bütçe uygulama anlayışının katılımcı bütçe üzerindeki etkisi ve bütçe analizin bu etkide düzenleyici rolü değerlendirmektedir. Yöntem: Etik izin onayı alınmış anket formu ile hastanelere başvuru yapılarak araştırma izni alınmıştır. Alınan izin doğrultusunda araştırmaya dâhil edilen personellere yüz yüze görüşmeler yapılarak anket formunu yanıtlamaları sağlanmıştır. Örnekleme yöntemi olarak kolayda örnekleme yöntemi uygulanmış ve 144 anket değerlendirmeye alınmıştır. Araştırmanın düzeyi ve sınırlılıkları göz önünde bulundurulduğunda örneklem çapının anlamlılık düzeyinin (%5), gücünün (%95) ve etki büyüklüğünün (orta düzey: %15) alınmasına karar verilmiştir. Araştırmada üç bağımsız bir düzenleyici ve bir de bağımlı olmak üzere toplam beş değişken bilgisi de kullanılarak örneklem çapı 138 olarak hesaplanmıştır. Hesaplamalar GPower 3.1.9.7 yazılımı kullanılarak yapılmıştır. Temel analizler SPSS ölçüm modeli analizi Amoss’da, yapı ve ayrışma geçerliliği SmartPLS’de ve araştırma modeli analizi SPSS Process Macro uzantısıyla yapılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler varyans, DFA, AFA, MTK, Bartlett's Testi, KMO istatistiği, Korelasyon Analizi, t-testi, Cronbach's Alpha katsayısı, Anova ve Tukey testleri kullanılarak değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır. Bulgular: Araştırmada regresyon katsayıları incelendiğinde katılımcı bütçe üzerinde bütçe planlama, bütçe hazırlık, bütçe uygulama ve analiz değişkenlerinin etkisinin pozitif ve anlamlı olduğu görülmektedir. Etkileşim teriminin de anlamlı ve negatif yönlü olduğu görülmektedir. Analiz düzeyi arttıkça bütçe planlama ve bütçe uygulamanın katılımcı bütçe üzerindeki etkisi azalmaktadır. Tartışma: Özel hastanelerde katılımcı bütçe algısı ülkemizde yeterli seviyede değildir. Bütçe planlama, bütçe hazırlık, bütçe uygulama süreçlerinin katılımcı bütçe üzerine etkisi ve bu etkide bütçe sapma analizinin düzenleyici rolü değerlendirilmiştir. Literatürde hastanelerde bütçe sürecine yönelik çalışmalar değerlendirilse de katılımcı bütçe boyutuyla bir araştırma gözlemlenmemiştir. Bu noktada literatüre önemli ölçüde katkı sağlayacağı düşünülmektedir.</p> Mehmet Arslan- Mehmet Arslan- Sabit Uygun Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2198 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Yabancı Sermayeli Gıda Şirketlerinin Gastrodiplomasi Uygulamaları; Türkiye’de Yayınlanan Gıda Reklamları Üzerine Bir İnceleme https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2199 <p>Amaç – Ülkelerin mutfak kültür ve ögeleri aracılığıyla farklı ülkelerle olan siyasi, kültürel ve ticari ilişkilerini yönetmesi olarak tanımlanan gastrodiplomasi, son yirmi yılda ülkeler tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. Gastrodiplomasi uygulamalarının yaygın olarak ise kitle iletişim araçları üzerinden gerçekleştiği görülmektedir. Araştırmanın amacı, yabancı sermayeli gıda şirketlerinin gastrodiplomasi uygulamalarını, Türkiye’de yayınlanan gıda reklamları üzerinden incelemektir. Yöntem – Çalışmada nitel yöntemlerden faydalanılmıştır. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemiyle belirlenen 34 reklam göstergebilimsel analiz yöntemiyle incelenmiştir. Reklamlara Youtube medya kanalı üzerinden anahtar kelime ile taramalar sonucunda ulaşılmıştır. Ulaşılan reklamlar gastrodiplomasiye yönelik içerikleri kapsamında incelenmiştir. Bulgular – Analiz sonucunda yabancı sermayeli şirketlerin reklamlar üzerinden gerçekleştirdiği gastrodiplomasi uygulamalarının en fazla kahvaltılık ve atıştırmalık gıdalar olmak üzere ana yemek ve restoranlara, içeceklere ve yiyecek hazırlamada kullanılan gıdalara yönelik olduğu belirlenmiştir. Ek olarak gastrodiplomasi uygulamalarının en fazla Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere İngiltere, Fransa, Hollanda, İtalya, İsviçre ve Almanya sermayeli şirketler tarafından gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Tartışma – Araştırma sonucunda yabancı sermayeli gıda şirketlerinin reklamlarının, ürünlerini pazarlama temel amacı taşımakla birlikte kendi ülkelerinin mutfak kültürü ve ögelerini pazarlamaya ve Türk mutfak kültürü ögelerini yozlaştırmaya yönelik içerikte olduğu tespit edilmiştir. Araştırmayla gastronomi ve iletişim alanındaki disiplinler arası literatüre, Türk televizyon yayıncılığına ve Türk sermayeli gıda şirketlerine yönelik katkılar hedeflenmiştir.</p> Pınar Şenel- Hakan Yılmaz- Bekir Yumak Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2199 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Bölgelerin Pazarlama Faaliyetlerinde Coğrafi İşaretli Ürünlerin Etkisinin İncelenmesi: Karabük Eskipazar Örneği https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2200 <p>Amaç – Bu çalışma, "Karadeniz'in Zeugması" olarak adlandırılan Karabük'ün Eskipazar ilçesinin coğrafi işaret tescilli ve tescil alma potansiyelli ürünlerini belirleyerek bu ürünlerin pazarlama faaliyetlerindeki etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Yöntem – Bu çalışma nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji/olgu bilim ile yapılmıştır ve veriler yarı yapılandırılmış mülakat yöntemi ile toplanmıştır. Bulgular – Elde edilen verilere göre, coğrafi işaret tescili alma potansiyeline sahip olan Kelem Dolması, Eskipazar Köy Peyniri, Keşkek Çorbası, Cevizli Yahni, Soğan Salması, Kaz Banduması ve Miyane Helvası gibi gastronomik ürünler, pazarlama açısından önemli avantajlar sunmaktadır. Tescilli ürünlerin, bölgenin görünürlüğünü artırdığı, gastronomi turizmini çektiği ve yerel ürünleri daha geniş pazarlarda farklılaştırarak benzersiz bir marka kimliği oluşturduğu görülmüştür. Eskipazar'da mevcut coğrafi işaret tescilli veya başvuru sürecinde olan bir ürün bulunmaması, bu süreçte stratejik destek ve kaynakların sağlanması gerektiğini göstermektedir. Tartışma – Araştırma bulguları, Eskipazar’ın geleneksel mutfak kültürünün yerel halkın beslenme alışkanlıklarına ve günlük yaşamına derin bir şekilde kök saldığını göstermektedir. Coğrafi işaret tescili alma potansiyeli olan bu ürünler, bölgenin gastronomik mirasının korunması ve tanıtılması açısından önemli bir rol oynayabilir. Eskipazar’ın geleneksel yemekleri, gastronomi turizmi açısından da önemli bir potansiyele sahiptir ve bu potansiyelin doğru bir şekilde değerlendirilmesi durumunda yerel ekonomiye ciddi katkılar sağlayabilir.</p> İrfan Yurt Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2200 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 TMS 29 Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama Standartının Uygulanması ve Sağlık İşletmesi Üzerine Analizi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2201 <p>Amaç -Bu araştırmanın amacı yüksek enflasyonist dönemlerinde paranın satın alma gücünü kaybetmektedir. Şirket mali verilerin de bulunan varlık ve kaynaklar bu dönemde gerçeği yansıtmamaktadır. Standart uygulanarak işletme verilerinin enflasyon ortamından arınarak daha reel verileri sunulması amaçlanmaktadır. Yöntem – Bu çalışmada Ankara da faaliyet gösteren bir sağlık işletmesinin 31/12/2023 mali verileri incelenmiş ve TMS 29 standardı uygulanmıştır. Enflasyon muhasebesi uygulanmadan önceki ve sonraki parasal ve parasal olmayan hesaplar incelenmiş ve sonrasında enflasyon muhasebesi uygulanmıştır. Bulgular – Uygulama sonucunda enflasyon muhasebesi uygulamayan işletmenin verilerinin gerçeği yansıtmadığını ortaya koymuştur. Enflasyon ortamında şirket yöneticileri, şirkete yatırım yapmak isteyen ya da karar alıcı diğer organların doğru ve şeffaf verilere ulaşabilmesi için şirket mali verilerinin öncelikle gerçek verileri yansıtması gerekmektedir. Buhran dönemlerinde paranın ve parayla eşdeğer değişim araçlarının alım gücünün değişmesiyle işletmelerinde bünyesinde barındıran varlık ve kaynakların reel değeri yönetim ve yatırım için önem arz etmektedir. Tartışma- Bu sonuçlardan elde edilen veriler bize enflasyonist dönemlerde işletmelerin doğru yatırım ve yönetim kararları alabilmesi için enflasyon muhasebesi uygulanması gerekliliğini önermektedir.</p> Emel Saraç Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2201 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Mutfak Çalışanlarının Mesleğe Yönelik Tutumlarının Oluşmasında Örgütsel Destek Algısı ve Lider Üye Etkileşiminin Rolü https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2202 <p>Amaç – İşletmelerde çalışanların sahip olduğu mesleğe yönelik tutumlarının verimlilik ve etkinlik açısından ağır bir role sahip olduğu varsayılmaktadır. Her ne kadar kişilerin sevdikleri işleri yaptıkları düşünülse de dünyadaki misyonunu bulup mesleğine aşık bir insanı etkileyen, her olay veya olguda olduğu gibi birtakım faktörler bulunmaktadır. Bu noktada örgütsel destek algısı ile lider-üye etkileşimi değişkenleri birçok bilimsel araştırma sonucunda organizasyonlar açısından irdelenmesi gereken bir duruma gelmiştir. Bu bağlamda, çalışmada mesleğe yönelik tutumun oluşmasında, algılanan örgütsel destek ve lider-üye etkileşiminin rolünün olduğuna ilişkin varsayımdan yola çıkılarak izahı ortaya konmak istenmiştir. Yöntem - Araştırmanın evreni, Antalya ili ve ilçelerinde faaliyet gösteren beş yıldızlı otel işletmelerinin mutfak çalışanları olarak belirlenmiştir. Araştırmada olasılığa dayalı olmayan örnekleme yöntemlerinden kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında 445 mutfak çalışanı araştırmaya dâhil edilmiş ve anket tekniği kullanılarak araştırma verileri toplanmıştır. Bulgular - Yapılan anket çalışması sonucunda ulaşılan bulgulara göre, mutfak çalışanlarının mesleğe yönelik tutum, örgütsel destek algısı ve lider-üye etkileşimi arasında orta düzeyde pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca yol analizi ile elde edilen sonuçlara göre mutfak çalışanlarının hem örgütsel destek algısı hem lider-üye etkileşimi kalitesinin, mesleğe yönelik tutumun oluşmasında önemli bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır. Tartışma - Ulusal ve uluslararası literatürde üç değişkeni bir arada etki/ilişki modeli ile analiz eden bu çalışma mesleğe yönelik tutum, algılanan örgütsel destek ve lider-üye etkileşimi değişkenlerinin literatür ve paydaşlar açısından önemine değinmektedir. Bu çalışma, mutfak çalışanlarının mesleğe yönelik tutumlarının, algılanan örgütsel destek ve lider-üye etkileşimi ile olumlu bir ilişkiye sahip olduğunu göstermektedir. Elde edilen bulgular, örgütlerin çalışan memnuniyetini artırmak için liderlik ve destekleyici ortamın önemini vurgulamaktadır. Ancak, araştırmanın sınırlı örneklem büyüklüğü ve sektörel sınırlamaları, sonuçların genellenebilirliğini kısıtlamaktadır. Gelecek çalışmalar, bu bulguları farklı sektörlerde ve kültürel bağlamlarda test ederek genişletmelidir.</p> Emre Aykaç- Lütfi Buyruk Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2202 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Yiyecek İçecek İşletmelerinde Çatışma: Alaylı-Mektepli Aşçılar Çatışıyor Mu? https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2204 <p>Amaç – Literatür incelendiğinde, günümüzde aşçılık ve gastronomi bölümlerinin sayısının artmasıyla birlikte aşçılık mesleğinde eğitimli aşçıların sayısında önemli derecede bir artışın olduğu görülmekte ve dolayısıyla alaylı ustalardan eğitimli aşçılara doğru bir geçiş sürecinin yaşandığı söylenebilmektedir. Bu durumun sonucu olarak sektörde alaylı-mektepli çatışması görülmeye başlanmıştır. İlgili alan yazın incelemesi sonucunda alaylı-mektepli çatışmasını ele alan başka bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle çalışmanın temel amacı, yiyecek –içecek işletmelerindeki alaylı-mektepli çatışmasının saptanmasıdır. Bununla birlikte, çatışmanın ne sıklıkla yaşandığının belirlenmesi, sebeplerinin ve sonuçlarının ortaya konulması da çalışmanın diğer alt amaçları arasındadır. Yöntem – Çalışma, 9 alaylı ve 9 mektepli olmak üzere 18 aşçı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada nitel yöntem benimsenmiş olup veriler katılımcılardan görüşme tekniğiyle elde edilmiştir. Katılımcılardan elde edilen verilerin analiz edilmesi için Maxqda nitel analiz programından yararlanılmıştır. Bu kapsamda çalışmada içerik amalizi ve betimsel analiz kullanılmıştır. Bulgular – Verilerin analizi sonucunda; çatışmanın aşçılar arasında genellike yaşanan bir durum olduğu ve pratik, teorik, teknik, tecrübe farklılığı ve mesleğe yönelik bakış gibi ana konular etrafında yaşandığı, kök sebeplerinin ise; ego, baskı-engellenme, kendini ispatlama çabası, etik konular, ön yargı-iletişim eksikliği, kıskançlık ve beğenilmeme-yetersiz görme olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca, çatışmanın her iki grup içinde olumsuz sonuçlar doğurduğu ve bu olumsuz sonuçların ise; işten ayrılma, mesleği bırakma, iş tatminsizliği ve tükenmişlik olduğu saptanmıştır. Tartışma – Çatışma yiyecek-içecek sektöründe hem işgören hem de işletmeler için için ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle çatışmanın anlaşılması ve çözülmesi oldukça önemlidir. Bu anlamda çalışma, alaylı-mektepli aşçılar arasındaki çatışmasının derinlemesine anlaşılmasına ve sektördeki iş yerlerindeki dinamiklerin daha iyi yönetilmesine yardımcı olacak bilgilerin sağlanması adına ilgili alanyazına katkı sağlamaktadır.</p> Rahman Temizkan- Burak Çıtak Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2204 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Enerji Firmalarının Sermaye Yapısına Etki Eden Faktörler https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2205 <p>Amaç – Enerji sektörü, modern ekonomiler için temel bir direnç noktası olup günlük yaşamımızın hayati bir parçasıdır. Endüstriyel üretimden evsel kullanıma kadar geniş bir yelpazede önem arz eden enerji, son yıllarda çevresel sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği gibi konuların öne çıkmasıyla stratejik bir öneme sahip olmuştur. Bu bağlamda, enerji firmalarının finansal sağlamlığı ve sürdürülebilirliği, sektörün geleceği ve ekonomik istikrar açısından kritik bir rol oynamaktadır. Bu çalışma Borsa İstanbul'da işlem gören 26 enerji firmasının sermaye yapısını etkileyen unsurları incelemeyi amaçlamaktadır Yöntem – Çalışmada enerji firmalarının 2019-2023 dönemine ait veriler panel veri analizi yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular – Çalışmadan elde edilen sonuçlar, cari oran, aktif karlılık oranı ile maddi duran varlıkların toplam varlıklara oranı değişkenlerinin enerji firmalarının sermaye yapısını negatif yönde etkilediğini gösterirken faiz ve vergi öncesi kar/satışlar oranı değişkeninin firmaların sermaye yapısını pozitif yönde etkilediğini ortaya koymuştur. Tartışma – Elde edilen bulgular, enerji sektöründe faaliyet gösteren firmaların finansal sağlığını değerlendirmek, sürdürülebilirliklerini artırmak ve stratejik kararlar almalarına yardımcı olacak önemli bir rehberlik sunmaktadır.</p> Mesut Doğan- Burhan Erdoğan Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2205 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Lider-Üye Etkileşimi ile Örgütsel Özdeşleşme Algısı Arasındaki İlişkide Algılanan Örgütsel Desteğin Aracılık Rolü https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2206 <p>Amaç - Bu çalışma, öğretmenlerinin fikirlerine saygı duyan ve öğretmenlerin kurumlarıyla bütünleşmelerini sağlayabilen eğitim kurumlarında, okul yöneticileri ile öğretmenler arasındaki ilişkilerin kalitesini önemseyen lider-üye etkileşimi yaklaşımının gücüne dikkat çekmek için planlanmıştır. Bu kapsamda çalışmanın amacı, okul müdürleri tarafından sergilenen “Lider Üye Etkileşimi” yaklaşımı ile öğretmenlerin “Örgütsel Özdeşleşme Algısı” arasındaki ilişkide öğretmenlerin “Algılanan Örgütsel Destek” değişkeninin aracılık etkisinin olup olmadığının araştırılmasıdır. Tasarım/Yöntem/Yaklaşım - Araştırma verisi, Haziran-Temmuz 2023 döneminde e-anket yöntemiyle Ankara’daki özel liselerde çalışan öğretmenlerden toplanmıştır. Araştırma ölçeklerinin güvenilirliklerinin için hesaplanan “Cronbach’ın Alfa” katsayılarının bu örneklem için oldukça yüksek oldukları görülmüştür. Araştırmanın hipotezleri ve aracılık etkisinin testinde yapısal eşitlik modellemesi kullanılmıştır. Bulgular - Yapılan analizler neticesinde, “Lider-Üye Etkileşimi” bağımsız değişkeninin “Örgütsel Özdeşleşme Algısı” bağımlı değişkeni üzerindeki etkisinin istatistiksel anlamlılığının olduğu ve pozitif yönlü etkisinin olduğu görülmüştür. Aynı zamanda, “Lider-Üye Etkileşimi” yaklaşımı kalite düzeyi ile “Örgütsel Özdeşleşme Algısı” arasındaki ilişkilerin istatistiksel anlamlılığının olduğu ve pozitif yönlü etkisi tespit edilmiştir. Ayrıca, bağımsız değişken “Lider-Üye Etkileşimi” ile bağımlı değişken “Örgütsel Özdeşleşme Algısı” değişkenleri arasındaki ilişkilerde “Algılanan Örgütsel Destek” değişkeninin bütünleyici kısmi aracılık rolünün olduğu ispatlanmıştır. Tartışma - Araştırma değişkenleri arasındaki teorik ilişkilerin tam da Sosyal Değişim Kuramın anlattığı anlamda şekillendiği görülmektedir. Ayrıca, örgütler ve liderlerle iletişim ve örgütün maddi-manevi katkıları kapsamında çalışanların değiş tokuş temelli etkileşimin, kurumlarıyla bütünleşmelerini artırdığına dair kanıtlara ulaşılmıştır. Bu nedenle, kurumun katkılarının arttığını hisseden çalışanlar; sadece artan bir çaba ile karşılık vermekle kalmayacaklar, aynı zamanda kurumlarıyla da bütünleşecektir.</p> M. Fikret Ateş Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2206 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Muhasebe Mesleğinde Dijitalleşmenin Bağımsız Çalışan Muhasebe Meslek Mensuplarının İş Becerikliliği Üzerindeki Etkisi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2207 <p>Amaç – Bu çalışma, teknolojik gelişmelerle birlikte günümüzde hızla artan dijitalleşme faaliyetlerinin muhasebe meslek mensuplarının iş becerikliliği üzerinde etkisinin incelenerek değerlendirilmesini sağlamaktır. Yöntem – Çalışma kapsamında veriler, İstanbul ili Beylikdüzü ve Avcılar ilçesinde bağımsız çalışan muhasebe meslek mensuplarından anket yöntemiyle toplanmıştır. Analiz yaparken çalışma amacına uygun olarak Cronbach’s Alpha güvenilirlik testi, fark testi, çoklu karşılaştırma testi, korelasyon ve regresyon analizinden faydalanılmıştır. Bulgular – Elde edilen bulgular ışığında, muhasebe meslek mensupları üzerinde dijitalleşme faaliyetlerinin iş becerikliliği üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde etkilediği (β=0,869; p&lt;0,05) sonucuna ulaşılmıştır. Bu durum dijitalleşme faaliyetlerindeki her artışın iş becerikliliğine olumlu olarak yansıyacağını göstermektedir. Çalışmanın dijital dönüşümde büyük emek harcayan muhasebe meslek mensuplarının hem yapacakları işlerin uygulamasında hem de işleriyle ilgili alacakları kararlarda etkili olacağı düşünülmektedir. Tartışma – Çalışmanın literatürde teknolojik faaliyetler çerçevesinde yoğun bir şekilde çalışılmasına karşın muhasebe alanında iş becerikliliği ve dijitalleşme kapsamında irdelenmesi çalışmanın özgün değerini oluşturmaktadır. Muhasebe alanında yapılan bu tür çalışmaların literatüre katkı sağlayabilmesinin yanında gelecek dönemlerde diğer alanlarda yapılabilmesi de mümkündür.</p> Ali Özbek Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2207 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Enflasyonun Gizlediği Riskler: Bankaların Finansal Yapısında Gerçek Durum https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2208 <p>Amaç- Bu çalışmanın amacı, yüksek enflasyon ortamının bankaların finansal yapılarındaki riskleri gizlemesi nedeniyle, piyasa aktörlerine enflasyon düzeltmesi sonuçlarını göstererek en temel hangi konularda farklılaşma olduğunu göstermektir. Böylece ilgili taraflara yönetsel ve finansal kararlarında bir bakış açısı sunmayı hedeflemektedir. Yöntem-Çalışmada, Türkiye'de faaliyet gösteren büyük ölçekli 7 bankanın finansal tabloları üzerinde enflasyon muhasebesi uygulamaları gerçekleştirilerek, elde edilen düzeltilmiş finansal tablolarla cari finansal tablolar arasında karşılaştırma yapılmıştır. Enflasyon düzeltmesinde Genel Fiyat Düzeyi Muhasebe Yöntemi kullanılmış, bilanço kalemlerinin maruz kaldığı satın alma gücü kazanç / kaybı net parasal pozisyon hareketleri yöntemi esas alınarak hesaplanmıştır. Bulgular -Yapılan hesaplamalar, enflasyon düzeltmesi yapılmadığında bankaların finansal tablolarında fiktif kâr rakamlarının ortaya çıktığını ve bu durumun bankaların özkaynak karlılığı, likidite durumu gibi kritik finansal oranlarını yanıltıcı bir şekilde etkilediğini göstermiştir. Özellikle, bankaların ana faaliyet alanlarının yasal açıdan doğrudan özkaynaklarla ilişkilendirilmesi, enflasyonun gizlediği risklerin zamanında tespit edilip gerekli önlemlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır. Tartışma-Literatürde enflasyon muhasebesi üzerine yapılan çalışmalar bulunsa da güncel uygulamaların eksikliği dikkat çekmektedir. Bu çalışma, enflasyon muhasebesinin bankacılık sektöründeki etkilerini inceleyen ve uygulamalı olarak gerçekleştirilen güncel bir araştırma olup literatürde bu alanda mevcut olan boşluğu doldurmayı ve elde edilen bulgular çerçevesinde ilgili kesimlere içgörüler sunmayı amaçlamaktadır.</p> Hanife Saçlı- Adalet Hazar- Şenol Babuşcu Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2208 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Fiziksel Risk Faktörlerinin Tıbbi Görüntüleme Ünitelerindeki Sağlık Çalışanları Tarafından Risk Durumuna Göre Önceliklendirilmesi https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2209 <p>Amaç - İş sağlığı ve güvenliği (İSG), çalışanların meslek hastalıkları ve iş kazalarının önüne geçebilmek için uygulanması gereken kuralları içermektedir. İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Tehlike Sınıfları Listesi Tebliği’nde radar, x ışınları ve diğer zararlı radyasyon yayan ışınlarla çalışma yapılan işler “çok tehlikeli işler” sınıfında yer almaktadır. Sağlık çalışanları bu ortamda meslekleri ile ilişkili bazı tehlike ve risklere maruz kalmaktadır. Bu tehlike ve risklerden biri de fiziksel tehlike ve risklerdir. Araştırmada, bu ortamda çalışan tıbbi görüntüleme ünitelerindeki sağlık çalışanları ile görüşülerek fiziksel tehlike ve riskler içinde önceliklendirme yapılması amaçlanmaktadır. Yöntem - Araştırmaya Gümüşhane ve Trabzon Fatih Devlet Hastanesi tıbbi görüntüleme ünitelerinde görev yapan 23 sağlık çalışanı dâhil olmuştur. Bu görüşmeler sonucunda bulguların değerlendirmeleri Entropi tabanlı çok kriterli karar verme (ÇKKV) tekniklerinden yararlanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada çalışanlar tarafından fiziksel risk faktörleri en yüksek risk düzeyinden en düşük risk düzeyine doğru önceliklendirilmiştir. Bulgular - Araştırmada, iş sağlığı ve güvenliği meslek risklerinden fiziksel tehlike ve riskler ele alınmıştır. Fiziksel tehlike ve riskler; radyasyon, basınç, gürültü, toz, termal konfor, aydınlatma ve titreşimi içermektedir. Çalışanların değerlendirmelerine göre; fiziksel riskler arasında en yüksek risk düzeyi radyasyon iken en düşük risk düzeyi titreşim olarak belirlenmiştir. Tartışma – Hastanelerin tıbbi görüntüleme birimleri, tüm birimlerden gönderilen hastalara hizmet vermektedir. Yoğun çalışan bu birimde çalışanların karşılaştığı tehlike ve riskleri önlemek için sağlık kurumları yöneticileri tarafından önlemlerin alınması gerekmektedir. Araştırma sonucunda ortaya çıkan önceliklendirme ile atılacak olan adımlarda karar sürecinin hızlanacağı düşünülmektedir.</p> Kübra Kaya- Fatma Mansur Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2209 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000 Elektrikli Araç Satın Alma Niyetini Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi: Ankara İli Örneği https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2210 <p>Amaç - Bu çalışma, Elektrikli araç satın alma niyetini etkileyen faktörleri ve bu faktörlerin demografik değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem – Bu çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Ankara’da yaşayan 20 yaş üstü bireylere toplam 414 anket uygulaması yapılmış ve elde edilen veriler istatistiksel paket programlar aracılığıyla analiz edilmiştir. Bulgular - Analizler, yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi ve gelir düzeyi gibi demografik faktörlerin elektrikli araç satın alma niyeti üzerinde farklılık gösterdiğini ortaya koymuştur. Yaşa göre, 56 yaş ve üzeri katılımcıların "Hızlanma ve Keyifli Sürüş" algısının genç katılımcılardan daha yüksek olduğu bulunmuştur. 26-35 yaş arası katılımcıların ise "Düşük Gürültü", "Olumlu İtibar", "Araçtaki Alan", "Güvenlik" ve "Çevre Dostu" algılarının daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Cinsiyete göre, kadınların elektrikli araç satın alma niyeti alt boyutlarında genellikle daha yüksek puanlar aldığı tespit edilmiştir. Eğitim düzeyine göre, lisansüstü mezunlarının "Olumlu İtibar", "Araçtaki Alan", "Güvenlik", "Çevre Dostu", "Çevresel Kaygı" ve "Satın Alma Niyeti" alt boyutlarında daha yüksek puanlar aldığı ve algılarının farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Gelir düzeyine göre, belirli gelir gruplarının algıladıkları fiyat değeri, çevresel kaygı ve satın alma niyeti üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Tartışma - Sonuç olarak, elektrikli araç satın alma niyetinin demografik faktörlerle ilişkili olduğu ve algılanan fiyat değeri, çevresel kaygı ve satın alma niyeti arasında pozitif bir ilişki olduğu bulunmuştur.</p> Eyüp Can Erdoğan- Dilaver Tengilimoğlu- Pınar Bilgin- İzay Reyhanoğlu Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 https://isarder.org/index.php/isarder/article/view/2210 Sun, 06 Oct 2024 00:00:00 +0000